İki maçta 2 gol ile öne geçtik ancak 2 puan alabildik. Her zamanki oyun planımızdan uzak, maç planı ile sahada olduk. Golleri bulmuş olsak da son dakikaları beraberliğe razı olarak oynadık. Rakibe oynama fırsatı verdiğimiz için topun peşinden çok koştuk bu yüzden fizik gücü olarak çok düştük. Milli arada çoğu oyuncunun dinlenmiş olduğu bir takımın bu fizik görüntüyü vermesi iyi bir değildi. İlk yarıdaki sürpriz yıldızımız Emre Kılınç’ın ve Morutan’ın ikinci yarıda olmaması “MAÇ PLANIMIZ”ı sekteye uğrattı.
TEKNİK ANALİZ
İlk 11’imiz Nwakaeme’yi düşünerek takım savunmasını daha kolay yapabilecek oyunculardan kuruluydu. Özellikle Emre Kılınç seçimini buna bağlayabiliriz. Kerem ve Morutan’a biraz daha serbestlik tanıdık. Top rakipteyken tüm orta saha ve Halil önde baskının yanında rakibin orta saha oyuncularına yakın markaj yaptı. Zira ilk golümüz bu şekilde geldi. Bakasetas’a yapılan ikili sıkıştırma, sonrasında kaptırılan top, rakibe pas opsiyonunu bırakmamak ve gol… İlk onbir seçimimizde bu taktik de önemli etken. Fatih Hoca hem genç-dinamik hem de hareketli bir onbir tercihi yapmış oldu. En önemlisi de ilk yarıda rakibe kolay kolay pozisyon vermedik. Burada doğru pozisyon almamız ve rakibe baskının meyvelerini aldık. Yediğimiz gol ise bunun tam tersini söyletiyor. Luyindama ve Nelson’un aralarını ilk açmalarında Bakasetas’ı kaçırdık. 45. dakikada da yine Luyindama’dan savunmadan çıkarken bir top kaybı geldi. Pozisyon vermedik ama orada orta saha oyuncularımızın topu almaya gelmemesi, Berkan’ın da markajda kalması Luyindama’ya pas seçeneği çıkarmadı. İlk yarıda takım halinde yaptığımız tek hata buydu.
****
İkinci yarıda önde baskıyı bırakıp rakibi İkinci bölgede karşılamaya başladık. Çok iyi top yapan Trabzon’a karşı bu taktik benim mantığıma yatmadı. Kaldı ki savunma tandemimiz de uyumlu değilken işi onlara bırakmak yanlıştı. Yediğimiz ikinci gol de tamamen savunma tandeminin uyumsuzluğundan geldi. Rakibe, Hamsik’e, karşı ikisi birden hucüm edince Nwakaeme’nin topu vurduğu yer bomboş kaldı. Babel ile topu tutabileceğimizi düşündük ama eski günlerinden yeller esen Babel teknik ekibin kendine verdiği görevi yerine getiremedi. Ayrıca topu ayağımıza aldığımızda o kadar yavaş hareket ettik ki… Sebebi yorgunluk diye tahmin ediyorum. Aytaç’ın oyuna girme sebebi de ilk yarının sonlarına doğru orta sahamızın çabuk geçilmesi sebebiyle oldu ancak Kasımpaşa maçında Cicaldau, Trabzon maçında Morutan’ın çıkışı savunma ve hücum arasındaki köprüyü kırdı. Ayrıca topu bir şekilde kapıp rakip kalesine yaklaştığımız zaman kalabalıklaşmakta da zorlandık. Bu yüzden de Mostafa’yı sahaya attık. İleride sayımız arttı. Böylece Halil ile şans bulduk ama değerlendiremedik.
MAÇA ÖZEL
Yazılarımda genelde Galatasaray’ın hücum ve oyun planlarını anlatmayı tercih ediyorum ancak Trabzon maçı oyun planımızı değil maç planımızı gördüğümüz bir maç oldu. Günümüz futbolunda bunu yapmak yanlış değil ama 2 maç üst üste 2 golle öne geçip sonra berabere ayrılıyorsanız takım savunmasını sorgulamanız gerekir. Özellikle ceza sahası içindeki hatalarımızı bir an önce çözmemiz gerekiyor.
KULÜBE
Bu kadar çok transfer yapmamıza rağmen kulübemiz halen istenilen seviyede değil. Oyuncu değişiklikleri ile kalitemiz çok düşüyor. İlk yarıda bol gollü oyun oynayarak ikinci yarıya çok fazla iş bırakmamalı… Umalım da ilk onbir oynayan oyuncularımız sakatlık veya ceza yaşamasın.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
