Siteyi kurup da Galatasaray üzerine yazmaya başladığımdan beri beşinci Galatasaray-Fenerbahçe derbisi yazıyorum. Yazdığım tüm maçlar berabere bitti. Bu beş maçın dördünde çok açık hakem hatalarına karşın maçın iyi oynayanı hep Galatasaray oldu. Rakip takım hem evinde hem deplasmanda beraberliğe sevinerek sahadan ayrıldı. Özellikle geçtiğimiz sezon evimizde 2-0 üstünken 2-2 berabere biten maçta ise “çıkarılan” gerginlikler neticesinde Galatasaray’a neredeyse bir devreye ve puan kayıplarına neden olan bir sürecin başlamasına neden oldu.
****
Bugünkü maça gelirsek Fenerbahçe bence geçen seneden çok daha kötü bir savunma ile Galatasaray’a misafir olurken Galatasaray’da geçtiğimiz sezonun iç saha derbisinde oynayan Sinan ile Falcao değişikliğinin bile çok fazla anlam içermesi gerekiyordu. Ancak maalesef Galatasaray tüm bu değişimlere rağmen son beş maç içinde en kötü Fenerbahçe derbisini oynadı. Hep yazdığımız anlamsız top kayıpları Fenerbahçe hücum hattına pres konusunda cesaret verirken, Galatasaray’da ise zaman zaman paniğe ve moral bozukluklarına yol açtı. Bu top kayıplarını Tuzlaspor, Hatayspor ya da üçüncü ligden çoğu takım yapmaz hem de karşısında kim oynarsa oynasın. Gerçekten bu sorun nasıl çözülemez anlayamıyorum.
****
Bugün yine hakem konuşabiliriz. Maçın hakem açısından ana fikrini çıkartmak istersek Babel’in Zenke ile girdiği pozisyonları yazmaya gerek yok. Ancak en net fikir Belhanda ve Emre Belözoğlu mücadelesinde ve ikinci yarıda Falcao’ya yine Emre Belözoğlu’nun yaptığı müdahalede ortaya çıkacaktır. Kaleci Altay’ın yavaş aut atışlarını hiç uyarmaması bana çok ilginç geldi. Üstüne bir de ilk yarıda duran toplarda defalarca oyunu durdurup oyuncuları uyarmasına rağmen uzatmalarda sadece bir dakika vermesi çoğu zaman olduğu gibi maçı en kötü beraberlikle bitirme isteğini ortaya koydu. Yan hakem pozisyonlarında ise Vedat Muriqi’in çok net bir ofsayttın devamında aldığı faulle Marcao’ya gelen sarı kartı görünce; “0,2 hata puanı için değer” diye içinden geçirdiğini düşünüyorum.
İşin hakem ve hakemler kısmı daha konuşulabilir. Ancak biz tekrar Galatasaray’ın oyununa dönelim:
Hep yazıyorum Galatasaray santrforla oynamayı unutmuş diye. Arada bir süre Drogba ve bir sezon Gomis’i saymazsak, Galatasaray’ın çoğu maçında en az topla buluşan oyuncu santrfor pozisyonundaki oyuncu oluyor. Fatih Hoca’nın artık bu konuya bir çare bulması lazım. Bu kısırlık Elmander ve Baros’un yan yana gelip 4-4-2 oynamaya başlamadan önceki dönemi hatırlatıyor bana. Galatasaray yine iyi bir kadro kurmuş ama istediği baskın oyunu oynayamıyordu. Bu noktada hoca birinci devrede santrforlar Elmander-Baros ikilisine devre arasında Necati Ateş’i ekleyerek şampiyonluğa yürümüştü. Evet takım yeni dedik, birbirlerini tanımıyorlar dedik ama resmi olarak sekizinci maçımızda ortaya çıkan bir şey var. Artık radikal bir değişim lazım. Galatasaray’ın santrforla nasıl oynanması gerektiğini bir an önce hatırlaması lazım!
4-4-2
Hemen yazayım Galatasaray’ın mevcut kadrosu 4-4-2 oynayamaz ancak elde bu kadar kaliteli oyunculardan yararlanamıyorsanız başka bir şey yaratmak lazım. Fatih Hoca 2011-12 sezonunda 4-4-2’ye döndüğünde sol beki Hakan Balta, sağ beki Eboue’ydi. Başlangıç olarak sadece Eboue bariz bir üstünlük gösteriyor. Nagatomo bu konuda Hakan Balta’dan geride değil. Stoper tandemi öyle ya da böyle yürüyecektir. Diğer mevkileri tek tek saymayayım ama 4-4-2’ye geçildiği anda riskler büyüyecek ama öncelikle rakip ceza sahasında oynamaya başlayacaktır en azından. Sonrasında yeni kahramanlar ortaya çıkacaktır. Bu değişim önce Nzonzi’yi kahraman yapacaktır. Sonra da orta sahada birbirine sorumluluk bırakma ya da bırakmama krizini ortadan kaldıracaktır. Oyun daha direkt bir oyun olurcaktır. Elinde net santrfor rotasyonu Falcao, Babel ve Andone ile üçe çıkacak ve bunlara zaman zaman Adem Büyük’ü de ekleyerek rakip ceza sahasında istediği kaosu yaratacaktır.
Kanatlarda ise maça ve form durumuna göre Feghouli, Belhanda, Emre Mor, Babel ve Jimmy Durmaz denenir. Bu noktada iyi bir rekabet ortamı oluşturulabilir.
Bu sistem değişikliğiyle yakalanacak yeni ivmede özellikle bekler konusunda geleceğe dönük bir yenilenme ile yeni bir çıkış yakalanabilir.
Tabii bu işe en çok Andone ve Falcao sevinecektir. Özellikle Andone’ye verilecek bir Elmander rolünden cevap alınırsa işin rengi çok fazla değişir.
Diyeceksiniz nereden çıktı bu… Lig tarihinin en pahalı orta sahasını kurduk. En pahalı ve sükseli santrforlardan birisini aldık ama O’na gol attırması için Ömer Bayram’a gebe kalıyoruz. Sizce bu radikal değişim için yeterli değil mi? Ömer’e saygım sonsuz. Küllerinden doğdu adeta ve takımı ceza sahasına en kısa sürede sokan oyuncu. Peki neden Ömer bunu başarıyor. Çünkü direkt oynamayı, atağı sonuçlandırma odaklı daha basit düşünüyor. “Dur bir geriye atayım, dur bir kilit pas atayım, dur aradan bırakayım” değil; direkt sonuca odaklı oynuyor. Bunun karşılığını da Falcao’yu ceza sahasında en çok buluşturan ve aldığı kısa süreye rağmen iki asist yapan oyuncu olarak alıyor.
****
Açık konuşmak gerek oynanan oyunu görünce ilk kez beraberliğe sevinir buldum kendimi. Fenerbahçe bugün orijinal mevkiilerinde oynamayan stoper, sol bek, sağ açık, sol açık gibi zaaflarla karşımıza geldi. Basit pas hatalarımızın üstüne gidip hücum pres yapmak ve uzun oynamaktan başkaca bir planı olmadan oynadı. Bugün buraya beraberliğe razı olmayan ve iyi bir hazırlıkla gelen Fenerbahçe; Cüneyt Çakır’ın “incelerini” de arkasına alıp bizi fazlasıyla üzebilirdi. İddia ediyorum Fenerbahçe’yi bir daha bu kadar kötü bir savunma ile yakalayamayız. Ama onlar bizi en iyi kadrolarımızla ama en kötü günlerimizde yakalarlarsa bu durumu bu kadar kolay es geçmezler diye düşünüyorum.
****
Bugün beni en sevindiren şey gelecek maçları etkileyecek kart ya da sakatlık sıkıntısı yaşamamak oldu. Ligin Fenerbahçe ile geçeceği öngörüsünü de ekleyince puan farkının hâlâ iki olması geleceğe dönük şansımızı arttıracaktır.
Sonsöz
Galatasaray sezon başından beri Fatih Hoca ile sadece bir lig maçına çıktı. Bu yaşadığımız süreçte bunun mutlaka bir katkısı vardır ama yine de yürümeyen bir şeyler var. Galatasaray ve Fatih Hoca’nın sinerjisinin uymasının en büyük sebebi müthiş derecede hücum isteyen iki organizmanın buluşmasıdır. Real Madrid’e karşı oynarken bile Drogba, Umut ve Sneijder ile aynı anda sahada olup taraftara 5-5 çektiren bir takımdı Galatasaray. Yaş ilerledikçe temkinli olmayı anlayabilirim ama bu temkin Fatih Hoca’nın üzerinde durmaz. Hoca’m bir an önce Galatasaray ruhuna uygun bir dizilişle daha istekli bir Galatasaray’a dönmeliyiz artık. Biz her zaman bir fazla golü düşünen takım olduk yine öyle olalım. Dilersek fark yiyelim ama PSG maçında itibaren bu değişime başlayalım! Size güveniyoruz…
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/