Tam yedi haftadır galibiyet orucundaydık. Bu maçlarda kaybettiğimiz puanların bittabi muhtelif sebepleri var. Teknik heyetin hataları, hakem kararları ve oyuncu eksenli saiklerden ötürü bir türlü maç kazanamıyorduk. Taraftarımız bu noktada farklı düşüncelere sahip. Tabii ki her görüşe son derece saygılıyım. Kimisi Fatih Hoca’nın artık bırakması gerektiğini düşünürken kimisi hocayla devam edilmesini, kaybedilen puanların hakemler yüzünden gerçekleştiğini düşünüyor.
Ben şahsi olarak hocanın hatalı kararlarını eleştiren ve yazan biriyim. Bununla beraber Fatih Hoca’yla devam edilmesi gerektiğini savunuyorum. Zira Fatih Terim gittiğinde daha iyi olacağımız kanaatinde değilim. Yeni kurulan bir takım olmamız hasebiyle bu senenin sancılı geçebileceğini sezon başında da ifade etmiştik. Kaldı ki Avrupa’da muazzam bir başarı yakaladık. Güçlü rakiplerin yer aldığı grubu lider bitirerek son on altıya kaldık. Buradaki başarıyı Fatih Terim’le kazanmamışız gibi ligdeki kötü durumu doğrudan hocaya bağlamak pek de doğru değildir benim nazarımda. Dolayısıyla Fatih Hoca’yla devam edilmesi gerektiğini hiç kuşkusuz savunuyorum.
Gelelim Maça
Bugün her ne şekilde olursa olsun kazanmalıydık. Sahadaki oyundan ziyade tabelanın önemli olduğu bir müsabakaydı. Neyse ki 2-0 kazandık ve adeta galibiyet iftarı yaptık. Önceki karşılaşmaya göre dört farklı oyuncu sahadaydı. Aanholt, Aytaç, Halil ve Feghouli formayı sırtına giydi. Sahadaki yerleşime baktığımızda ön alan baskısı yaparak başladığımızı söyleyebiliriz. Baskıdan ötürü rakibi zorladığımız dilimler oldu. Antalyaspor, geriden oyun kurarak hücum bölgesinde oynamaya çalışan bir takım. Kontrataktan ziyade ayağa paslarla gol arayan deplasman ekibi zaman zaman zor anlar yaşattı bize. Beşinci dakikada Mostafa’yla ilk pozisyonumuzu bulduk. Akabinde Kerem’le kafa vuruşundan yararlanamadık.
Oyuna bakıldığında genel anlamda pek de memnun edici bir performans gördüğümüzü söyleyemem. Pas hataları ve top kayıpları epey fazlaydı. Kazandığımız topları etkili kullanamadık. Orta sahada yeterli pas aksiyonlarını gerçekleştiremedik. Üçüncü bölgedeki atak bitirememe sorunu göze çarptı. Organize olmakta zorlanan bir Galatasaray vardı sahada. Bunu, bazı oyunculardaki gözle görülür düşüşe bağlayabiliriz. Berkan, Marcao ve Halil’in performansı yeterli seviyede değildi. Buna rağmen pozisyona girme konusunda çok da kötü değildik. Rakip takımın da tehlikeli olduğu birkaç pozisyon vardı. İlk yarının sonralarına doğru hızlı gelişen atakta Kerem, sağ çaprazdaki Feghouli’yi gördü. Soso, sert ve düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi ve ilk yarıyı 1-0 sona erdi.
İkinci yarı Antalyaspor’un üst üste pozisyonlarıyla başladı. Doğukan’ın direkten dönen topundan sonra sahneye Kerem çıktı. Sol çaprazda topla buluşan genç yeteneğimiz sağ ayak içiyle mükemmel bir şut çıkardı ve topu ağlara gönderdi. Skor 2-0 olduktan sonra daha fazla pozisyona girdik. Oyunun belli dönemlerinde Antalyaspor’un tehlikeli geldiği anlar oldu. Özellikle 55.dakikayla 70.dakika arasında rakibin çeşitli pozisyonları vardı ama İsmail geçit vermedi. Emre ve Morutan’ın oyuna girmesiyle orta sahadaki üstünlüğümüz belirginleşti. Hatta kimi zaman kısa paslarla çok hızlı ataklar geliştirdik. Maça dair en özel anlardı. Kurulan üçgenlerle birlikte doğru pasların doğru yerlere atılmasıyla göze hoş gelen hücum geçişleri gördük. Bunu maçın geneline yaydığımızda çok daha üstün oynarız.
Kısa Kısa
- İsmail, çoğu taraftarın beklemediği bir performans sergiledi. Bilhassa birkaç pozisyonda önemli kurtarışlar yaparak kalede güven verdi. Ayağına hâkim olduğunu gösterdi, umarım böyle devam gelişerek devam eder.
- Marcao, günün savruk isimlerindendi. Yorgunluk alametleri sezdim. Kolay çalımlar yedi. Bunları gayet doğal karşılamak lazım. Maçlık düşüşler olması normaldir. Nitekim aman aman bir hatası da yoktu. Nelsson maçın iyilerindendi. Her geçen gün gelişiyor. Takımın hakkını her zaman arıyor. Duygusal bir yapısı var, haksızlığa gelemiyor. Bu özelliğini çok seviyorum. Yalnız bir pozisyonda rakibin topu eliyle aldığını gördü ve mücadeleyi bıraktı. Böyle durumlarda her ne olursa olsun pozisyonun içinde olmalı. Bizim hakemlere belli olmaz çünkü.
- Oğulcan, ikinci yarıda boşluklar vermesine rağmen genel anlamda fena değildi. Fazla risk almadı. Aanholt savunma özelinde kazandığı toplarla dikkat çekti. Hücumdaki pas tercihleri tartışılır. Özellikle son pasları doğru noktaya ulaştırma konusunda kendini geliştirmeli.
- Aytaç, ilk kez on birde başladı. Bunu değerlendirebildi mi emin değilim. Top çalma konusunda oldukça mahir bir futbolcu. Öne oynamayı seviyor ama risksiz paslar atıyor. Dinamizm eksikliği maç kondisyonuna bağlanabilir. Berkan’ın son zamanlardaki düşüşü bu maçta da sürdü. Mücadele yönü kuvvetli ama tek başına yeterli değil. Daha kreatif olmalı ve öne hızlı bir şekilde oynayabilmeli.
- Feghouli, böylesi maçlarda attığı gollerle kaliteli bir ayak olduğunu gösteriyor. Maç içinde inişli çıkışlı bir grafik çiziyor. Bazen kusursuz bir pas atabiliyor ama kimi zaman da ilerde kalıp takımı eksik bırakıyor. Kumaşının tamamını sahaya verirse faydalanırız ama bunu yapabilir mi işte burası soru işaretleri barındırıyor.
- Kerem’deki büyük gelişim ve değişim duraksar gibi olmuştu ama o, ‘’Ben buradayım.’’ dedi. Bir gol bir asistle sahanın en iyilerindendi. Her geçen gün daha olgun bir yapıya evriliyor. Eksiklerinin farkında olması ve bunların üzerine gitmesi en büyük avantajı.
- Halil, enteresan meziyetlere sahip olmakla birlikte bunları ne kadar kullanabildiği de tartışmaya açık bir oyuncu. Pas vermesi gereken yerlerde şut denemesi onun adına önemli bir eksik. Ayrıca şutlarını gelişmeli. Evet topu aldığında kolay kolay kaybetmiyor ama pas tercihleri öylesine kötü ki kazandığı topun da bir önemi kalmıyor.
- Mostafa, maçın en çalışkan isimlerindendi. Handiyse tüm hava toplarını aldı. Pas trafiklerine katılarak opsiyon oluşturdu. Şut çalışması yaparsa hayrına olur.
Son Söz
Bugün ortaya koyduğumuz oyunun öncekilerden farkı girdiğimiz pozisyonları golle neticelendirmemiz oldu. Ayrıca rakibin açık bir futbol anlayışıyla sahada olması bizim adımıza avantajdı. Nihayet kazandık ve galibiyet orucunu bozduk. Umarım yeni bir serinin başlangıcı olur ve üst sıralara doğru tırmanırız. Galatasaray’la kalın.
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
