Hafta sonu oynadığımız Erzurum maçından sonraki yazımda ‘’Konsantre miyiz?’’ diye sormuştum. Çünkü ikinci yarıda hayli pozisyon vermiştik, bunun yanı sıra oyun olarak da bariz bir üstünlük kuramamıştık. Zorlu bir maratonda olduğumuz için buna benzer performansları makul görebiliriz.
Kadro Tercihi
İlk on bir açıklandığında Erzurum maçındaki kadrodan sadece Luyindama yoktu. Donk’un teknik kapasitesi ve pas isabet oranı daha yüksek olduğu için tercih edilmiştir diye düşünüyorum.
Maça Dair
İlk on beş dakikalık dilimde iyi bir futbol sergilesek de takımdaki güven eksikliği kendini hissettirdi. Ankaragücü yer yer önde baskı yapıp pas istasyonlarımızı kesmeye çalıştı, zaman zaman ise kapanarak alan daralttı ve oyunu kilitledi. Bu noktada devreye girmesini beklediğimiz Gedson ve Emre kalabalıkta kayboldu adeta. Özellikle Gedson’un mücadeleden yoksun ve pasif görüntüsü beni çıldırttı. Beklerimizin yeterli katkıyı verememesi hücum organizasyonlarımızı sekteye uğrattı. Etebo’nun ters kanatları hareketlendirecek pasları atamaması da hücum anlamındaki kısırlığın nedenleriydi.
Arda ilk yarı mücadele etti ve takımı ileriye taşıdı. Dakikalar ilerlerken Onyekuru’nun kafa vuruşu ve Emre’nin kazandığı topla girdiği pozisyon akılda kalanlar arasındaydı. Böylesine gri bir maçta kaçırılmaması gereken pozisyonlardı. Özellikle Emre o topu içeri atmalıydı. İlk yarının sonlarına direnci artan ve doğru topla daha çok oynamaya başlayan Ankaragücü penaltı kazandı ve öne geçti. Bu sezon kuralları istediği gibi değiştiren ve uygulayan bir yapı var. Eminim aynı pozisyonda Galatasaray olsa ‘’el doğal konumunda varsayılıp penaltı yok’’ hükmü çıkardı.
İkinci Yarı
İlk yarıdaki flu oyundan sonra ikinci yarıya üç oyuncu değişikliği ile başladık. Falcao, Kerem ve Linnes oyuna dâhil edilirken Arda, Emre ve Yedlin kenara çekildi. Oyuncu değişikliklerini tartışabiliriz. Çift forvete dönmek için 60’ları bekleyebilirdik. Feghouli ve Belhanda alınsaydı topu rakip alana yığmışken ayağa etkili paslarla pozisyon üretmemize fayda sağlayabilirdi.
Fatih Hoca kafasındaki kurguya göre değişiklik yaptı elbette. 55.dakikada top kaybı sonrası ani gelişen atakta skor 2-0’a gelince şoka girdik. Bunun üzerine Mostafa Mohamed saçma sapan bir kararla kırmızı kart görünce ümitlerimizi neredeyse tamamen yitirdik.
Ben yıllardır futbol müsabakası izliyorum. Bu sezon şahit olduğum kadar rezillik, kepazelik görmedim. Galatasaray’ın üzerine oynanan kirli oyunun farkında olduğumuzu daha önce defaatle söylemiştim. Malum odakların hangi takımı şampiyon yapmak istediklerini ve bunu göz göre göre hiç utanmadan ortaya koyduklarını birçok kez yaşadık. Maçın kalan dakikalarında on kişiyle oynamanın zorluğuna birebir tanık olduk. Son dakikalarda genç yeteneğimiz Kerem’in golüyle farkı bire indirdik ve 2-1 mağlup olduk.
Eyyamcılar!
Galatasaray, bu ülkenin en büyük spor kulübüdür ve konu tartışmaya kapalıdır. Galatasaray futbol takımının kötü oynama hakkı vardır. Maçı kazanma adına yeterli mücadeleyi göstermemiş de olabilir ama hiçbir şekilde katiyen hakkı yenemez. Bugün hem orta hakem hem de VAR’daki malum zat Galatasaray’ın hakkını yemiştir. Futbolu katleden onca insanın emeğine halel getiren bu kirli düzeni yerle yeksan etmek elzemdir. Ya işinizi hakkıyla yapacaksınız ya da bu mesleği bırakacaksınız! Biz kendimize ayrıcalık istemiyoruz sadece hakkaniyet istiyoruz. Biz kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih ederiz. Çünkü bizim düsturumuzda Allah’ın adaleti şaşmaz.
Son Söz
Şampiyonluk yolunda çok önemli bir üç puanı maalesef Ankara’da bıraktık. Oyun olarak kendimizi eleştirip hatalarımızı doğru metotlarla tartmalıyız. Hem Fatih Hoca hem de futbolcular bu maçtan çeşitli dersler çıkarmalı. Nitekim İmparator da maçtan sonra güçlü kalacağımızı ve buna benzer skandallara hazırlıklı olacağımızı ifade etti. Fatih Hoca dik durduğu sürece bizim ona inancımız tam gaz devam eder. Taraftar başını eğmesin. Daha 13 maç var ve köprünün altından ne sular akacak. Bizler her ne olursa olsun takıma sahip çıkmaya devam etmeliyiz. Dozunda öz eleştiriyi sürdürmeliyiz. Sosyal medyadaki trollere pabuç bırakmamalıyız. Eyyamcılar topluluğuna en güzel dersi mayıs ayında vereceğimizi ümit ediyorum.
Burhan ALSAN
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!