Çeşitli sebeplerden ötürü uzun süredir maç yazısı yazamıyordum. Neyse ki bugün bu olanağı buldum ve galip geldiğimiz maçı gördüklerim ölçüsünde yazmaya çalışacağım. Dün FB’nin puan kaybetmesiyle birlikte bugünkü maça daha iştahlı çıkacağımızı öngördük. Kaldı ki hem tribünlerde hem sahada coşkulu bir ekip vardı.
Maçın ilk dakikalarından itibaren oyunu rakip sahaya yığmayı başardık. Topa tamamen hâkim olan taraf bizdik. Pozisyon bulma anlamında kısır bir görüntü çizsek de sürekli arayış içindeydik. Maçın henüz başında Mertens ile gol şansı yakaladık. On dakika sonra Torreira ile net bir fırsatı gole çeviremedik. Başakşehir genelde savunma yapsa da zaman zaman hızlı hücumlarla etkili etkili olmaya çalıştı.
İlk yarının sonlarına doğru İcardi’ye yapılan net müdahaleye penaltı verilmemesi rezalet ötesi bir durum. Ligin sonlarına gelmemize karşın bu tür bariz hataların aleyhimize yapılması neyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Uzatma dakikalarında Deniz’in koluna çarpan topu VAR’da izleyen hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen İcardi sert bir vuruşla takımını öne geçirdi.
İlk yarının öne çıkan oyuncusu kesinlikle Torreira’ydı. Orta sahayı tek başına toparladı. Oliveira’nın pasifliğinin göze batmamasını sağladı. Savunmadaki oyuncularımızın performansları da ilk yarı itibarıyla gayet iyiydi.
İkinci Yarı
İlk yarıyı önde kapatmanın psikolojik üstünlüğüyle ikinci yarıya başladık. İlk on dakika maçın temposunu ayarladık ama 55’ten sonra Başakşehir’in oyun etkinliği artmaya başladı. Deniz Türüç ve Serdar’la pozisyon üretmeye çalıştılar. Fakat Kazımcan’ın şahane oyunu o kanadı etkili kullanmalarına imkân tanımadı. Kazımcan hem defansif anlamda hem de ofansif bakımdan son derece etkiliydi. Sol bek sorunumuzun çözümü konusunda tartışmasız bir isim olduğunu kanıtladı. Doğru yerlerde konumlanıp gayet rahat bir şekilde doğru noktalara pas attı.
Okan Hoca’nın oyuncu değişikliği yapması gereken dakikaları Kazımcan, Abdülkerim, Nelsson ve Boey’in üst düzey performansıyla törpüledik. Panik ve stres yaşadığımız bu dakikalarda skoru tutma becerisi göstermemiz gerekiyordu. Bunu başardık ve devamında Midtjsö ile Zaniolo oyuna girdi. Orta sahadaki gücümüz nispeten arttı. Zaniolo’nun savunma yönünü güçlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Birkaç pozisyonda rakibi kovalamadı.
Maçın sok dakikalarında heyecan çok yükseldi. Rakip takım sürekli uzun toplarla gol arasa da Nelsson ve Abdülkerim’in hava hâkimiyeti sayesinde pek şans vermedik. Hızlı hücum şanslarını yanlış pas tercihleriyle değerlendiremedik. Buna mukabil kalemizi gole kapatmayı başardık ve maçı kazandık.
Son Söz
Ligin son düzlüğünde oyundan ziyade skor önemli. Skoru aldıktan sonra da bunu muhafaza edip maçı tamamlamayabilmek çok önemli. İşte bugün tam anlamıyla bunu yaptık. Oyun üstünlüğü bizdeydi ama yer yer paniklediğimiz, rakibin gelmesine izin verdiğimiz anlar oldu. Geçişleri daha yerli yerinde yapabilseydik farkı mutlaka açardık. Neyse ki eften püften bir gol yemeyip maçı kazanmayı bildik. Bu üç puanla şampiyonluğun ayak sesleri artık duyulmaya başlanacak. Yine de maç maç devam edip şampiyonluğu garantilemeliyiz. Yolun sonu 23 olsun.
Burhan ALSAN
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!