Mutlu sona çok yakınız. Sadece bir maç sonra şayet kazanırsak şampiyonuz. Başkentimiz Ankara’da cumhuriyetin 100. yılında şampiyonluk kutlama ihtimalimiz hayli fazla.
Geçen hafta çok kritik bir virajı hatasız geçmiştik ve büyük bir iştahla Sivas’ı beklemeye koyulmuştuk. Bugün bu iştahı hem tribünlerde hem de sahada fazlasıyla hissettik.
Maça her zamanki gibi topa sahip olarak, rakibe kendi yarı sahasına yığarak başladık. Oyuna hükmeden taraf tamamıyla bizdik. Sivasspor hızlı hücumlarla çıkmaya çalışsa da kontrollü oyunumuz sayesinde buna müsaade etmedik.
Hücum organizasyonlarımızda Oliveira ve Torreira’nın öne çıktığını gördük. Oliveira sürekli yer değiştirerek oyunun akışını yönetti. Mertens de kimi zaman sazı eline aldı ama pas tercihlerinde kararsız kalınca istediğimiz etkililiği sağlayamadık.
Atom Karınca
Torreira’ya yine ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Onun performansını tarif edecek kelimeler tükendi ama onun enerjisi hiç tükenmiyor. İnanılmaz bir şey. Atom karınca lakabını fazlasıyla hak ediyor. Savunma yaparken rakibi korkutan bir yanı var. Ürkütücü ve bir o kadar da savurucu. Gerçekten savuruyor önüne geleni. Hücumda da topu çok doğru noktalara pas atıyor. Takımı atağa kaldırırken yaptığı pas tercihleri çok doğru olduğu için arkadaşlarını da rahatlatıyor.
Maç devam ederken golün geleceği hissediliyordu. Nitekim Kerem’in çok akıllıca verdiği pasla topla buluşan İcardi gol vuruşunu şık bir şekilde tamamladı. Beklediğimiz gol geldikten sonra oyuna hükmetmeye devam ettik. Pozisyona da girdik ama farkı ikiye çıkaramadık.
İkinci Yarı
Skorun 1-0 olması hafiften bir tedirginlik uyandırmadı değil. Bu yüzden ikinci golü bulup rakibin gardını düşürmemiz gerekiyordu. İkinci devreye bu anlayışla çıktık ve oyunun kontrolü elimizdeydi.
Sivasspor ikinci devreye değişiklikle çıktı ve daha önde oynayamaya çalıştı. Hâl böyleyken rakibin savunma zaafları daha da belirdi. 63’üncü dakikada Boey’in ortasına öyle bir kafa vuruşu yaptı ki kaleci dâhil hepimizi terse yatırdı. Golcülük nedir nasıl olunur ders niteliğinde bir kafa vuruşuydu gerçekten. Skor 2-0’a geldikten sonra Okan Hoca hemen oyuna müdahale etti. Doğru değişiklere Mertens’in çıkarılması da eklenebilirdi. Midtjsö ve Barış Alper’in oyuna girmesi saha içindeki enerjiyi artırdı.
Sivasspor’a pozisyon vermedik ve maçın temposunu ayarladık. Bunu maçın bitimine kadar sürdürdük. Ayağa paslarla, dar alanda üçgenlerle, verkaçlarla topu tutmayı başardık. Üçüncü golü de atabilirdik ama kontrolü elden bırakmadık ve 2-0 skorla maçı kazanmayı başardık. Özellikle Boey olmak üzere savunma oyuncularımız gayet iyi oynadı. Kerem ilk yarıda çok etkiliydi. Rashica takımın dengeleyici unsuru gibi. Savunma yönü ciddi oranda yüksek. Bugün takımın geneli performans olarak gayet iyiydi.
Son Söz
Şampiyonluğun ayak sesleri Kadıköy dahil Türkiye’nin her yerinde duyulsun artık. Koca sezonun mutlu sonla bitmesine sadece bir maç uzaklıktayız. Her türlü engellemeye rağmen ayakta kaldık. Yönetimimize, taraftarımıza, teknik ekibinize ve futbolcularımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Her daim Galatasaray!
Burhan Alsan
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!