Maç Yazıları

BU TAKIMA DOYUM OLMAZ!

19 Şubat 2024 Pazartesi

Dün akşam izlediğimiz tiyatro çalışmalarından sonra bugün boyanın bile gizleyemediği kötü zeminde liderliğimizi koruma mücadelesine çıktık.

Bir yandan Avrupa’da tur için yüksek iddialı durumumuz diğer yandan zemin meselesi ile hepimizin kafasında tilkiler dolaşıyordu. Okan Buruk’un bazı isimleri korumaya alacağı ve rotasyona gideceği gibi bir beklenti oluşmuştu. Ancak Okan Buruk Torreira dışında as kadro diyebileceğimiz tercihlerle saha çıkardı takımını.

3 puan canavarı teknik adamın her zaman önündeki maç en önemli maç. Takım da bu mesajı alıyor ve maçı koparana kadar varını yoğunu ortaya koyuyor.

Kadro Tercihi

Okan Buruk daralmış kadroyu geniş kadrodan daha etkili kullanıyor. Her oyuncudan üst düzey verim alıyor. Bugün sağ bekteki jokerimiz Kaan Ayhan’ın yokluğunda Joker-i Azam Barış Alper yer aldı.

Torreira’nın yokluğunda ön liberoda diğer jokerimiz Berkan oynarken, sol bekte yeni transferimiz Köhn ilk defa forma şansı buldu.

Değişmez 3 stoperimizden ikisi Nelsson ve Davinson Sanchez duvar ustalığı için sahadaydılar.

Sağ önde Tete ben de varım demek için bir şans daha buldu. Solda Kerem her zamanki yerinde, gençlik güncellemesi gelmiş Mertens ise 10 numaradaki şeflik görevi için sahadaydı.

İcardi eğer hakemler izin verirse gözümüzün pasını silecekti ama bugün yine bir golünü çaldılar.

Bir Takım Düşünün

Bir takım düşünün hafta içi 30 dakika 10 kişi oynamış, müthiş bir gayret neticesinde son dakikada galip gelmiş. Ardından bir haftadır polemiklere konu olmuş mayın tarlası gibi bir sahada çok önemli bir maça çıkacak.

Maçtan önce hepimiz sakatlık yaşamadan tek gollü bir galibiyete ulaşsak yeter duygusundaydık.

Ancak takımı öyle bir şekilde hazırlamış ki Okan Buruk, bu zeminde bile güzel oyun ve bol gol hedeflemiş. Bu isteğin karşılığını kısa sürede aldık. Son zamanlarda duran toplarda daha da etkili olmaya başlayan Mertens ortaladı, aile büyüğü “Dayı” Demirbay bu sefer kafasıyla kilidi açtı.

Üzerinden bir dakika anca geçti hücum sever stoperimiz önce topu kaptı, finalde de Joker-i Azam Barış’ın asistini tamamlayarak farkı ikiye çıkardı. Maç 2-0 olmuş, takımın iştahı bitmemiş. Yeni gol ve goller arıyor. Hakem Ali Şansalan gözünün önündeki faulleri vermiyor. Mertens’e ceza sahası içinde yapılan faulü çalmak ve penaltı vermek zorunda kalıyordu. Bu sayede İcardi iptal edilemeyecek teselli golünü attı.

Köhn

Uzun yıllardır sol bek pozisyonunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Yıllardır ligi ve Galatasaray’ı takip eden birisi olarak genel olarak oyunculardan, özel olarak savunma oyuncularından beklediğim iki şey var. Birincisi güçlü olacak, ikincisi ilk dokunuşu iyi olacak. Diğer özellikler bunlar olunca anlam kazanıyor. Bugün Köhn iki maddenin çok daha üzerindeydi. Ne zaman çizgiye inecek, ne zaman geride kalacak, ne zaman üçgen içine girecek, ne zaman ortalayacak neredeyse bütün kararları doğruydu.

Savunması zayıf deniyordu ama ilk maç için asla olumsuz bir görüntüsü yoktu. Ofansif olarak da anlatıldığı gibiydi. İcardi’ye yaptığı asistte çalınan faul gerçekten çok komikti. Özellikle maç içinde Kerem’e, İcardi’ye, Mertens’e yapılan silkelemeleri görmezden gelen hakemin faul standartlarına bakınca…

İlk maçlara temkinli yaklaşırım ama bu oyuncu için şüphesiz iyi ve tutacak bir transfer diyebiliriz. Keşke Avrupa kadrosuna yetişseydi. O da Boey gibi üst düzey bonservis değerlemelerine Avrupa arenasında başlardı.

Berkan Kutlu

Gidişine karşı çıkmıştım. O gitmek istedi, Galatasaray da onu mutlu edip tutamadı. Ancak iki taraf da yarım devrede gereken dersleri alıp ayrılığı kısa tuttu.

Berkan geçen sene Torreira’nın yokluğunda, yanında, sonradan oyuna girerek Okan Buruk’un elini çok güçlendiriyordu. Kadıköy’deki efsane oyununu başka takımda oynasa o oyun hatırına 5 sene kontrat yaparlardı, eminim.

Yeniden döndüğü gibi kaldığı yerden başladı. Küçük bir durgunluktan sonra orta sahada, sol bekte, stoperde takıma katkı veriyor.

Bugün Torreira’nın bir sakatlık riski vardı. Yokluğunu hiç ama hiç hissettirmedi. Yetmedi Davinson Sanchez’in korunmaya alınması için stoper pozisyonuna geçti. O pozisyonda da Okan Buruk’un yüzünü yere düşürmedi.

Bu akşam sordum, yine soruyorum? “Berkan dönmemiş olsa Kaan’ın da yokluğunda Torreira’yı nasıl korumaya alacaktık?

Biraz eldeki değerlerin kıymetini bilmek lazım…”

Okan Buruk

Daralan kadro ile mucizeler yaratan Okan Buruk Kaan, Barış ve Berkan ile ciddi bir mucizeye imza atıyor. Bunun dışında Eyüp’ü hazırlıyor, Tete’yi kazanmaya çalışıyor, Zaha’yı doğru zamanı bulana kadar yanında kalmaya ikna etmiş… Öyle ki futbol oyununun “bu kim?” diyeceği Ndombele’den bile verim alma derdinde.

Umudu kestiğimiz Oliveria uzun bir aradan sonra forma giyiyor ve ilk geldiği zamanlardan kesitler sunuyor.

Tüm bu veriler Okan Buruk’un çok güçlü bir zihin yapısına sahip olduğunu, takımın fiziksel olarak mükemmel çalıştığını ve taktiksel olarak da üst düzey bir yerde olduğunu ortaya koyuyor.

Yine içeriden bir teknik adam bulduk.

Bu sefer başarıya daha alışkın, öfke kontrolü, vücut dili tartışmaları olmayan bir teknik adam… En az 3 teknik adam sentezlenmiş ve ortaya Okan Buruk çıkmış. Bu teknik adama bir Avrupa kupası yakışır!

Sonsöz

Bir Galatasaray klasiğidir. Bu akşam sevineceğiz, yarın mutlu uyanacağız. Ve önümüzdeki maçı düşünmeye başlayacağız. Önümüzdeki maç da Avrupa kupası olunca içimiz içimize sığmayacak. Sonra gidip Sparta Prag takımının yakasına yapışıp turu alıp geleceğiz. Yine gözler ligde 3 puan kazanmaya dönecek ve turdaki yeni rakibimizi bekleyeceğiz.

Son haftaların mesajı ile bitirmeye devam edeceğim.

Yolumuz Avrupa yolu, umudumuz büyüktür. Yaşasın Galatasaray!