İç saha oyunu bu değil!

0
362
İç Saha Oyunu Bu Değil
İç Saha Oyunu Bu Değil

İç saha oyunu bu değil!

Bir takımın şampiyon olması için öncelikle oynayacağı rakiplere gözdağı vermesi gerekir. Takımı sezonun ikinci yarısından itibaren değerlendirirsek eğer, bu maçı izleyen her takım “Biz bu takımı yenebiliriz.” düşüncesine girer. Skor sizi yanıltmasın, hele ki maçı izlemeyenler özetlere göre düşünmesin. 90 dakikalık oyunda Galatasaray müthiş pozisyonlar bulmasına rağmen maçı koparamadı. Özellikle ceza sahasına bu kadar yakın top kayıpları inanılmaz. Sonuçların olumsuz olmaması biraz da maç şansıydı. Düşünün Galatasaray iç sahada oynuyor ve maçın 86. dakikasında, hala rakip puan alma ümidiyle dolu. Bu maç bence ders olmalı ve önümüzdeki maçlar da artık daha dikkatli olunmalı.

İç Saha Oyunu Bu Değil
İç Saha Oyunu Bu Değil

İki Büyük Sıkıntı

Tudor zamanından beri yazıyorum. Bir takım bu kadar gol kaçıramaz, özellikle düşük seviyeli takımlarla oynarken sonuçlar sıkıntı yaşatmıyor ama yüksek seviyeli maçlar hala riskli. Bir diğer hastalık da birinci bölgedeki top kayıpları. Bu konuyu gerçekten anlamış değilim. Bir rehavetten mi, yoksa başka bir sıkıntıdan mı kaynaklanıyor bilmiyorum; ama bu seviyede, topla bu kadar çok oynayan bir takım bunu yapmamalı. Fatih Terim’in acilen bu konuya bir çare bulması gerekiyor. Bu iki sıkıntıya ek olarak bugün top kapma sayısı ve dönen topları alma konusunda ciddi sıkıntılar vardı. Top kayıplarının dışında Osmanlıspor’u cesaretlendiren diğer unsur da buydu.

Kadro Seçimi

Yine Tudor zamanlarından yazdığım bir mevzu; Selçuk İnan ve Tolga Ciğerci’nin bereber başladığı maçlarda bir tempo ve oyunu rakip alana yığma konusunda sıkıntı oluyor. Dikkat ederseniz maçın pozisyonları Rodrigues’in yetenekleri üzerinden geldi. Oyun biçiminin getirdiği ciddi bir atak organizasyonu yok. O yüzden Selçuk İnan değişikliği bence doğru bir karar oldu; ama maça Tolga ya da Selçuk’tan birisinin yerine Belhanda ile çıkmak belki de daha doğru olabilirdi.

Eğer bugüne kadarki maçları iyi değerlendirilirse Serdar Aziz’in oynadığı maçlardaki galibiyet, pozisyon verme ve gol yeme istatistikleri çok net bir şekilde Serdar Aziz’in lehine çıkar. Bence Maicon’un yanındaki ilk tercih Serdar Aziz olmalıydı. Bu maçı izleyince Denayer çok başarılı gözükse de öyle kritik iki hata yaptı ki, neredeyse gole sebebiyet verecekti; bir stoper bu kadar uyuyamaz. Şimdi bir sürü yayın organında “Denayer bugün süperdi” diyenler olacak ama aynı insanlar o uyuduğu iki pozisyon gol olsaydı bütün maçın sorumluluğunu O’na yüklerlerdi.

Fatih Terim’in Eren, Gomis tercihine saygı duydum, nasıl olsa bir iç saha maçı ve ben bu maçı öyle ya da böyle kazanırım dedi. Eren maç temposu kazanmış oldu ve iyi de oynadı, Gomis ise yeni sakatlıktan çıkmış haliyle zorlanmamış oldu. Aldığı kısa sürede gol atması hem kendisi hem Galatasaray için büyük kazanç. Gol sevincinde “Ben para için değil, arma için oynuyorum.” işareti bu kötü niyetli haberi yapan gazetecilere ders olmuştur sanırım.

Kısa kısa

  • Latovlevici: Evet takımın tek gerçek sol ayaklı sol beki kabul de, geriye doğru bu kadar çok pas hatası yapılmaz ki. Fatih Terim her maç sonunda seni tribünlerden korumak zorunda mı? Tamam; maç içinde yuhalamaya karşıyım ama artık bir artı göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Hâlâ acil sol bek diyorum. Eğer para yoksa bile oyuncu havuzunda uygun fiyata kiralanacak ya da Balkan ülkelerinden ucuz bonservisle alınacak, standart özellikleri olan bir oyuncu bulamaz mı koskoca scout ekibi?
  • Mariano: bazı takımların olmazsa olmazları vardır; Bülent Ortaçgil’in “Sensiz olmaz” şarkısındaki gibi. Mariano’da aynı şarkıdaki gibi; “Sensiz olmaz” Mariano!
  • Feghouli: Oyun içinde çok etkin gözükmese de mutlaka pozisyonlara yakın oluyor. Bugün de takın ilk golünü atı, daha fazlasını da atabilirdi. Ben Feghouli’den biraz daha takımı oynatması bekliyorum. Umarım ilerideki süreçte bunu artan oranda görürüz.
  • Rodrigues: Bazen çok kızıyoruz ona aklını unutuyor son toplarda diye ama bugün iki net asistini yediler. Aslında Rodrigues’in hakkını pek teslim etmiyoruz, sezon başından beri formayı giydiği anda en çok mücadele eden ve takımı hücumda taşıma ve tutma konusunda en etkili oyuncu. Eksikleri var ama Feghouli dahil sağ kanatta Mariano ile o kadar uyum sağlayan ve etkili olan kimse yok. Ofansif katkısının yanında defansif katkısını da unutmamak gerek. Tebrikler Rodrigues!

NDİAYE

Devre arasında yazdığım “Cenk Tosun Transferine Bakarken” yazımda futbolcu alış verişleri hakkında ne düşündüğümü yazmıştım. →https://www.3numaraliuye.com/2018/01/06/cenk-tosunun-transferine-bakarken/ Şimdi Ndiaye transferine de bu ölçekte kısaca göz atmak istiyorum. Bir futbolcu kulüp açısından değerini bulursa satılır, satılmalı da. Ancak anlamadığım bir olay var; daha Galatasaray kulübü diğer kulüple anlaşmamışken maçtan bir gün önce nasıl oluyor da futbolcu, kafasını karıştıracak kadar görüşmenin içine giriyor. Ve kontratlı oyuncundan faydalanılamayacağı bir durum ortaya çıkıyor. Sanırım Galatasaray bazı konuları öğrenemeyecek. Siz Asamoah’ı kontratına 6 ay kala oynayamayacak kadar etkileyebildiniz mi? Ndiaye nasıl etkileniyor? Stoke City son anda bu transferden vazgeçerse Galatasaray bu oyuncuya nasıl güvenecek!

Sanırım transfer süreçlerinin böyle işlemesinin sebebi kulübün içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz ve ekonomik imajı. Düşünün bir kulüp diğer kulübün ekonomik olarak zorda olduğunu biliyor. Futbolcunun içeride parası var ve bu bilgi ışığında menajeri transfer süreci başlatıyor, size pazarlık şansı bırakırlar mı? Galatasaray acilen ekonomik imajını değiştirmeli. Ve bundan sonraki süreçte yıllık ücretleri acilen bir seviyeye doğru çekmeli. Bu kadar yüksek ücretli kontratlara değil 3 sene, 1 sene bile bütçe dayanmaz. Bonservisi elinde oyuncu alıyorken bile imza parası sene başına yüksek tutulup yıllık ücreti daha alt seviyede tutulmalı. Böylece yıllık ücret diğer oyunculara emsal olmaz.

Son olarak eğer Ndiaye satılacaksa mutlaka benzeri özellikte bir oyuncu alınmalı ya da kiralanmalı yoksa gelecek dönemde eksikliğini hissederiz. Bu arada Ndiaye’nin yıllık ücreti ve boservisine çok kızmıştım, şimdi bu seviyede bir bonservis ücretine giderse transfer ekibine bir özür borçluyum.

Sonsöz

Biraz karamsar bir maç yazısı olduğunun farkındayım; nedeni hala transfer sezonu sürerken tüm gerçekleri göz önüne alıp Galatasaray’ın önlem almasını sağlamak. Yoksa Gomis ve Fernando’nun olmadığı, Ndiaye’nin satılmak üzere olduğu arada seçimlerin yapıldığı bir dönemi 3’te 3 yaparak geçmek her şeye rağmen büyük başarı. Sanırım Fernando katıldıktan sonra Fatih Terim’in eli güçlenir, başta yazdığım pas hataları azalır ve takımın sahaya yayılımı daha organize bir hale gelir. Gel artık Fernando, taraftar seni çok özledi…

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız