TFF ile Galatasaray ezeli rakip mi?
A Milli Futbol takımının yeni hocası Lucescu oldu. Evet dünyada hoca kalmamış gibi Fatih Terim’i bir şekilde götüren Demirören ve ekibi, yine dünyada hiç hoca kalmamış gibi Lucescu’yu milli takıma transfer etti. Ben artık gerçekten bu adamların Galatasaray’la kasıtlı olarak oynadıkları paranoyasına iyice inandım.”TFF ile Galatasaray ezeli rakip mi?” diye soruyorum, cevabıysa net: Evet Bundan artık şüphem yok. Diyeceksiniz ki “transfer etseydiniz kardeşim niye bu kadar tepki koyuyorsun?” Yönetim kısmına az sonra geleceğim ama önce TFF ile ilgili kısmı bitirelim. Önce şunu yine sormak lazım TFF ile Galatasaray ezeli rakip mi? Eğer ezeli rakip değilse bu aceleniz nedir? Galatasaray öyle ya da böyle başkan düzeyinde Lucescu ile görüşmüş. Lucescu bir gün süre istemiş, bekle kararını açıklasın devreye gir. Sen Hasan Vezir kaçıran Ergun Gürsoy musun ki devam eden görüşmenin arasına giriyorsun? Lucescu Galatasaray’ın teklifini kabul etmezse devreye girersin,bunun tek açıklaması niyetinizin iyi olmadığıdır.
Ali Dürüst
Bütün takımlar federasyonda belli bir güç edinmek için federasyona adam yolluyorlar. Galatasaray’ın en önemli Ali Dürüst zamanında ise federasyon hoca seçiminden, yabancı statüsüne, hakemlerden, fikstüre ne kadar konu varsa hepsinde Galatasaray’ı adeta dövdüler. Ben Galatasaray’a ayrıcalık istemiyorum, ben Galatasaray ve diğer takımlara eşit muamele konusunda Ali Dürüst’ün müdahil olmasını istiyorum. Yani istiyordum bu saatten sonra Ali Dürüst’ün derdinin de Galatasaray olmadığı anlaşıldı. O yüzden kimse gelecekteki başkan adayları arasında göstermesin. En iyi ihtimalle Özhan Canaydın gibi olur. O tarz bir yönetimi ömrü hayatımda bir kez daha görmek istemem.
Galatasaray yönetimi
Bu yaz sezonu Dursun Özbek yönetiminin sorununun sadece Galatasaray’ı kötü yönetmek olmadığı anlaşıldı. Koskoca Galatasaray başkanının kendine başka amirler edindiği Clichy transferi, Terim’e teklif götürememe hallerinden belli oldu. Özellikle Melo’nun gönderilişinin normal bir transfer değil, bazı insanların istekleriyle olduğu bu dönemde iyice açığa çıktı. Bu arada başkan dışında bir tane istifa edecek gururlu bir yönetici yok mu hala merak ediyorum.
Lucescu Görüşmesi
Lucescu’yla yapılan görüşmenin amacı bugün iyice ortaya çıktı. Eğer Lucescu’yu almak isteseydiniz iki saat içinde sözleşme imzalatabileceğinizi bugün TFF’nin yaptığı anlaşmada görmüş olduk. Amacınız Tudor’la devam etmek ‘zorunda kalmak’. Zaten TFF’ye herhangi bir tepki koymamanızdan belli oluyor. Ben şahsım adına bu yönetime karşı yenilgiyi kabul ettim. Nasılsa sonuçlar ne olursa olsun, ne istifa edeceksiniz, ne de Tudor’la yolları ayıracaksınız. Bu konuda artık çok fazla söyleyecek bir şey yok. Galatasaray’ın kuruluş amacına uygun olmayan şekilde Avrupa’dan iki senedir uzak kalması bile normalde istifa etmeye yetecekken, sizin için böyle bir durum söz konusu bile değil.
Sevgili Galatasaray Taraftarı
Ben de dahil olmak üzere sesli olarak çok tepki verdik. Bu seslere kulak veren olmadı. Üstüne üstlük Galatasaray’ın geleceğini çok fazla ilgilendiren gayrimenkul anlaşmaları bu dönemde yapıldı. Tarihin en çok bonservis ödenen yazlarından birini yaşıyoruz. Galatasaray’ın vizyon transferlerinden Sneijder gönderilebilecek en kötü yöntemle gönderildi. Bütün bu olanlardan sonra Galatasaray’ın geleceği bence ciddi tehlike altında. Olası sportif başarısızlıkta yılların mirasları da faizlere yem olacak. Elimizde kalitelerinin altına inecek küskün futbolcular olacak. Artık tepkilerimizi farklı yollardan dile getirmenin zamanı geldi.
Peki ne yapacağız?
Ben coğrafi koşullarım gereği maçlara gidemiyorum. Olanaklarım uygun olsaydı her türlü psikolojik duruma rağmen maçlara giderdim. 8. bile olsak maçların hemen hepsini izledim. Galatasaray benim içinde yaşayan bir organizma, adeta çocuğum gibi. İyi kötü her anına tanık olmak istiyorum. Maçlara gidebilen Galatasaray sevdalılarına haddim olmayarak bazı tavsiyelerde bulunacağım.
- Olanaklarını kullanıp maçlara gidebilecek herkes maçlara gitmeli. Tribünü dolu olmayan takım maça 1- 0 yenik başlar.
- Maçlar başladığından itibaren futbolculara olan tepkileri bir kenara koyun. Hatırlayın daha sonra pek çok taraftarın sövdüğü Semih Kaya’yı, Fatih Terim ve Ufa’yla birlikte kilit oyuncu haline getirdiniz. O takviye oyuncu performanslarının önemli kısmı tribün ve saha içindeki destekten gelir. Taça topu attığında desteklediğiniz Semih Kaya şampiyonluğa önemli bir katkı verdi.
- Tribünlerin hakemlere etkisi: Hakemler kendi tribününün desteğini kaybetmiş bir takıma çok daha kolay vuruyorlar. O yüzden rakibe kartlar çıkmıyor,kendi sahanda rahat rahat aleyhinde kartlar,penaltılar veriyor, olan penaltını vermiyor. Biraz çuvaldızı kendimize batıralım, bu rahatlığı tribünlerin takıma tepkileri olduğunda çok daha rahat buluyorlar. O yüzden sahaya destek çok önemli.
- Kabul etmeliyiz ki alınan oyuncular kötü oyuncular değiller. İyi bir teknik adamla en iddialı takımlardan birisi olması içten bile değil. O yüzden özellikle yeni oyuncuları kaybetmemek adına yönetime olan tepkiler de maçtan önce ve maçtan sonra yapılmalı.
- Gelelim Tudor’a: Tudor’la ilgili hiç ama hiç umudum yok daha önce de yazmıştım. Ama Prandelli’den de yoktu. Neyse ki Prandelli gittiğinde iş işten geçmemişti. Gitti öyle ya da böyle dördüncü yıldızı taktık. İşte Tudor’da gittiğinde iş işten geçmemeli. Takım yarışın içinde kalmalı ve iyi bir hoca ile ivme kazanabilme ihtimali olmalı.
- “TFF ile Galatasaray ezeli rakip mi?” sorusuna ancak sportif başarıyla cevap verebiliriz. O halde her şeye rağmen takımımızın arkasında olmak gerekiyor.
Notlar
TFF ile Galatasaray ezeli rakip mi? Evet bu sorudan başlamıştık konu biraz dağıldı ama konunun odağı Galatasaray olduğu için bunu anlayışla karşılamışsınızdır diye düşünüyorum.
Ben 3 numaralı üyelerden biri olarak elimden geleni yaptım sizleri de bekliyorum.
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter:https://twitter.com/3numaraliuye