REHAVET YOK ÇÜNKÜ FATİH TERİM VAR
Akhisarspor Maç Önü Yazısı
Öncelikle bu yazıyı okuyorsanız bu artık benim de 3 Numaralı üye ailesine katıldığım anlamına geliyor. Bu yüzden öncelikle bu aileye katılmam noktasında bana yardımlarını esirgemeyen CimbomYazar (MindCimbom)ve 3 Numaralı Üye’ye teşekkür ederim.
Bu sitede ki ilk yazım olacağı için şimdiden sürç-i lisan edersem affola..
Şimdi gelelim Galatasarayımızın Akhisarspor ile yapacağı karşılaşma için hazırladığım maç önü yazısına..
Öncelikle Beşiktaş maçından sonra ilk dikkat etmemiz gereken konulardan bir tanesinin “Rehavet” olduğu kanısındayım.
Çünkü daha şampiyon olmadık ve hatta şampiyonluk yüzdesi verecek olursak Akhisarspor %33,3.. Yeni Malatyaspor %33,3.. Göztepe 33,3.. olarak sıralanmalı. Hem taraftar hem teknik heyet hem de futbolcuların bu parola ile yola çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Hakeza bu noktada Fatih Terim’e güvenim sonsuz. Lakin bu maçlar öncesi taraftarında bu ciddiyeti koruması gerekiyor. Medya üzerinden bu 3 hafta boyunca Galatasaray pohpohlanacak, şampiyon ilan edilecek, konsantrasyonumuzun dağılması için bizi rehavete sürükleyecek her türlü söylemler dile getirilecek. Buna hep birlikte; tribünde ve sosyal medyada biz Galatasaraylılar izin vermeyeceğiz.
İşin teknik ve taktik kısmına da kısaca değinmek istiyorum.
Belhanda’nın yokluğu,Serdar Aziz’in cezasının bitmesi Mariano’nun sakatlığı nedeniyle kadroda mecburi değişiklikler olacak.
Her ne kadar “İmparator”, Maicon’a destek çıksa da taraftarların önünden çekip alsa da(ki kesinlikle haklıydı) bu maçta Serdar Aziz ile çıkacağına ve doğrusunun bu olduğuna inanıyorum.
Çünkü Maicon’un ağır olması geniş alanda etkisiz kalması,Denayer ve Serdar Aziz gibi birebir adam adama markaj oyununu oynayamaması bir kenara, takımı bir anda zor duruma düşürecek keskin hataları var. Örneğin Fenerbahçe maçında Guliano’ya kaptırdığı top, Gençlerbirliği maçında kaptırdığı top ve en son zamanlama hatası ile Babel’in önüne düşürdüğü top bunlardan bir kaç örnek sadece. Serdar Aziz bu nokta da çok mu güven veriyor derseniz, tabii ki hayır ama daha doğru bir tercih olacağı da aşikar.
Sol bek için tek alternatifimiz olan ve performans olarak neredeyse kariyerinin zirvesinde seyreden Nagatomo tartışılmaz zaten oynayacak.
Gelelim sağ bek pozisyonuna; Mariano’nun yokluğunda tek alternatif olan Linnes yine bu maç için Nagatomo gibi banko..
Keza Linnes’in Beşiktaş maçı performansı, sezon boyunca küsmeden, yılmadan çalışmaya devam etmesi ve kendini hazır tutması Mariano’nun yokluğunda sevindirici ve rahatlatıcı bir durum.
Gelelim orta sahaya..
Tartışmasız oynayacak ilk oyuncumuz Fernando Francisco Reges… Sakatlığından bu yana %100 oyununu yeni vermeye başladı. O yüzden Akhisarspor maçında en etkili silahlarımızdan biri Fernando olacak.
Hemen onun yanına hiç şüphesi Donk’u yazacağım ama ben bu yazıyı hazırlarken Donk sakatlık geçirdi. Sanırım maç gününe kadar belli olacak.O yüzden Donk’un oynayacağını varsayıyor ve dua ediyorum.
Donk’a gelmeden önce Donk-Fernando ikilisi oynadığı zaman Fernando daha ofansif bir role bürünüyor ve kaliteli ayaklarını daha çok sergileme fırsatı buluyor. Hücuma katkı veriyor biraz daha sert ve baskın bir oyun oynuyor.
Formda bir Donk’un orta sahada şu sıralar iyi bir performans sergilemesinin nedeni Football Manager oyunundan bilenler bilir “Savaşçı Orta Saha” olmasından kaynaklanıyor. Fatih Terim ve Galatasaray savaşçı orta sahaların hastasıdır. (Melo, Ndiaye vb.) Basan, biraz sert oynayan, rakibini korkutan ve yıldıran oyuncu tarzı.
Özellikle deplasman maçlarında sert ve süpürücü bir savaşçı orta sahaya ihtiyacımız olduğu için Ryan Henk Donk’ta sakatlığı iyiye giderse kesinlikle bankodur. Eğer olur da Donk oynamaz ise mecburen oraya Selçuk İnan’ı yazacağız ki bu farklı bir oyun anlayışıyla sahaya çıkmamız anlamına gelir. Fernando biraz daha geride kalır hücumdan çok önceliği gelecek topları süpürüp topu kolay yoldan 2. Bölgeye taşımış olur. Bu nokta da Selçuk İnan’ın göstereceği performans ise çok önemli bir detay olacaktır.
Sol tarafa ise performansı her maç değişen, bir anda patlama yapabilen veyahut hiç beklenmedik şekilde kötü oynayan Garry Rodrigues ise “Bu maçta ne olur formda olsun” diye dua ederek yazacağımız bir diğer isim.
Şimdi gelelim Belhanda yerine kim oynayacak?
Ben direkt Feghouli’yi yazıyorum. Biliyorum hala beklenen düzeyde değil ama çok kaliteli bir ayak olduğunu da inkar edemeyiz. Selçuk (Eğer Donk oynayacaksa) 70’den sonra veya skoru kazandıktan sonra hamle oyuncusu olarak oyuna alınmalı ve orada ki pas trafiğini ayarlayarak kalan dakikalarda orta sahayı rahatlatma görevi verilmeli. Eğer zaten Donk oynamayacaksa mecbur Fernando-Selçuk önlerinde Feghouli ile başlayacağız.
Sağ tarafta ise bizi 2 maçta ipten alan altın çocuk Sinan Gümüş ile başlamalıyız diye düşünüyorum. Hem direkt kaleye oynaması hem sol ayağını iyi kullanması, ceza sahası önünden sol ayağının içiyle çekeceği şutlarla tehlike yaratabilme ihtimali nedeniyle Sinan ilk 11 başlayabilir. Zaten Yasin ihtimalini taraftar istemiyor diye düşünüyorum. Burada ki handikap belki Sinan ile Linnes’in alışık olmamaları olabilir. Ama moral ve motivasyonu yüksek olan bir Sinan ilk 11 olarak başlayacağı bu maçta kendini daha çok ispatlama şansı bulacaktır. Bu maç sonrası Sinan için de önümüzdeki sezon ve sezonlar için bir karar verme maçı olabilir.
Ve tabii ki yine tartışmasız Gomis…
Maç gününe Gomis’e kadar büyük bir destek vermemiz gerektiğine inanıyorum. Gomis duygusal bir futbolcu… Rekoru da kafasına takıyor. Beşiktaş maçında penaltıyı rekor yüzünden kaçırdığına inanıyorum. Fatih Hoca, Gomis’in duygusal bir karakter olduğunu bildiği için Beşiktaş maçı sonrası “Bir daha olsa yine Gomis’e attırırım” açıklamasını yaptı ki Fatih Hoca’nın yapmış olduğu en iyi şeylerden biri de oyuncu motivasyonunu yükseltmek… Benim ilk 11 tercihim budur. Muslera’dan hiç bahsetmedim ama Allah kendisine zeval vermesin 🙂
Taraflarında istediği ve beklediği gibi benim de Galatasaray’dan beklentim tıpkı Beşiktaş maçı gibi istekli hırslı ve konsantrasyonunu tamamiyle maça ve şampiyonluğa vermiş bir şekilde oynaması.
İmparator beklerine kanat bek rolü vermeyi seviyor ve istiyor. Sürekli hücuma gitmelerini ve oraya destek vermelerini maç öncesi ve maç içerisinde dile getiriyor. Özellikle dikkat ediyorum hiç şüphesiz top bizdeyken beklerimiz rakip yarı sahaya baya baya yerleşiyor. O yüzden yine en önemli noktalardan bir tanesi beklerimiz Nagatomo-Linnes’in göstereceği performans..
Bunun dışında aslında çok pozisyona giriyoruz, ceza sahası içine en çok giren takımız ama bizim sorunumuz bitiricilikte… Bu maçta yakaladığımız ne kadar pozisyon varsa olumlu değerlendirmemiz gerekiyor. Bu nokta da Feghouli-Gomis-Rodrigues’e oldukça büyük iş düşüyor.
Yazının sonlarına gelirken ve bir deplasman maçına daha yolculuk ederken şunu da belirtmek istiyorum. Bizim deplasman fobimiz falan yok.
Bizim kapanan takımlara karşı fobimiz var.
Bizi yendikten sonra 3 yiyen Gençlerbirliği maçı gibi mesela…
Galatasaray açık oynayan takımlara karşı asla sorun yaşamıyor.
Ben bu maçta Okan Buruk’un defansif bir anlayışla çıkacağını düşünmüyorum.
O yüzden kendi oyunumuzu oynar önde baskımızı kurar ve beklerimiz oyununu iyi oynarsa bu maçı rahat geçeceğimize inanıyorum. Tam bu noktada erken gelecek gol ve goller uzaktan atılacak şutlar bizi daha da rahatlatacaktır. Akhisarspor evinde en az galibiyet alan (6 maç) 5 takımdan birisi.. Korkacak birşey yok aslında.
Akhisarspor’da en tehlikeli oyunculardan biri şüphesiz ki bize gol atmayı seven Seleznyov ve sonrasında P. Henrique…
Arkaya atılan toplar da kontra ataklarda kesinlikle stoperlerimizin çok uyanık olması gerekiyor.
Duran top canavarımızı hortlatmadan oyunu Akhisarspor sahasına yığdığımız vakit şampiyonluğun %33,3 ellerimizde olacak.
Şampiyonluğa inanacağız ama rehavete kapılmayacağız. Çünkü “Cimbom Başı Dik Yürür…” Rehavet yok, çünkü Fatih Terim var!