Deplasman Kurgusu

Ligin bitimine son 2 hafta kala Şampiyonluğun en önemli adayı lider Galatasaray deplasmanda Akhisarspor’u 2-1 yenerek liderliğini korudu. Galatasaray taraftarları anlaşılan sezon bitene kadar rahat bir maç izlemeyecek zira deplasman karşılaşmalarında beklenen dinamizmin olmaması skoru lehimize almamıza rağmen rakiplerin üzerimize kolay gelmesini sağlamaktadır.

Fatih Terim göreve geldiğin günden itibaren deplasman karşılaşmalarında son Alanyaspor karşılaşmasına kadar ‘deplasman fobisi’ne inanmıyorum demiş; sonrasında ise bu fobinin varlığını kabul etmişti. Öyle ki maç içinde oyuna en çok müdahalede bulunduğu karşılaşma olması bu fobinin önüne geçme isteğinin bir yansıması olarak görüldü.

Maç içi görsel ve analize geçmeden şunu belirtmekte fayda var. 20.dkdan itibaren Galatasaray’ın savunma çizgisinin sezon boyu en çok geride olduğu karşılaşma olduğunu vurgulamak gerekiyor. Özellikle Fatih Terim, Ryan Donk ismini 90 dk boyunca maksimum verimde hem defansta hem hücum çıkışlarında hem de varyasyon değişikliklerinde kullanması benim dikkatimi çeken bir detaydı.

Defans Yerleşimi

Yukarıda değindiğim üzere Galatasaray maç içinde skor ve oyuna göre Fatih Terim’in müdahaleleri ile sık sık değişikliğe gitmiş; 4-2-3-1 ile başladığı karşılaşmada; 5-4-1, 4-4-2, 4-1-4-1 gibi yerleşimlerle maç boyu devam etmiştir. Fatih Terim’in maç boyu büyük bir efor sarfetiğinin en büyük kanıtıdır sanırım bu değişimler.

Şekil 1.’de görüldüğü üzere maçın henüz başında Galatasaray kendi sahasındayken yukarıdaki gibi bir hal almaktaydı. Burada Donk-Fernando topun olduğu noktaya göre pozisyon almaktaydı. Yani eğer aksiyon alanı sol bölge olsaydı aynı şekilde Donk rakibinin üzerinde bir pozisyon alacaktı.

Şekil 2. ve Şekil 3.de ise genel oyuncu konumlanmasının bir örneğini görüyoruz. Oyunu daraltan bir Galatasaray’a karşı maç boyu çizgilere uzun top atıp bekler ve stoperler arasında oluşacak boşluklardan yararlanmak isteyen bir Akhisar ve bu uzun toplar sonucu aşağıda özellikle gösterilecek olan Galatasaray’ın geriden dikine hızlı çıkışları maçın kilidini açan oyun yapısı olmuştur.

Şekil 5.’de ise yine gollerden sonra skoru eline alan Galatasaray’ın önlem alan defansif konumlanmasını görmekteyiz. 4-1-4-1 anlayışı içinde geçen bu süre zarfında rakibin çabuk reaksiyon verilmesi engellenip özellikle Feghouli ve Rodrigues’in beklerine yakın oynamaları Akhisar’ı uzun topa itmiştir.

Şekil 6.da görüldüğü gibi Fatih Terim’in Belhanda’sız orta saha formülünde açıkların oluşması Selçuk’un oradaki köprü görevini görememesi Fatih Terim’in Donk’dan maksimum verim almaya iterek defansta 5liyi tamamlayan oyuncu hücumda ise ön libero mevkine çekmesine neden olmuş;  Selçuk-Fernando ikilisini ise birbirine daha yakın oynatıp kanatlardaki yukarıda bahsettiğim önlem neticesinde atılan uzun topları toplayacak ve oyunu daraltacak rolleri Selçuk ve Fernando’ya veriyor Fatih Terim.

Şekil 7 ve Şekil 8.de Fatih Terim’in direktifleri doğrultusunda defansta alınan pozisyonlar somutlaştırılmıştır.

Şekil 9.’da ise yine Fatih Terim’in skoru koruma niyetiyle yaptığı hamleler ve Belhanda’sız orta saha formülünün neticesinde oluşan ısı haritası görülmektedir. Donk-Fernando-Selçuk üçlüsünün ısı haritası yukarıda gözüktüğü gibidir.

 

Şekil 10.da görüldüğü üzere 2.yarı Galatasaray skoru koruma niyetiyle sahaya çıkmış ve ilk yarının son 25 dakikası oynadığı oyuna devam etmiştir. Burada yine Donk’un 5’li savunmayı tamamlayan rolde olması ve bu 5’li savunmanın birbirine yakın oluşu ile ön alandaki oyuncuların konumlanmasının doğruluğunu görmekteyiz.

Şekil 11. Selçuk ve Feghouli’nin oyundan çıkmasıyla Galatasaray’ın defansif anlayışı bu şekilde işlemiş Rodrigues, defansta 4’lüyü tamamlayan oyuncu ileride ise 2.forvet gibi bir role bürünmüştür.

Hücum Varyasyonları

Galatasaray’ın bu kadar defansif bir oyununu ilk defa gözlemledik özellikle Fatih Terim’in tarzı olmasa da şartlar ve skor Fatih Terim’in bu tercihi yapmasında önemli bir faktördü erken bulunan 2 gol işleyen bir oyun. Belhanda’sız orta sahaya minumum ofansif görev. Fatih Terim kısacası 2 golden sonra derin bir oh çekerek elindeki oyunculardan maksimum verim alacağı ve skoru koruyacağı oyunu seçerek önemli olanın 3 puan olduğunu gösterdi.

Genel iç saha press anlayışının tersine deplasmanda bu ön alanda baskıyı daha az yapan bir Galatasaray izlemekteyiz. Bunda rakipleri uzun topa itilmesi değil direkt tercih etmeside bir etken. Şekil 12.de henüz maçın başında Galatasaray gol bulmadan yapılan organize baskının örneğini görmekteyiz.

Şekil 13.de golden sonra Galatasaray’ın rakibe uyguladığı baskı görülmektedir. Aksiyon alanında bölgesel, topsuz alanda adam markajı uygulandığını görmekteyiz.

Galatasaray’ın hücum varyasyonlarından biri topu kazandığı anda dikine hızlı bir geçiş yapmaktı. Özellikle Donk maç içinde Linnes ve Gomis’i sürekli sarkıtarak pozisyon yaratmaya çalıştı. Gomis’in bu koşusu tesadüf değil tamamen çalışılmış bir organizasyondu.

Şekil 15.de görüldüğü üzere bu koşular tesadüf değil tamamen çalışılmış bir organizasyondur. Başaktörler aynı.

Şekil 16.da Galatasaray’ın 1.golü öncesi yine Donk’un “dikine defans” arkasına attığı topu Linnes ile buluşturması burada Feghouli’nin sezon boyu gösterdiğimiz üzere orta alandan sağ kanata inmesi ve sonucunda ise Şekil 17.de görüldüğü gibi Linnes’in harika pasında topla buluşup golün asistini yaptığını görmekteyiz.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi top çevirme oyunundan ziyade Galatasaray’ın hücum silahı Dikine ve geriden hızlı çıkmaydı. Şekil 18.’de Serdar Aziz’in geriden Selçuk’u harika görmesi Akhisar önde bakı yaparken ki burada Selçuk’un üzerinde kimse olmaması büyük hata, Galatasaray’ın 2. golü bulmasına neden oluyor.

Şekil 19.’da Gomis’in stoperleri üzerine çekmesi Rodrigues’e koridor açmakta ve şut açısı yaratmasını sağlamaktadır. Burada Gomis iki stoperi üzerine çekerek kaleden uzaklaştırarak büyük bir iş yapmıştır.

Şekil 20. de yine 2.gol öncesi gibi başrolde Serdar Aziz görülmektedir. Serdar, Rodrigues’in koşu yoluna ara pası attığı anda ise yine sarı halka ikle gösterilmiş Nagatomo, ezbere biçimde Beşiktaş maçındaki gibi müthiş bir koşu yapmaktadır.

Bu koşu sonucunda gol gelmese de Galatasaray’ın çeşitli hücum varyasyonlarına sahip olduğu ve lider olmasının altında yatan çeşitliliğini görmekteyiz. Kimi zaman Dikine Hızlı Oyun kimi zaman “Top Çevirme Oyunu “kimi zaman “ek Bindirmeler” sonucu “Kanat Varyasyonları”ve özellikle iç sahada”Ön Alanda Baskı” uygulaması ile totalde en çeşitli hücum varyasyonu olan takım Galatasaray.

Hatalar

Sonuç kısmına gelmeden yaptığımız hatalara değinmek istiyorum. Dikkatimi çeken bu hataların devamlı hale gelmesi ve kalemizde sıkıntı yaratması.

Şekil 22.deki görselin bir benzerini hatırlarsanız Alanya karşısında vermiş ve kalemizde Fernandes’in becerisiyle golü görmüştük. Sol Kanattan içe kat eden oyuncular kalemizde tehlike yaratmakta ve bu istikrarlı şekilde devam etmektedir. Yukarıdaki pozisyonun devamında Denayer’den boşalan kademeye koşu yapan Akhisarlı oyuncu kalemizde en tehlikeli pozisyonu yaratmıştır(DİKKAT)

Şekil 23.de Akhisar’ın golü öncesi Akhisar’ın ve diğer rakiplerin sık sık denediği stoper ve bek oyuncularımızın arasına atılan uzun topların kalemizde pozisyon yaratması somutlaştırılmıştır.(DİKKAT)

Şekil 24.de yine Akhisar’ın 1. golüne benzer bir pozisyon görülmektedir. Bu Pozisyonun devamında Muslera iki önemli topu çıkarmıştır.

Şekil 25.de Kırmızı noktalar Akhisar’ın topla buluştuğu noktalar ve atılan paslar. Görüldüğü üzere Linnes-Denayer, Nagatomo- Serdar ikilileri arasında Akhisarlı oyuncular çok topla buluştu. Fakat bunda tabi ki skorun verdiği oyun anlayışı da önemli bir etkendi. Yine de dikkat edilmesi gereken bir husus.

Sonuç

Sonuç olarak Belhanda’sız bir orta saha kurgusunun içeride performansını görmesek bile dışarıda zorlandığını gördük. Burada skoru erken lehimize almamız ve Fatih Terim’in Donk’dan maksimum yararlanması defansif anlamda zaafları kapadı.

Fatih Terim’in maç içinde birçok hamle yapması ve maç içi konsantrasyonunun yüksek olması 0 hata ile maçı bitirmesine sebep oldu. Şampiyonluğa uzanan bu yolda bu kadar dar bir rotasyondan büyük işler çıkaran Fatih Terim ve ekibi büyük bir alkışı hak ediyor. Önümüzdeki 2 maçta ise aynı konsantrasyon ile oynayıp lig tarihimizin en önemli şampiyonluklarından birini kazanma şansımız yüksek.