NEF’ESİMİZİ TUTTUK BAŞLIYORUZ, HAZIR MIYIZ?

0
236

NEF’ESİMİZİ TUTTUK BAŞLIYORUZ, HAZIR MIYIZ?

Hepinize merhaba 3numaraliuye.com okurları. Uzun bir aradan sonra tekrardan yazmaya başlamak harika bir his. Normalde ben maç önü yazıları yazıyorum ancak transfer bitmeden ve ilk 11 aşağı yukarı şekillenmeden bu 2 maç için maç önü yazısı yazmadım. Kim kalacak kim gidecek belli değil. Umuyorum ki transfer sezonu sona erdiğinde maç önü yazılarına başlayabilirim.

Şimdi izninizle biraz Göztepe maçı biraz sezon öncesi yorumları biraz da genel değerlendirmelerimi yapacağım yazıma geçmek istiyorum.

YÖNETİM, TARAFTAR VE FATİH TERİM

Sosyal medyada gözlemlediğim ve üzüldüğüm bir konu var. Taraftar olarak biz Galatasaray’ı 3’e bölüyoruz. Yönetim ayrı bir yerde Fatih Terim ayrı bir yerde taraftar ise ayrı bir yerde. Böyle bakınca ve böyle ayırınca sorunlu bir bakış açısı çıkıyor ortaya. Hayır, hep beraber aynı gemideyiz!

Yönetimi eleştirmeyeceğiz diye bir şey yok. Herkes makul bir üslupla ve tarzla eleştirilebilir. Ancak bunu yaparken kantarın ucunu kaçırmak yönetime de Fatih Hoca’ya da taraftara da zarar verecektir.

Yönetimi ben de eleştirdim. Zamanımızın daraldığını taraftarın homurdanmaya başladığını bazı noktalarda yetersiz olduğumuzu yazdım. Ancak şimdi geldiğimiz noktada  ‘’Sponsor ile yaptığımız transfer, yeni sponsorluk anlaşmaları, basketbolda yapılan transferler ve hamlelere vb.’’ bakacak olursak ben bile kendime eleştirmekte acele mi ettim diye sordum. Ancak bunu Dursun Özbek faciasından sonra yoğurdu üfleyerek yemek şeklinde değerlendiriyorum. Özetle biraz sakin biraz vakar biraz da inançlı olmak gerek. Ve hep beraber, “yönetimiyle, İmparatoruyla, Taraftarıyla Galatasaray” olduğumuzu biraz daha idrak etmek gerek diye düşünüyorum.

GÖZTEPE MAÇI

Göztepe maçına şöyle bir değinirsek söyleyeceğimiz ilk şey ‘’Oyunumuz yeterli değil’’ olacaktır. Sinan-Mariano ve Henry-Nagatomo ilk defa beraber oynadıkları için orada ki uyumsuzluk dikkatlerden kaçmadı. Oyun kurmakta zorluk çeken stoperlerimiz, etkisiz bir Sinan, etkisiz bir santrafor, yaratıcılıktan uzak bir orta saha ile ilk yarıyı Fernando ve Henry’nin kaliteli ayakları sayesinde 1-0 önde kapatabildik. Göztepe ise kontra ataklar ile etkili olmaya çalışsa da bitiricilik ve son vuruş konusunda yeterli olmadıklarını gösterdiler. Bu da bizim bu maç için iç sahada olmamızın yanında ayrı bir avantajımızdı.

  1. yarı ise bu oyunun dışında farklı bir şey oynayamadık. Sadece Emre Akbaba’nın oyuna girmesi bizi biraz olsun rahatlattı ve çok sıklıkla olmasa da zaman zaman oyunu 3. Bölgeye taşıyıp orada oynamamızda etki yarattı. Ancak Belhanda’nın topu 3. Bölgeye taşırken yaptığı top kayıpları ise pozisyona girmemizde sıkıntı yaşamamıza neden olan bir diğer etkendi.

Donk-Fernando yan yana oynadığında üretimden uzak kalıyoruz. Fernando istediği oyunu tam olarak oynayamıyor. Zaten Ndiaye transferini de bu yüzden bu kadar çok istiyoruz.

Eren ise şu performansına göre açık bir şekilde İlk 11 oyuncumuz değil.  Adam eksiltme, boş alanlara koşu, önde baskı, oyun zekası anlamında bizim için yeterli değil. Gomis’in kafası hala karışık, istekli oynamaya çalışıyor ama konsantre değil. Ayrıca geçen sezon gösterdiği performansı göstermesi de çok zor gözüküyor.

Çok uzatmayayım ilk haftalar olması, tekrardan bir kadro düzenlemesi olması, Gomis-Belhanda-Feghouli sorunsalı nedenleriyle ben bu oyunu normal kabul ediyorum. Yapılacak takviyeler ile ve form grafiklerinin daha da yukarı çıkmasıyla beraber şampiyonluğun en büyük adayı olduğumuzu düşünüyorum.

KISA KISA

Herkesi tek tek yazarsam yazı olacak size roman o yüzden bu maçta beğendiğim birkaç oyuncumuza değinmek istiyorum;

ONYEKURU

Bence kumaş olarak Garyy’den birkaç gömlek üstün. O pozisyonda o aşırtmayı çıkarmak çok hızlı düşünmeyi gerektirir. Yani vuruş kalitesi vs’den önce en önemli nokta budur.  Zeki ve hızlı bir oyuncu olması onu çok kaliteli bir futbolcu yapıyor. Keşke bonservisini alabilsek. Twitimi bilen bilir, Abdurrahim ağabey ona  ‘’Ölü yaprak öpücüğü’’ kondurdu bir Denayer’e dönüşmesini bekliyoruz.

EMRE AKBABA

Kesinlikle kaliteli olduğu açık ve net. Alanya’da skora yaptığı katkı ise verimli bir oyuncu olduğunu zaten gösteriyor. Sol ayak olması, taraftar ile özel bir bağı olması vs. bizim için bu sene olmazsa olmazlarımızdan olacak gibi duruyor. Hoş geldin ‘’Cebi değil, gönlü doyan’’ çocuk.

NAGATOMO-MARİANO

Allah nazarlardan saklasın. Sakatlık vermesin.

2019’UN GALATASARAY’I

Ndiaye’nin gelmesiyle, yapılacak olası bir stoper takviyesiyle, Hocam’ın demesine istinaden hızlı bir forvet transferi ile tabiri caiz ise ‘’Jilet’’ gibi takım oluruz. Rotasyona en müsait orta saha bizde, ligin en iyi bekleri bizde, kalecimiz deseniz ‘’Şükür’’ sebebi, e başımızda Türkiye’nin en iyi Hoca’sı var; o yüzden ben iki haftadaki tatmin etmeyen oyuna rağmen karaları bağlamıyorum.

Fatih Hocam inceden inceye kadroya müdahale ediyor. Şu zor şartlar altında geçen seneye göre ‘’Maliyet-Fayda’’ anlamında ve oyun anlayışı bağlamında önemli bir kadro mühendisliği yapıyor. Onyekuru’nun az maliyeti, Ndiaye’nin bedelsiz kiralanacak olması vs. bu şartlar altında yapılacak en iyi hamleler diye düşünüyorum.

Fatih Hocam zaten basın toplantısında ‘’Kafanıza göre oynayamazsınız’’ diyerek bunun mesajını açıkça vermişti. Yani aslına Fatih Hocam geçtiğimiz sene çok zor şartlar altında şampiyonluğu getirmiş bunu çok iyi anlıyoruz. Sanırım geçen sene başında Fatih Hocam alsa böyle bir kadro mühendisliği yapmaz ve alınan oyuncuların bir çoğunu tercih etmezdi.

Kimler gitsin, kimler satılsın bu konuya çok girmek istemedim. Olacakları sakince bekliyorum. İnanıyorum ki Fatih Terim en doğru kararı verecektir.

TEŞEKKÜR

Sponsor diye cayır cayır yandığımız bu dönemde NEF’e ve NEF’in yönetim kurulu Başkanı Erden Timur’a teşekkürlerimizi iletelim. Yüreğinde Galatasaray sevgisi varmış.

Ayrıca bir teşekkür de Mustafa Cengiz’e gelsin. Nedeni ise borçlarımızı TL’ye çevirerek kur farkından doğacak zararı engellemesi takdire şayan bir hareket. Bence her şeyden öte bu da çok önemli bir hamleydi. Teşekkürler Başkanım.

 

SON SÖZ

Tüm bunların dışında ben normal hayatımda çok inançlı, mücadeleyi seven, bir şeyi seviyorsam onu sonuna kadar destekleyen ona sonuna kadar sahip çıkan sonuna kadar inanan bir yapıya sahibim. Dolayısıyla hangi şartlar altında olursak olalım Fatih Hocam’a, yönetime, takıma, taraftara inanıyorum. Son dakikaya kadar, son düdüğe kadar, son maça kadar, son ana kadar, son güne kadar, son saniyeye kadar inancımı yitirmeyeceğim. İster Şampiyonlar Ligi olsun, ister Süper Lig…

Ben takımımın Fatih Hocam’ın yanındayım. Düşeceksek hep beraber düşeceğiz kalkacaksak hep beraber kalkacağız. Ama inanıyorum ki kazanan biz olacağız. Şartlar ne olursa olsun.

Yazımı yine İmparator’un bir sözüyle bitirmek istiyorum. Ki bu sözler Fatih Hocam’ı neden bu kadar çok sevdiğimin kanıtıdır.

‘’ Galatasaray, imkansız ve hayal denilenleri gerçeğe dönüştürüp tarihe geçen, zorlukları birleşerek aşan, değişimin öncüsü, sahada ruhunu, tribünde varlığını ortaya koyan ve en önemlisi inanmaktan vazgeçmeyenlerin takımıdır.’’

http://twitter.com/allahkitaphagi

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için linkteki→ https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız