Önceki maçta ortaya konan futbol taraftarı bir nebze olsun umutlandırmıştı. Fatih Hoca bu defa Halil’i on birde başlatıp Akbaba’yı yedeğe çekti. Orta sahada ise Etebo’yu tercih etti. Ben herhangi bir sakatlık durumu yoksa Taylan’la başlanmasını daha doğru bulurdum.
Tamtakır Kuru Bakır
Maç başladığında Galatasaray’ın rakibi baskı altına alıp golü erken bulacağı kanısındaydım. Pas oyunu ve topun kontrolü açısından sorun gözükmese de dakikalar ilerlemesine karşın pozisyon bulamamamız kafamdaki soru işaretlerini artırdı. Kaldı ki rakibi boğan, kıskaca alan net bir baskı kuramadık. Konyaspor adeta bir duvar örüp pas hatalarımızdan istifade etmek suretiyle kontratak kovaladı. Kimi zaman başarılı oldular ama sonuca gitmede son derece yetersiz kaldılar.
Marcao ve Donk’un dikkatli savunmaları bu noktada oldukça önemliydi. Halil yayın etrafına ve ceza sahasının köşelerine gelerek top almaya çalıştı. Kerem’in ve Şener’in savunma arkasına koşularına doğru zamanda ve isabetli şekilde pas atılamaması hücum girişimlerimizi heba etti. Halil’i topla buluşturma gerekliliği bariz bir şekilde göze çarptı.
İlk yarıdaki temel sorunumuz topu hayli yavaş çevirmemizdi. Topu o kadar yavaş dolaştırdık ki Konya adeta hiçbir şey yapmadan tetikte bekleyip hızlı hücum kovaladı. Emre’nin ve Gedson’un etkisizliğine beklerin yetersizliği eklenince ilk yarı hiç istemediğimiz bir oyun sergilemek zorunda kaldık.
İkinci Yarı
İkinci yarıya üç oyuncu değişikliğiyle çıktık. Babel, Akbaba ve Taylan; Emre Kılınç, Mostafa ve Etebo’nun yerine oyuna girdi. Bu değişiklikler bir nebze de olsa takıma hareketlilik kattı. Topu daha hızlı dolaştırmaya başladık. Özellikle istasyon şefinin –Taylan’ın- sahada olması bize ekstra dinamizm katıyor. Taylan’ın sol ayağını kullanabilmesi, dinamikliği ve atikliği takımın hücum organizasyonlarını daha pratik hâle getiriyor. Aynı zamanda savunma bakımından da güven arz eden bir yapıya kavuşuyoruz. Ayrıca Taylan, Gedson’u da yukarı çekiyor.
Evet, pozisyon açısından kısırlığımız devam etti ama ilk yarıya nazaran gole daha yakındık. Babel’in sahada olması rakip adına önemli bir tehditti. Maç öyle bir noktaya geldi ki onun şutları zorunluluk arz etti ve golü de bu sayede bulduk. Emre Akbaba çok fazla öne çıkamasa da yine fırsatçılığını konuşturdu ve üç puanı almamızı sağladı.
Topa sahip olma konusunda sorun yaşamadık ama topu çevirme ve doğru yerlere ulaştırma noktasında hayli zorlandık. Beklerimizin oyuna katkısı zayıftı. Gedson ikinci yarı açıldı. Etebo geçen haftaki performansından uzaktı. Mostafa ilk yarıda istediği topları alamadığı için bazen orta sahaya kadar geldi. Taylan’ın ne denli önemli olduğunu ikinci yarıdaki hafif kıpırdanmayla anladık. Duran toplarda ve kornerlerdeki etkisizliğimiz artarak devam ediyor. Bugün de yine onlarca duran top heba oldu. Kornerler ve serbest vuruşlar böylesi maçlarda epey önemlidir. Ne yazık ki bu konuda bayağı yol kat etmemiz gerekiyor.
Son Söz
Doğru zamanda yapılan yerinde değişikliklerle daha agresif ve topu daha hızlı çeviren takım hüviyetine kavuştuk. Buna rağmen maçın genelini tamtakır kuru bakır olarak niteleyebilirim. Pek tadı tuzu olmayan bir maçtı. En nihayetinden kazanmak ve yarışta kalmak önemliydi.
Ligin son düzlüğündeyiz ve rakiplerin puan kaybetmesini bekliyoruz. Jimnastik kulübünün kazanması işimize gelmedi ama bizim kazanmaya devam etmemiz lazım. Dalgalı bir oyun performansımız var. Umarım son maça kadar puan kaybı yaşamayız.
BURHAN ALSAN
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
![](https://www.3numaraliuye.com/wp-content/uploads/2020/12/Sari-Kara-Cuma-Indirimi-Facebook-Gonderisi-1.png)
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!