Hakeminiz Fırat Aydınus; Eserinizle Gurur Duyunuz!
Kusura bakmayın bugün hiç centilmence giriş yapamayacağım. Bir tarafta küme düşmemeye oynayan ve maçın ilk dakikası ile birlikte kalecisinin zaman geçirerek bir puan için oynadığı takım, diğer tarafta futbolun tüm doğrularını yapmaya çalışan, futbolu oynayarak kazanmaya çalışan bir şampiyon adayı. Öyle ki dakikalar 16’yı gösterdiğinde Galatasaray %76 topla oynamaya sahipken küme düşme adayı takım % 24’le toplu oynuyordu. Tüm bunlar olurken şampiyonluk adayı takım geçte olsa golü buluyor, üzerine Sinan’la bir kez direğe takılıyor ve devreye 1-0 önde ve moralli giriyordu.
Maçın ikinci yarısına küme düşmemeye oynayan takım ikinci golü yememek için mücadele ediyor. Ancak dört dakika direniyor ve Linnes Türkiye kariyerindeki ilk golünü küme düşmemeye oynayan takıma atıyor. Şampiyonluğa oynayan takım Galatasaray farka gider derken 66. dakikada tüm hakemlerin el birliğiyle “sinekten yağ çıkararak” yarattıkları penaltıyla durumu değiştiriyorlardı.
Galatasaray camia olarak böyle “ince” müdahalelerle çok karşılaştığı için sahada, tribünde, evde her yerde “acaba bugün başarılı olacaklar mı?” diye tedirgin oldu. Tam bu sırada Belhanda’nın Valbuena’ya çarptırarak aldığı taçı küme düşmemeye oynayan takıma veren hakem devamında gol gelince “VAR” tarafından da uyarı almıyordu.
Bu golden sonra hala sonuca futbolla gideceğini düşünen Fatih Terim Donk ve Maicon’u santrfor pozisyonuna alarak sonuca gitmeye çalışıyor ama ne yazık ki sonuca ulaşamıyordu.
***
Maç içinde futbol adına -Fatih Terim’in oyunu yerden başlatma isteğinin olumlu karşılık bulması, skor 2-0 devam ederken yapılabilecek Muğdat hamlesi, Ömer’in yetersizliği, Nagatomo’nun 1,5 kişilik katkısı olan bir oyuncu olduğu ve Galatasaray için çok önemli olduğu ve yokluğunun hissedildiği gerçeği, Serdar’ın dönüşü, Ozan’ın büyüyüşü, Belhanda’nın en iyi oyunun oynaması, Sinan’ın verimli ama şanssız oyunu, küme düşmeye oynayan takımın sadece Valbuena ile direnisi, UltaAslan’ın koreografisi, tribünlerin tezahüratlardaki erken rehaveti, bu maçın ancak hakemle dönebileceği- yazılır, çizilir. Ama inanın yazmak içimden gelmiyor.
Ve ilk kez “ne olursa olsun, hakemi de yenmeliyiz!” demiyorum, çünkü artık yetti! Hep saha içine dönmeye çalışan, engelleri saha içinde çözmeye çalışan bir takımın taraftarıyım. Bununla da gurur duyuyorum. Bu gibi karanlık müdahaleleri yapanlar siz bu yaptıklarınızla sadece Galatasaray’a mı zarar verdiğinizi düşünüyorsunuz! Galatasaray bugün iki puan kaybetti ama Türk futbolu bu tarz müdahalelerden sonra çok daha fazla şey kaybediyor. Dünya derbisiymiş; yabancı bir ülkenin vatandaşı olsanız, her seferinde böyle biten maçları görseniz; bu maça zaman ayırır mısınız? Acaba geçen sene derbiyi Gomis ve Valbuena için de olsa yayınlayan Bein Sports Fransa bu sene neden bu yayına talip olmadı!
Bırakın artık Türk futbolunun yakasını! Federasyonunuzla, MHK’nizle, yayıncı kuruluşunuzla istifa edin!
Galatasaray Başkanı ve Yönetimine!
- Yaklaşık bir senedir Galatasaray’ı yönetiyorsunuz. Galatasaray’a karşı yapılanlara çıkın bağırın, çağırın demiyorum. Ama çıkın görüntüler eşliğinde basın toplantısı yapın, alın videolarınızı, örneklerinizi; gidin FİFA hakem komitesiyle bu tutarsız kararları paylaşın. Bu iş çok net olarak Türkiye’de çözülmez. Özerk olmayan federasyon, özerk olmayan hakem kurulunu uluslararası camiada ifşa edin!
- Tüm kulvarlarda kulübü iki kişi yönetip saha içi, saha dışı haksızlıklara karşı Fatih Hoca’yı yalnız bırakmak gerçekten çok riskli. Bir senedir sabreden adam bugün sonunda patladı. Sizce bu durumun oluşmasında katkınız yok mu?
- Bunun dışında medyadaki etkinliğinizi sorgulayın. Yayıncı kuruluşta ezeli rakiplerinizin etkinliğini görün. Bugün herkesin gördüğü maçın başlamadan önce bir pozisyonda Fenerbahçeli oyuncuların arasından geçen Donk, Ayew tarafından itiliyor. Bu pozisyonu tekrar bile izlemeden Donk’u “idam” ediyorlar. Bilerek ya da bilmeyerek oradan geçen bir oyuncuya Ayew’in özgür iradesiyle yaptığı müdahaleye tek söz söylemiyorlar. Galatasaray taraftarı tüketimden gelen gücünü “YellowFriday” kampanyasıyla tüm dünyaya göstermiştir. Bir işaretinizle binlerce abonelik iptal edilir. Bunları söylerken Galatasaray taraftarı adına ayrıcalık isteyin demiyorum, adaleti kovalayın. Medyada, sahada, federasyonda, hakemler tarafında herkes için adalet isteyin!
- Son olarak yazımın son incelemesini yapmadan önce gördüğüm Fenerbahçe Üyesi Hulusi Belgü’nün twiti hakkında hukuki işlemlere en kısa sürede başlamanız gerekiyor. Galatasaray kulübü artık gerekirse bu tarz olaylar için bir hukuk ekibi görevlendirmeli Galatasaray’a hakaret eden, adını kirletmeye çalışan, terör örgütleriyle ilişkiliymiş gibi gösteren kim varsa ibret için en ağır tazminat davalarıyla karşı karşıya gelmelidir!
Fenerbahçe’ye
Yazının başından beri Fenerbahçe’nin adını kullanmadım. Çünkü yıllardır bir umutla Galatasaray-Fenerbahçe maçlarını izliyorum. Son 20 yıldır sahada Galatasaray’a üstünlük kuramadığınız anda “kaos planınız” devreye giriyor. Bu size belki bir puan, üç puan kazandırabilir. Belki çıkan kaosun diğer haftalara yayılmasıyla birlikte, ezeli rakibiniz kaybettiği puan ya da puanlardan çok fazla zarar görebilir. Ancak inanın bu size bir şey kazandırmaz. Siz ancak futbol içinde bir mücadele ile kazandığınızda bunun yararını görebilirsiniz. Sadece Galatasaray odaklı mücadelenizin bu tarz ile sürdürmenin sizi nerelere getirdiğini hep birlikte gördük. Tüm bunların sonunda Aziz Yıldırım gibi bir “futbol aklına” yıllarca tahammül etmek ve yerine Ali Koç gibi bir vizyonla “küme düşmemeye” oynamak gibi bir gerçekle yüzleştiğiniz bir gün dönem yaşıyorsunuz. Koca markanızı yerle bir ediyorsunuz!
Rıdvan Dilmen
Hafta içinde Rıdvan Dilmen “Fenerbahçe düşerse, dolar 10 bin olur. Tüzük değişir, Fenerbahçe değişmez. Diğer 17 takım imza toplar Fenerbahçe düşmesin diye, Fenerbahçe yine düşmez. Fenerbahçe, dalga geçilecek kulüp değildir. Galatasaray, 14 yıl şampiyon olmadı ama büyüklüğünden bir şey değişti mi? Kırmızı kar yağar ama Fenerbahçe kümeye düşmez.” demişti. -Çok objektif Rıdvan Dilmen- nasıl ki “koskoca” Juventus küme düştüğünde diğer İtalyan takımları imza toplamadıysa, kırmızı kar yağmadıysa, uluslararası kriz çıkmadıysa bugünde Fenerbahçe için “kırmızı kar” gibi ilginç doğa olayları, ekonomik krizler çıkmaz. Sanırım ne demek istediğimi anlamışsınızdır!
Maç Sonu Olayları
Emre Belözoğlu’nun, Lugano’nun Volkan Demirel’in yıllar içinde ürettikleri “kaos” çıkararak kısa ve uzun vadeli faydalar elde etmenin yollarını; hiçbir dil sıkıntısı yaşamadan yabancı oyunculara aktarabilmelerini gerçekten tebrik ederim. Bu aktarımda dil problemi yaşamamaları bir gün iletişim alanında doktora konusu olursa gerçekten şaşırmam. Düşünsenize Uruguaylısı, İspanyolu, Brezilyalısı dünyanın neresinden gelirse gelsin ilk Galatasaray derbisinde başarılı bir şekilde bu “kaos” planını uygulamaya koyuyor. Ben Belhanda’yı “Erasmus gibi bir ay Fenerbahçe’ye göndermeyi öneriyorum”; çünkü Galatasaray’ın elinde harcanıyor! Düşünsenize Belhanda’nın Volkan Demirel’in tedrisatından geçtiğini; bir daha herhangi bir derbide bu kadar kolay tuzağa düşer mi?
Koray Şener
Fenerbahçe taraftarı Koray Şener maç için geldiği Ali Sami Yen’de geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Hem ailesine hem Fenerbahçe camiasına baş sağlığı dilerim.
Sonsöz
Hal böyle olunca bu sefer Galatasaray takımına “ama sizde hakeme rağmen” kazanın”, ama “sende doğru oyunla oyna”, ama “sende hep oyuna konsantre olmadığın için olmadı” demiyorum. Çünkü bugün ve geçmişte yaşanan “ince” müdahalelerin Galatasaray lehine hiç olduğunu görmeyen, ev sahibi olduklarını hiçbir derbide hissetmeyen oyuncuların bu tuzağa düşmeleri çok normal olduğunu düşünüyorum. Umarım Galatasaraylı futbolcular bu gece yataklarına girdiklerinde bugünkü maçta yaşadıklarının hesabını sahada soracak güce erişme motivasyonuna ulaşırlar!
Kısa Bir Not:
Ne yazık ki yine futbolu yazamadığım bir gece oldu. İnanın yazıyı yazarken içim acıdı. Umudumu yitirmek istemiyorum ama bu gidişle uzun sürede yazamayacağım. Bunda katkısı olan herkesin Türk futbolundan en kısa zamanda uzaklaşmasını diliyorum!
Yeni açtığımız ana hesabı takip ederseniz sevinirim: https://twitter.com/3numaraliuyecom
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/