Galatasaray Varsa Umut Vardır!

0
335
Felipe Melo
Galatasaray Varsa Umut Vardır!

        Yeni yıl mutlak yeni umutları da beraberinde getirir. Bu yazıda, geçmişten dersler çıkararak 2019 yılını değerlendireceğiz. Bu fırsat ile tüm Galatasaraylıların yeni yılını içtenlikle kutlarım.

Devre araları zordur. Bir miktar Galatasaray ile içimizi ısıtalım.

       Öncelikle 2018 yılı bize neler getirmişti, ilk olarak buradan başlamak istiyorum.

Biliyorsunuz 2018 çok inişli çıkışlı bir yıl olmuştu. Tudor ile lige hızlı bir başlangıç yaptık. Açıkçası çok ümitliydim Tudor’dan. Fizik olarak diri bir takım. Pres ve sonuca hızlı giden bir oyun. O futbolu izleyip de beğenmeyen pek yoktur galiba.  Ardından sekizinci maçtan sonra hızlı bir düşüş. Tudor’un üçlü defans takıntısı bu düşüşün sorumlusu kabul edilse de işin aslının futbolcuya dayalı sistemin ve Tudor’un tecrübe eksikliğinin olduğunu aklı başında herkes farkındadır.

       Özellikle 5-1 biten Başakşehir mağlubiyeti Tudor için sonun başlangıcı olmuştu. Hele 3-0 biten Beşiktaş maçı! Tudor- Maicon gerilimi maalesef bu maçlarda farklı mağlubiyetlerin kıvılcımı oldu. Birbirini sevmeyen ve/veya saygı duymayan hoca, futbolcu topluluğu hiçbir zaman başarılı olamaz. Tudor dönemi bunun en tipik örneğidir.

        Yaklaşık 3 yıllık Dursun Özbek döneminin bence tek başarılı icraatı, Fatih Hoca’nın takımın başına dönmesi için yolu açmasıdır. Benim gibi, doğum günü 21 Aralık olan bir Galatasaraylının alabileceği en güzel hediyeydi açıkçası: “Nerede kalmıştık?”

        Sadece sportif türbülans değil, kulübün de sırat köprüsünden geçtiği ve üstündeki ölü toprağını attığı bir dönemdi, 2017 Aralık-2018 Mayıs ayları arası.

Fatih Hoca kendine has tarzı ile takımı önce devre arasına taşıdı ve sonrasında çoğu kişi için sürpriz bir sol bek Yuto ile devre arasına girdi. Yine Yuto kendisine burun kıvıranlara, futbolda disiplin ve özverinin yetenekten önce geldiğinin dersini, geçtiğimiz yılın yarım sezonu içinde verdi, vermeye de devam etmekte.

       Türkiye’de derbi kazanma özürlüsü olan isimlerden biri olan Tudor’un ardından derbilerin kurdu Fatih hocaya evrilmek şampiyonluğun anahtarıydı şüphesiz. Tüm kritik maçlar kayıpsız geçildi. Ama bir Gençlerbirliği maçı vardı ki… Benim gibi inananlar hariç birçok kişi umutsuzluğa düşmüştü.

Ne diyoruz; “Mayıslar bizimdir.” Mutlu sona zor bir yoldan ulaştık. Ama birazdan değineceğim konular geçen sene de canımızı yakmadı değil.

       Özellikle başarılı geçen bir sezonun esnasında daha şampiyonluk mücadelesi bitirilmeden Başkan tarafından yeni bir terim literatürümüze katıldı, dilimize plesenk edildi: “Settlement – agreement”.

Biz taraftar olarak haklı biçimde direkt Şampiyonlar Ligine katılacak takımın güçlendirilmesini beklerken, acaba “Avrupa’ya gidip kupalara katılabilecek miyiz?” endişesi yaşamaya başladık.

Hak kazanıldıktan sonra da bu kez, sattığın kadar al, bütçeyi aşma, v.s. problemleri önümüze geldi.

       Bu durumda bırakın eksikliklerimizi tamamlamayı, elimizdekilerden de olunacağı belliydi. Ve Gomis travması. Şu an bile liderin altı puan geride olmamızın ve Şampiyonlar Liginden elenmemizin tek sebebi Gomisizlik _ya da başka bir deyişle forvetsizlik_ olduğu gün gibi aşikar.

       Benim gördüklerimin içinde neredeyse en iyi Şampiyonlar Ligi kurası, en kötü ikinci oluruz dediğim bu gruptu. Ama bin bir çabayla getirip Galatasarayı  emanet ettiğimiz yönetim, maalesef transferde, üstelik kendi açtıkları eksikliği kapatamadı.

Benim ölçütlerime göre lige yinede kötü başlangıç yapmadık. Ama özellikle Fenerbahçe derbisi ve sonrası yaşananlar ekibimizde ciddi yaralar açtı.

 Bu arada yeri gelmişken bizdeki VAR ucubesine de değinelim. Yazın bir ay boyunca VAR’ın kullanılışını,  birçok futbolsever ekranlardan hayranlıkla izledi. Dünya futbolunda, Uluslararası arenada adalet ve hak edenin yanında oluşturulan sistemin etkin bir parçası olmaya başaran VAR bizde, adeta bir evvelki yıl başarılı olanın infaz edilmesi için bir araç olarak kullanıldı. Geçtiğimiz sezonda birçok maçta (Kasımpaşa, Malatyaspor, Sivasspor maçları gibi)canımızı yakan sözde federasyonun tetikçi hakemleri, ellerine geçirdikleri bu yeni silahla Galatasarayımızı fena halde hırpaladı. Mal bulmuş mağribi gibi bu yeni oyuncağa sarılan eyyamın askerleri resmen geçen sene yarım bıraktıkları işi bitirmek için VAR güçleri ile çalıştılar. Fırat isimli hakem müsveddesi işte bu çabanın en nitelikli örneklerini, şer odasındaki arkadaşlarıyla beraber Fenerbahçe derbisinde verdi.

       Bir futbol kulübü nasıl çileden çıkarılır? Nasıl yarışın dışına itilir? Hocaları nasıl çıldırtılır? Eksiksiz olarak yerine getirildi. Bugün birçok kişi Fatih Hocayı geçmiştekinden daha az puan almış ve başarısız buluyorsa da aynı kişiler, Tudor’la aynı tabloyu gözünüzün önüne getirsin ve lig sıralamasını tekrar düşünsün derim.

       Bir yandan ülkenin federasyonu olduğunu iddia eden ama asıl amaçları proje takımını şampiyon yapmak olan güruh, üstümüze türlü oyunlar oynarken bir yandan da inanılmaz bir sakatlık furyasına kapıldık. Futbolcularımızdan bazıları neredeyse yürürken sakatlandı. Mutlaka sorgulanması gereken bir konu. Bir de sezonun ilk yarısı boyunca sık tekrarladığımız gibi kondisyon problemi tabi. Özellikle Rizespor maçında hem kondisyon olarak berbat bir konumdayken VAR oyunları da en yüksek konuma çıktı. Hepimiz boks müsabakasında sıkıştığı anda gongu bekleyen boksör gibi kazasız biçimde devre arası gelsin diye beklemeye başladık.

       Nihayet devre arası geldi. Kaosun gelenek olduğu bir camiadır bizimkisi. Üstelik şimdi yerel basının düşman kalemleri, algı operasyonlarını hunharca kullanıyorlar. “Serdar şöyle, Ozan böyle. O bu fiyata geliyor, beriki sözleşmeyi feshetmek istiyor.” Ne hikmetse, daha taraftarı, store’u olmadan pahalı transfer yapanlar, imzaların nereye atıldığı hala meçhul olanlar, “düşme potasındaki şike erbabı büyük ekip!” bile bizim kadar konuşulmuyor.

Galatasaray düşmanlığı o kadar gözlerini bürümüş ki, artık nereden vursak diye fırsat kolluyorlar. Doğal olarak biz de eleştireceğimiz konularda savunmaya geçiyor ve söyleyeceklerimizi içimizde tutmak zorunda kalıyoruz.

Fakat, artık bu transfer dönemi geçen acemiliklerin yaşanmaması gereken bir dönemdir. Kadronun iskeletini mümkün olduğu kadar bozmadan, Finansal Fairplay imkân verdiği ölçüde takviyeler, kampa mutlaka yetiştirilmelidir. İlk yarı boyunca benim Fatih hocayı tek eleştireceğim nokta kondisyondur.  Bu sebepten, kondisyon ekibi Fatih Hocanın geri kalanı ise yönetimin sorunudur. Biz taraftar olarak tabi ki iyi, güçlü bir takım kurulmasını isteriz. Ama ekonomik şartlar izah edilip açık sözlü davranılırsa kulübümüze karşı anlayışlı olmak da görevimizdir. Gerçi Mustafa Cengiz yönetimine her fırsatta “sallayan” liseli fosiller maalesef aynı tavrı korktuklarından mıdır bilinmez, sözde federasyon ve organlarına gösterememektedirler.

       Stoperlerimizin durumunu acilen netleştirmeliyiz. Forvet sorununu mutlaka çözmeliyiz. Ama yönetim buralarda sıkıntı yaşayacaksa her gün ölmektense bir gün ölmeyi yeğleyip, gerçekleri bizlerle paylaşmalıdır. Gidecek veya kalacak isimleri zikretmek istemiyorum. Taraftar hemen her şeyin farkında.

       Basın sözcüsü konusunu da atlamayalım. Eğrisiyle doğrusuyla ne olursa olsun Abdülrahim Albayrak gerçeğini kabul etmeliyiz. Takım üzerindeki etkisi inkâr edilemez. Ancak bir başka gerçekte ne olursa olsun onun basın sözcülüğü yapamayacağıdır. Dedikleri anlaşılır, hatip yönü güçlü olan bir basın sözcüsüne ivedilikle ihtiyaç var.

       Son söz yine taraftara; çünkü son sözü taraftar söyleyecek. Zor bir ikinci devre başlayacak. Transfer döneminde ne olursa olsun sakinliğimizi koruyalım. Ben, takımdaki eksiklerden her ne kadar bahsetsem de gerçekçi davranıp fazlaca umut taşımıyorum. Yine de serinkanlı olmalıyız. Başka Galatasaray yok.

       İki gün sonra başlayacak transfer döneminde ve ardından ligin ikinci yarısında umarım sinirlerimizi çelik gibi tutmayı başarabiliriz.

Galatasaray varsa umut vardır.

Gazamız mübarek olsun!..

Twitter: https://twitter.com/byymiralay

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız