“Tebrikler Fenerbahçem”

“Tebrikler Fenerbahçem” dedim, çok şaşırdınız değil mi? Merak etmeyin, sitemi kimse hacklemedi. Sadece futbolumuza rezalet bir gelenek katan bu takımın taraftarı olsaydım ne yazabilirdim merak ettim.

“Tebrikler Fenerbahçem! Bugün yine her zaman olduğu gibi derbi maça çok iyi hazırlanmışsın. Yönetim arka planda hakem tercihine “çok iyi bir planla” müdahale ederken.(İstemiyormuş gibi yapıp aslında istemek) diğer tarafta sahada son yılların sanırım ebedi hale gelecek olan “kör dövüşü” planını çok iyi işlettin. En çok da santrforları ne yapıp edip derbiye adapte etmen konusuna hayranım. Janssen’i derbiye çok iyi hazırlamışsın: “senin gol atmana gerek yok sert ol, faullü oyna, zaten hakem stoperlerle mücadelende yanında olur, bu güvenle oyna” sanırım en önemli motivasyon cümleleriydi.

Bu maçın 3 Puandan fazlası olduğunu çok iyi anlamışsın. “Zaten şampiyon olamayacağımız bir senede en önemli rakibimize ne kadar hasar versek kârdır.” diye düşündün. Saha kapatma cezası, oyuncu sakatlamaları, kırmızı kart cezaları, motivasyon kayıpları Galatasaray’a çok zarar verir. Bu konuda da çok iyi işler çıkardınız. Yalnız eksik yaptığınız işler vardı. Gol olayında hakeme çok güvendiniz. Maçın başında Serdar’ın eline çarpan topu kaçıran Cüneyt Çakır’ın  aşırı motivasyon kurbanı olduğunu gördük. Aklında ilk başta Mariano’ya sarı kart göstermek olan Cüneyt Çakır gol yollarında eksik kaldı. Sevgili Cüneyt Çakır’ın penaltı vereceği pozisyonda bakıyormuş gibi yapıp görememiş gibi davranması ve penaltı verebileceği pozisyonda Belhanda’yı ikinci sarı karttan atması takdire şayandı.”

Bu Maç Nasıl Yazılır?

Evet “Tebrikler Fenerbahçem” başlığıyla ne yazılır? Yazılsa yazılsa böyle yazılır. Ailemin çoğu Fenerbahçeli, çevremde çok sevdiğim Fenerbahçeli arkadaşlarım var. Fakat hiçbirinden bir derbi öncesi “Bugün harika oynayacağız, çok güzel bir maç olacak, hakem hata yapmamalı, ortada maç yönetmeli” diyebilenini görmedim. Uzun yıllardır kazandıkları derbi maçlarda bile maçın keyfini hararetle savunabilen, futbol açısından bakıp keyif alabilen Fenerbahçeli de görmedim. Fenerbahçe’nin derbilerde uyguladığı bir sistem var “Kör dövüşü! ” Fenerbahçe’nin özellikle derbilerde futbolumuza hediye ettiği bir sistem. Futbolumuzun uluslararası arenada izlenebilirliğinin önündeki en büyük engel. Bu maçı uzun süre sonra yurt dışından çok fazla ülke izledi. Sizce bu derbiyi izleyen bir Fransız seneye bu maçı izler mi? Bu sorunu çözmezsek futbolumuzun gelişme ihtimali yok. Düşünsenize Avrupa’da dolu dizgin giden Beşiktaş, Fenerbahçe derbisi oynuyor ve futbolun değil “kör dövüşünün” ve hakemin öne çıktığı bir derbi maçtan sonra Avrupa’ya adapte oluyor.

Artık bu işe bir son vermek gerekiyor. Beraber maçı izlediğim beş buçuk yaşındaki oğlumu bir süre sonra diğer odaya gönderiyorum çünkü maç içinde olanları ve olabilecekleri ona anlatabilme ihtimalim yok. Keşke futbol izlemese!

Cüneyt Çakır

Türkiye’de tilki, Avrupa’da kuzu olan futbolumuzun “yıldız hakemi” Cüneyt Çakır’ı görevini başarı ile yerine getirdiği için tebrik ederim. Ancak bazı eksikleri var, Belhanda atıldıktan sonra geri vites yapmasaydın taraftar sahaya daha fazla yabancı cisim atabilirdi, daha fazla Galatasaraylı oyuncuyu atabilirdin. Lütfen bu eksiklerini göz önünde bulundur ve diğer maçlarda çok daha iyi çalış!

Maça Dönersek

Kısa kısa

Tudor: Öncelikle sezon başında hep korktuğum şey oldu Tudor derbiye takımı çok iyi hazırlayamamış. Zaten iyi olan takımken ve tüm takımlar onun iyi yönlerine önlem alıyorken 3 tane sağ ayaklı stoper, sağ ayaklı sol kanat oyuncusuyla derbi maça çıkmak çok büyük riskti. Kazansa haklıydı ama ne yazık ki kazanamadı. O yüzden bu maç için eleştirileri hak ediyor. Ancak bu maçın hakem katliamını da göz önüne alırsak on kişi kaldıktan sonra çılgınlık yapıp Fenerbahçe’yi potaya sokmaması bence doğru karardı.

Belhanda: Geçtiğimiz maçlarda hakem diyaloglarına dikkat etmesi gerektiğini yazmıştım. Bu maçta hakemin hedefinde olduğu çok belliydi. Penaltı pozisyonunda ne kadar haklı da olsa ilk pozisyonda gördüğü sarı kart onun hakemin kurbanı yaptı. Keşke daha dikkatli olsaydı.

Maç içinde yazılacak, çizilecek çok şey var ama bu hafta uzatmak istemiyorum. Sadece Galatasaray taraftarına bir iki kelam etmek istiyorum: Takım haksız şekilde on kişi kalmış, sahaya yabancı cisim atan taraftar bir süre sonra maçı sadece izledi. Kendi sahalarında hakem tarafından açıkça katledilen bir maçta sahaya yabancı cisimler atarak değil ambiansı değiştirerek etki etmeliler. Bu konuda çok çalışma yapılmalı. Sadece iyi giden maçlarda değil bu tip maçlarda da duygusal destek vermeyi öğrenmeli. Ayrıca harcanan emeğe çok saygı duymakla beraber koreografiyi beğenmediğimi söylemek isterim. Çok daha iyisini gördük, göreceğimize de eminiz.

TFF’ye

Video hakem uygulamasına neden bu kadar direndiğinizi bu maçla birlikte çok daha iyi anlamış olduk. Yetmedi mi Türk Futboluna verdiğiniz zarar? Artık istifa edin!

Sonsöz

Bu kadar olumsuzluğun olduğu bir maçta yenilmemek puan farkının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde önemliydi. Bu maçtaki haksızlıklara rağmen tansiyonu düşürüp tek maç odaklı sisteme geri dönmek lazım. Bu puan farkı Galatasaray’ı şampiyonluğa götürmeye yeterli.

Teşekkür

Hafta içi Arda Turan’la ilgili yazdığım bu yazıma https://www.3numaraliuye.com/arda/ gösterdiğiniz ilgiye çok teşekkür ederim.

Bu yazıyı seslendiren Erhan Gökhan Aksoy’a çok teşekkür ederim. Bu sayede zaman problemi yaşayan okuyucularım yazılarımı trafikte, mutfakta, yemek yerken dinleyebilecek 🙂 https://twitter.com/byega

Blog’un kuruluş amacı ve

hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/