YAYGARACILAR!

0
342

Bu başlığın atılmasındaki sebebi ve kime ithaf edildiğini Galatasaray taraftarı anlayacaktır. Ben mümkün olduğunca camia adı vermeden bir durum tespiti yapıp olan biteni kendi penceremden kısa ve öz bir şekilde aktarmaya çalışacağım. Sezon başlamadan evvel medyadaki malum takım mensupları, yapılan transferlerle çok geniş ve nitelikli oyunculardan oluşan bir kadro kurulduğunu mütemadiyen dile getirdiler. Amaçları psikolojik üstünlüğü ele geçirmekti. Lig başladı ve daha ilk haftada hakemin uyduruk penaltısı sayesinde kazanabildiler. Maçtan sonra malayani konuşan olarak tanımladığım Başkan’ın serzenişlerini hatırlarsınız. O bile ne denli öfkelenmişti penaltı kararına. Ligin sonraki maçlarında da ufak ufak hatalar gördük. Pek çaktırmadan, alttan alttan yapılan hatalar…

Bunun yanında bir de çeşitli aralıklarla futbol camiasındaki bazı kurumları eleştiren açıklamalar izledik. Yönetim kurullarındaki sözcü arkadaş peyderpey konuştu. Maksatları, her şeyi takip ediyoruz, gözümüz üzerinde mantığıyla hareket edip meydanı boş bırakmamaktı. Nitekim basındaki elemanları da buradan besleniyordu.

Ancak ne gariptir ki TFF başkanından tutun diğer kurullardaki yetkili isimler malum takıma mensup kişilerdi. Listeler sosyal medyada geziniyor. Kimin hangi kurulda olduğu ve hangi takımlı olduğu herkes tarafından biliniyordu. Buna karşın hâlâ mağdur edebiyatı yapmaları ise olayın trajikomik tarafı.

Algı Oluşturma Çabası ve Hande Sümertaş

Lig devam ederken televizyon ekranlarındaki bazı yorumcular, bu takım rahat şampiyon olur; şubata, marta kalmaz minvalinden açıklamalar yaptı. Diğer takımlardaki kötü gidişat da buna çanak tutuyordu. Ancak ligin henüz başında malum takımın altın kafese konması psikolojik baskı oluşturma niyeti taşıyordu. Diledikleri gibi olmadı ve Galatasaray devreye girdi. Üste üste galibiyetlerle ezeli rakibini hem puan olarak hem de psikolojik olarak baskı altına aldı.

Durum böyleyken malum medyadan çatlak sesler duymaya başladık. Sosyal medyadaki kitle, Galatasaray’da yıllarca vazife yapan Hande Sümertaş üzerinden kerih suçlamalar türetmeye başladı. Profilinde FB Kongre Üyesi yazan bir şahıs, akla hayale sığmayan, abesle iştigal söylemlerle alenen bir kadını suçladı. İşte tam da bu noktadan sonra ‘’yaygara’’ başladı. FB’li taraftarlar, sosyal medya üzerinden bir hanımefendiyi hedef alarak ağza alınmayacak son derece hakir laflar etti.

Tehditler, iftiralar, yalanlar kol gezdi sanal âlemde. YouTube’a geçince her ağzına geleni söyleyebileceğini zanneden Demirkol, korkunç bir pot kırdı. Mehmet Demirkol, beIN Sports Medya Hakları Direktörü Hande Sümertaş için “Hande Sümertaş’ın Galatasaray’da çalışırken kupalarla futbolcuların önünde pozlar verirsen, o anda çalıştığım camiama kendimi beğendireceğim diye sınırları aşarsan, daha sonra problem yaşayacağın kesindir.’’ dedi. Kendisi bu cümleleri kurarken aklına hâlihazırdaki veya önceki TFF başkanları geldi mi acaba? Onların da boy boy fotoğrafları var da o yüzden soruyorum.

Televizyonda yıllardır yayın yapan eski hakemlerden biri, tabiri caizse goygoy yaptıkları programdan yüklendi Hande Hanım’a. İş çığırından çıkmıştı artık. Bu denli ağır söylemler, helâliyle işini yapan bir kadın için oldukça üzücüydü. Bir hanımefendiye karşı yürütülen bu linç kampanyasına karşı FB’li yöneticilerden tek bir kelime duyamadık. Formalarındaki ‘’HeForShe’’ yazısı süs olarak öylece duruyormuş, bunu öğrenmiş olduk.

****

Galatasaraylı taraftarlar ve bu konuya duyarlı kişiler Hande Sümertaş’a destek oldu. Tüm bu suçlamaların bağrışın çağrışın arka planında malum takım için oluşturulan ‘’algı’’ var. Fakat şunu unutmasınlar: Şampiyon olmak için her yolu mübah gören bu anlayış yerle bir olmaya namzettir.

Galatasaraylılar olarak yaşanan süreci yakinen takip ediyoruz. Meydanı boş bırakmadan, itibarımızdan ödün vermeden bize sunulan şartlar çerçevesinde mücadeleye devam edeceğiz. Başımızda İmparator’un olması şu süreç için büyük şans. Onun tecrübesine, birikimlerine ve adanmışlığına yürekten inanıyoruz. Gerek sosyal medyada gerekse televizyon ekranlarında mertçe bir tutum sergileyerek takımımızı savunmamız gerekiyor. Galatasaraylılara yaraşan budur. Bana göre bizim şiarımız ‘’Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et.’’ olmalıdır. Zira camiamıza, mazimize ve yazılı olmayan geleneklerimize yakışan tam da budur.

                                                                                                             Burhan ALSAN

Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız