Bu kadar kötü zeminler Galatasaray gibi yerden pas oyunu oynayan takımlar için çok zor. Maç başında herkes hava soğukluğu sebebiyle sert bir zemin ve gereğinden fazla seken top beklerken tam tersi çok yumuşak ve ayakta kalmayı zorlayan bir zemin vardı. Eğer zemin sebebiyle pas oyunu yapamıyorsanız en etkili silahlardan biri uzaktan şutlardır. Galatasaray bunu bir kere denedi ve gol oldu.
TEKNİK AÇIDAN
Bu maçta neyi iyi yaptık neyi iyi yapamadıkları değerlendirip detaylarına inmek istiyorum.
İYİ YAPTIKLARIMIZ
- Topa ve oyuna tamamen hakimdik. – Rakibe neredeyse hiç pozisyon vermedik.- Topu kaybettiğimiz zaman çok çabuk geri kazandık. – Topu geri kazandıktan sonra akın sürekliliği sağladık.
İYİ YAPAMADIKLARIMIZ
- Rakibi çok ama çok az tehdit ettik.
- Savunmadan hızlı çıkamadık.
- Çok basit top kayıpları yaptık.
- Hiçbir orta etkili olmadı.
- İyi yaptıklarımız zaten alışık olduğumuz tablo iken yapamadıklarımız bundan önce de puan kaybı yaşamamıza sebep olan tablonun aynısıydı.
- Galatasaray özellikle ilk yarıda o kadar basit pas hataları yaptı ki, sanki birbiriyle yeni oynamaya başlayan bir takım görüntüsü verdi. Bunun sebebi genelde zemindi tabi ki ama gözden kaçmaması gereken ikili anlaşmazlıklar da gördük. Daha Çarşamba günü 6 tane gol atan 11 kişinin, 4 gün sonra bu kadar farklı görünmesi çok ilginç.
- Zemine rağmen yine topa sahip olmamız çok iyi ama rakibe bir türlü tehdit oluşturamadık. Ne duran toplarımız ne akan oyundaki ortalarımız hiç etkili olmadı. Maçı izlerken neden uzaktan şut atmıyorlar diye düşündüm. Şu an düşünüyorum da genel olarak da pek denemiyoruz ama bu tür zeminlerde KIŞ LASTİĞİ görevi görür, nitekim öyle oldu. Elimizde de Babel, Emre Akbaba, Emre Kılınç gibi bunu yapabilecek oyuncular ve şutlara çalışan Taylan Antalyalı var. Mutlaka denememiz gerekiyor.
- Bu tür maçlar neden sürekli Onyekuru’nun istendiğini kanıtlıyor aslında. O tarzda bir oyuncunun eksikliğini tehdit oluşturmadığımız maçlarda yaşıyoruz. Elde Kerem Aktürkoğlu olunca hoca en azından onu değerlendirdi, bu kez doğru zamanda oyuna aldı. Kerem sayesinde bir tehlike oluşturduk , tam Kerem şutu atacakken son anda rakip savunma engel oldu, diğer pozisyonda da topu sürüklemesi ve Donk’u topla buluşturması sayesinde golü bulduk.
Yine Feghouli’ nin sakatlanması Galatasaray’ın büyük kaybıdır. Feghouli’li ve Feghouli’siz iki Galatasaray var ve Feghouli’siz Galatasaray’ın puan kaybı ihtimali çok daha yüksek oluyor. Kulüpten yapılacak açıklamayı dört gözle bekliyorum. Umarım en kısa zamanda yeniden döner. Feghouli’nin olmadığı bir dönemde Onyekuru’yu sahada görmek puan kaybetmemizi engelleyebilir ama oynamasına daha zaman var.
LİGİN İLK YARISI NASIL GEÇTİ
21 puan kaybettik. Tekrar ediyorum 21 puan kaybettik. Çok ciddi bir rakam. Maç başında 2 puan ortalamasını tutturamadık. Eğer şampiyon olmak istiyorsanız bu puan ortalaması size yetmez!
Galatasaray uzun süredir transfer sıkıntısı çekiyor. Bu yüzden eksik olan bölgelerini bir türlü dolduramıyor. Aslında adet olarak eksiğimiz yok diyebiliriz. Özellikle en çok ihtiyacımız olan orta sahaya bakalım: Taylan, Donk, Etebo, Belhanda, Emre Akbaba, Emre Kılınç, Ömer Bayram, Feghouli, Oğulcan, Arda, Babel. Tabi ki bu isimleri orta saha mevkiisi dışında da görüyoruz. (Donk, Ömer Bayram, Babel, Oğulcan). İdeal 11’e de bakınca Taylan – Feghouli – Belhanda – Emre Kılınç – Arda beşlisini görüyoruz. Peki sakatlık ve ceza olunca? O zaman kalitemiz direk düşüyor. Etebo hiç istediğimiz gibi oynamadı. Ömer Bayram geçen sezonki performansına hiç ulaşamadı. Belhanda ideal 11 de oynamasına rağmen istikrarı her zaman olduğu gibi gösteremedi. Emre Akbaba 6-1’lik Denizli maçı haricinde kendi seviyesine ulaşamadı. Bu kadar olumsuzluk bir arada olursa şampiyonluk çok zor!
Yukarıdaki isimleri okurken Sekidika ve Kerem’i unuttuğumu düşünebilirsiniz. Unutmadım; bu paragrafa sakladım. Bu oyuncular bizim gelecek beklentimiz. O yüzden yazmadım. Skoru tamamen elimize aldığımız oyunları saymazsak mecbur kalmadıkça kullanmıyoruz bu oyuncuları. Gönül ister ki Kerem kendini çok hızlı geliştirse de transfere ihtiyaç duymasak ama bence geliştirse bile yine Onyekuru alınmalıydı. Doğru olan yapıldı. Çünkü şampiyonluğa oynayan bir takımda herkesin bir yedeği ve farklı oyun tarzları olmalı.
Kısıtlı kadro, ligin başındaki maç yoğunluğu, dönem dönem yakalanan galibiyet serileri, yine maç yoğunluğu ve inişli çıkışlı grafik derken yine bir transfer krizi yaşanarak başlanan ara transfer dönemi oldu ve ligin ilk yarısı işte bu şekilde bitti. Yukarıda bahsettim, 21 puan kaybettik. İkinci yarıda 15- 16 puandan fazla kaybetmemiz gerekiyor. Onyekuru transferi beni umutlandırdı çünkü direk ilk 11 de oynayabilecek ve farklı bir oyun vadedecek. Halil Dervişoğlu transferi de yine iyi bir transfer ama İrfan gibi bir isme gerçekten çok ihtiyacımız var. Takas olmadan bu transferi çözebilirsek şu an net favori görülmediğimiz şampiyonluk şansımız yükselecek.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!