Geriye düştüğünüz maçta telaş yapmamak, topa ve oyuna sahipken sabırlı oynamak bir meziyettir ama 3-0 gerideyken çok yavaş hareket etmek, attığın topun hızının bile yavaş olması, bu kadar sabir ancak peygamber sabrıdır. Kupadaki mağlubiyeti tamamen buna bağlayabilirim. Sabrımız ağır bastı ve bir türlü vites yükseltemedik.
TEKNİK AÇIDAN
İlk yarının ilk 10 dakikasında o kadar güzel bir futbol izledik ki… Topa sahip olan, oyunun yönünü çok çabuk değiştirebilen beklerin hücuma katkı verdiği derslik bir futbol vardı. Hatta ilk 7 dakikaya 3-4 tane rakip ceza sahasında topla buluşma istatistiği ekledik. Sonra ne olduysa bir anda rüzgar tersine döndü. Basit top kayıpları, pas hataları ve topu ayakta tutamama geldi. Rakip Alanya da zaten tamamen ani atak planı yapmış belli ki. Kazandığı topu eveleyip gevelemeden direk ileriye gönderdiler. Orta sahadaki boşluklardan yürüye yürüye ceza sahamıza kadar geldiler. Bir sahne hatırlıyorum ki sağ kanattan yürüye yürüye top süren Alanyasporlu oyuncu ve sadece onunla birlikte aynı yönde giden Galatasaraylılar vardı. Neden rakibe yaklaşıp rahatsız edilmiyor anlam veremiyorum.
****
Bu sezon galip gelmediğimiz hemen hemen tüm maçlarda rakip tamamen kapanarak oynuyor. Feghouli de olmadığı zaman rakibi açmakta zorlanıyoruz. Kenarlara indiğimizde de etkili ortalar yapamıyorduk. Şimdi yine Feghouli yok yine rakibi açamıyoruz ama en azından sağ kanatta gerçekten kalitesini belli eden bir oyuncu, Yedlin var. Ama Yedlin’i kullanmakta başarılı olduğumuzu söyleyemeyeceğim. Bir kaç pozisyon vardı ama daha fazlasını yapabileceğimiz pasları inatla ona atmak yerine sola dönmeyi tercih ettik. Sol tarafta çabalayan ama yeteneği belli seviyede olan Ömer Bayram bir kaç pozisyonda rakibiyle ikili mücadelede bile üstün gelemeyince topu kaybettik.
Mağlup olduk diye takımı yerden yere vurmak doğru değil. Olanı söylemek en doğrusu. Galatasaray çabalamadı, pozisyon bulamadı, koşmadı, denemedi v.s diyemeyiz. Direkten dönen toplar, 6 pasın içinden kaçan goller var. Uzatma dakikaları yeteri kadar olsa belki 3-3 ü bile bulabilirdik ama uzatmalara gelene kadar yeterli tempoyu yakalayamadık. Benim eleştirim buna. Fatih Terim bize coşkulu oyunu izleten bir hoca. Ama bu maçta tempo, coşku bizim alıştığımız tempo değil.
TEK HEDEF KALDI
Maçlardan sonra mağlup olan takımdan röportajlar dinlerken “önümüzdeki maçlara bakacağız” cümlesini duyarız. Daha uygun bir cümle düşünemiyorum. Denedik, coşkusu bana göre yeterli olmasa da mücadele ettik ama olmadı. Artık tek hedefimiz kaldı o da lig. Mayıslar bizim olsun, sonra süper kupayı alalım.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!