UEFA Avrupa Ligi play off turu ilk maçında öne geçmesine rağmen skoru koruyamayan Galatasaray, Danimarka temsilcisi Randers ile 1-1 berabere kalmıştı. Sarı kırmızılılar gruplarda yer almak için mutlak galibiyet parolasıyla sahaya çıktı. 2000 ve 2001 yılında başarılar ve kupalar kazanmış Galatasaray için yeniden Avrupa Ligi’nde boy göstermek adına görece zayıf rakibi karşısında bu maç son derece ciddi bir sınavdı ve Aslanlar o sınavı geriden gelerek de olsa geçmesini bildi.
İlk Yarı
Galatasaray, maça daha ilk dakikalardan baskılı ve etkili başladı. Üst üste yakalanan fırsatlar iyi değerlendirilemedi. Bu istek ve arzu aslında rakibe maçın kolay geçmeyeceğini gösterdi. Ancak tıpkı Hatay maçında olduğu gibi yine erken dakikalarda ve yine Galatasaray’ın sol kanadından geliştirilen atakla Randers golü buldu. Patrick van Aanholt, hücuma destek verirken savunmaya dönüşte ağır kaldı ve rakibe gol için adeta fırsat yaratmış oldu. Maalesef bu sorun Galatasaray için problem olmaya aday. Atağın devamında Alpaslan’ın doğru müdahalede bulunamaması ve biraz da ağır kalmasının üzerine Luyindama’nın hava topuna yükselmemesi, rakibini bomboş bırakması ve Muslera’nın ters ayakla yakalanıp zamanlama hatası yapması Galatasaray’ın topu ağlarında görmesine neden oldu. Bu golle aslında Randers teknik ekibinin Galatasaray’ın Hatay maçında yediği golü doğru analiz ettiğini söyleyebiliriz.
Galatasaray, erken yenen golün şokunu atlatma ve reaksiyon verme konusunda iyi emareler vermedi. 8. resmi karşılaşmasına çıkan Galatasaray’ın hâlâ orta sahada rakibi karşılama konusunda ciddi eksikleri olduğu göze çarpıyor. İlk yarı boyunca savunmada ikili mücadeleye girilmemesi ise ayrıca dikkat çekici. Savunmada olduğu gibi hücumda da tercihler ve kararlar konusunda sorunlar göze çarpıyor. Berkan’ın ilk yarının büyük bir bölümünde hem defansta hem ofansta doğru işlere imza atamaması da bunda etkili oldu. Ancak bu durum elbette oyun anlayışının da biraz değişmesiyle son buldu. Defansta ağır kalmanın cezası golü kalende görmektir. Hücumda ağır kalmanın bedeli ise mağlup olmaktır. Galatasaray ilk yarında çok net fırsatlar yakaladı ancak bir o kadar topu da henüz çıkarken kaptırdı ya da 3. bölgeye aktaramadı.
****
Kapanan savunmalar için hücumda daha hızlı düşünüp daha hızlı oynamak elzemdir. Babel’in hücumda ağır kalması ve takımdan ayrılacak olması sahadaki oyunu olumsuz etkiledi. Basketbol tabiriyle ribauntları toplayacak oyuncu eksikliği göze çarptı. Feghouli o bölgede görev alsa da Cezayirli oyuncu ilk yarı özelinde bu isteği karşılayamadı. Sezonu geç açan Diagne; Mohamed, Falcao ve Babel’in performanslarının da önünde bir performans göstermeye devam ediyor. Diagne, oyunda kaldığı süre boyunca yakaladığı çok büyük fırsatları değerlendirememesine rağmen daha önceki performanslarını unutturmaya niyetli bir görüntü çizdi. Adeta takıma ısınmaya çalışan yeni bir transfer gibiydi.
Galatasaray, Hatay maçında olduğu gibi doğru reaksiyonu ancak ilk yarının sonlarına doğru verdi. Bu maçın Hatay maçından tek farkı belki de ilk yarı biterken Galatasaray’ın beraberlik golünü bulamaması oldu. İlk yarının son dakikalarında üst üste yakalanan fırsatlar da neticelendirilemedi. İlk yarı boyunca rakibin çok rahat pas yapması, Galatasaray’ın buna önlem almaması ve 2. bölgede rakibi karşılayamaması ilk yarının belki de en büyük sorunları olarak karşımıza çıktı. Galatasaray, Hatay maçının ilk yarısında %65 topla oynama oranını yakalamıştı. Bu maçta ise %60 topla oynama oranına ulaştı. Rakibinin iki katı şut bulan Galatasaray, bunları sonuçlandırmada çok ciddi sorunlar yaşadı. Bitiricilik üzerine ekstra çalışılması gerektiği gözle görülür düzeydeydi.
İkinci Yarı
İkinci yarıda herkes Babel’in oyundan çıkmasını beklerken ilk yarının en iyi isimlerinden olan Kerem yerini bir başka genç oyuncu Barış’a bıraktı. İkinci yarının henüz başında ön alan baskısıyla gelişen atakta Babel, atağa destek veren vatandaşı van Aanholt’a top bıraktı ve Aanholt sürpriz bir şutla golü buldu. Gol iki Hollandalının ayağından geldi. Bu golle Galatasaray, ikinci yarının hemen başında beraberliği yakaladı. Diagne ilk yarıda olduğu gibi yine çok müsait pozisyonda golle buluşamadı. Üst üste bulduğu fırsatlarda direkleri ve kaleciyi geçemedi. Momentumu yakalayan Galatasaray, rakibin de savunmaya çekilmesiyle üst üste gol fırsatı yakaladı. Kornerlerin artık daha etkili kullanılması çok önemli bir artı durum. Maç boyunca sağ bek Boey’in savunmada süratiyle birçok topa yetişmesi, takımı atağı çıkarması Galatasaray’ın ne kadar doğru bir transfere imza attığını gösterdi. Özellikle hücumda çizgiye yaptığı bindirmeler ve iç koridor kullanımı adeta nokta atış bir transfer olduğunu kanıtladı. Performansını istikrarlı bir şekilde yükselterek devam etmesi çok önemli. Beraberlik golünden sonra Galatasaray’ın rakibi boğan atakları devam etti.
Barış Alper’in oyuna girdiği andan itibaren sağ kanadı zorlaması rakip savunmayı hataya zorladı ve rakip defansa çarpan top skoru 2-1’e getirdi. Bu golle Galatasaray, son yarım saate 2-1 önde girdi. İlk yarıda Kerem’in performansı ve ikinci yarıda Barış Alper’in performansı gelecek adına oldukça sevindirici. Her ne kadar Kerem düşüş eğiliminde bir performans gösterse de ilk yarıda yakaladığı fırsatlar değerliydi. Barış’ı ve beraberinde birkaç ismi geçtiğimiz sezon Keçiörengücü takımında çokça izleme fırsatı buldum. Performansını artırarak ve oyun aklını geliştirerek yoluna devam etmesi onu transfer eden Galatasaray için çok önemli. Tam potansiyeline ulaşması zaman alacaktır. Kendisiyle ilgili öngörülerim gerçekleştiği için mutluyum. Daha fazlasını daha farklı mevkilerde gerçekleştireceğinden ise hiç şüphem yok.
Galatasaray, birçok maçta olduğu bu maçta da ilk golü bulamamanın stresini maalesef yüksek dozda yaşadı. Ancak beraberlik golü ya da takımı öne geçiren golü bulunca farkı artıracak gol ve goller için çok rahat pozisyona girebiliyor. Bu stresle başa çıkılması gerek. Karşılaşmanın hakemi maç boyunca tutarsız kararlara imza attı. Galatasaray, bu tutarsızlıklara lig maçlarından antrenmanlı olduğu için bazı pozisyonlarda itiraz etme gereğinde bile bulunmadı.
****
Feghouli’nin gidecek mi kalacak mı belirsizliği devam ederken ilk yarı boyunca Cezayirli oyuncu kontrolü çok fazla eline alamadı ancak ikinci yarı yapılan değişiklerle da adeta sazı eline aldı diyebiliriz. Cicaldau ve Morutan’ın gelişiyle de Feghouli’nin oynadığı iki mevki için de Galatasaray’ın alternatif çözümler bulması bu maratonda oldukça önemliydi. Galatasaray’ın ikinci değişikliğinde Babel kenara gelirken Emre Kılınç oyuna dahil oldu. Galatasaray, rakip kaleye bulduğu şutlarla ve skorun da verdiği rahatlıkla ibreyi kendi lehine çevirdi. İkinci yarıda Alpaslan’ın savunma performansı maçın kaderine çok net bir şekilde etki etti diyebiliriz. Oyunda kaldığı süre boyunca hep doğru müdahalelere ve doğru işlere imza atan Taylan sakatlığı nedeniyle kenara gelirken Aytaç Kara oyuna dahil olan isim oldu.
İlk yarıda Galatasaray, rakibin pas yapmasına izin verirken ikinci yarıda bu sorun çözüldü. Rakibin hızlı ve nispeten etkili oyuncularına yapılan müdahaleler oldukça etkiliydi. Maçın son anlarına girilirken günün istekli ve başarılı isimleri Feghouli ve Diagne kenara geldi. Onların yerine Mohamed ve Emre Akbaba oyuna girdi. Sacha Boey dışında Muslera da dahil olmak üzere savunmadaki tüm oyuncularımız sarı kart gördü. Uzatmalarda Mohamed’in art arda yakaladığı net fırsatları gole çevirememesi akıllara Diagne’nin performansından etkilendiği düşüncesini getirdi. Maç boyunca rakip kalecinin etkili performansı ve son anlarda yakalanan pozisyonların çok ucuz harcanması Galatasaray’ın farkı artırmasına engel oldu.
Son Söz
Galatasaray, tıpkı Hatay maçında olduğu gibi yine 1-0 geriden gelip 2-1 ile galibiyet ulaştı. Avrupa Ligi öncesi soğuk duş etkisi devam etti ancak bir sürprize izin vermeyen Cimbom, Avrupa Ligi gruplarına kalmayı başardı. Grup karşılaşmalarında ciddi sınavlar verileceğini düşünürsek PSV, St. Johnstone ve Randers karşılaşmaları söz konusu sınavların ısınma turları olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa Ligi’nde son olarak İskoç ekibi Rangers’a kaybedip elenen Galatasaray, aradan geçen 1 yılın ardından yeniden Avrupa Ligi’nde başarılar yakalamak için yavaş adımlarla da olsa kendinden emin bir şekilde doğru yolda olunduğunu gösterdi.
Darısı nice Avrupa Ligi galibiyetlerine ve zaferlerine… Tebrikler Aslanlar! Tebrikler İmparator!
Twitter: https://twitter.com/10raumdeuter
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!