HATASIZ KUL OLMAZ

0
107

Sezon başından beri birçok bireysel hata ile gol yemiş olan Galatasaray yine aynı senaryoyu görecekken rakip de hata yapınca Galatasaray, maçı kazanmayı başardı. İlk yarıda pozisyon bulmakta zorlansak da ikinci yarıda çift forvete dönünce pozisyonlar da gelmeye başladı. Her ne kadar ilk gol bireysel hata, ikinci gol de bireysel performans ile gelmiş olsa da ikinci yarıda oynanan oyunun vadettiği ve tehlike arz ettiği konular var. Geçen maç oyuncu dinlendirmenin meyvesini aldık. Önde baskıyı ana felsefe olarak belirlediğimiz bir maç oldu. İlk golümüz de önde baskı sonucunda geldi. Bu yüzden önümüzdeki maçlarda da rotasyonlu kadrolar ile oynamamız gerekiyor. Tabi rotasyon yaptığımızda oyuncu kalitemiz düştüğünden dolayı 3 puan için organizasyonları daha iyi yapmamız da gerekiyor.

TEKNİK ANALİZ

Kayseri maçında kaybettiğimiz 3 puan oldu ama kazandığımız Halil’in enerjisi oldu. Çok hareketli, sürekli arayan, sürekli önde basan bir oyun izledik. O kadar çok aradı ki yüzde yüz bir pozisyonda Feghouli’nin önüne bırakmak yerine bireysel oynamayı tercih etti. O kadar çok baskı yaptı ki kaybettiği toplara bile geriye doğru koşarak ikili mücadeleye girdi. Bunlardan bir tanesi Berkan ile ilk isabetli şutumuzu bulmamızı sağladı. Ayrıca topu ileride her kaybettiğimizde geride o kadar doğru pozisyonlarda durduk ki bir ara Berkan sürekli rakibin pasını kesen oyuncu oldu. Bunlar savunma anlamında öne çıkan konular oldu ancak bireysel hatalar ile rakibin bulduğu ilk isabetli şut gol oldu.

Hücum anlamında ise ilk yarıda Halil’in ikinci dakikada bulduğu pozisyon ve İrfancan’ın hatasıyla kaçırdığımız gol haricinde pozisyon bulmakta epey zorlandık. Savunmadan oyun kurarken yine zorlandığımızı gördük. Bunun sebebi çok açık ve net; rakip önde baskı yapıyor ve ön libero oyuncumuz hariç orta saha ve forvet oyuncumuz top almak için çok az geliyor. Maç esnasında şöyle bir sahne gördüm; Savunmadan çıkıyoruz, kendi yarı alanımızda Muslera-Nelson-Luyindama-Berkan 4’lümüz var. Rakibin 5 oyuncusu bizim yarı alanımıza gelmiş ve bu 5 oyuncunun arkasında bizim geri kalan 7 oyuncumuz bulunuyor. Yani takım boyumuz çok uzun kalıyor. Hâl böyle olunca oyuncularımız kendi arasında yana ve geriye paslaşıp duruyor.

****

Bu organizasyonsuzluğu kafanızda canlandırmaya çalıştım ama özet görüntüleri izlerken rakibin attığı golde ofsayt kamerasında top ayaktan çıkarken görüntü durduğunda oyuncuların dizilişlerine bakarsanız kafanızda canlanan o görüntünün karşılığını bulacaksınız. Galatasaray, 3-4-3 olarak sahaya dizilmiş görünüyor ama tüm Galatasaraylı oyuncuların yanında rakip oyuncu var ve bloklar arasında kimse yok. Yani özetle Galatasaray’ın savunma ve hücum arasında kuracağı bir köprüye ihtiyacı var. Geçen haftaki yazımda da söylemiştim, bu oyuncu Cicaldau. Köprü görevini yerine getirdiği zaman hem kendi oynuyor hem arkadaşlarını oynatıyor. Zira Morutan’ın attığı golde de köprü oldu diyebiliriz.

Aslına bakarsanız Fatih Terim bu eksikliğin yaşandığını gördüğü için Feghouli’yi oynatıyor. Feghouli de bunun farkında ve geriye doğru gelip pas bağlantısı olmaya çalışıyor. Performans anlamında istediğimizi verse herkes onun neden oynadığını daha net görecek. Onun performansı düşük olduğunda Emre Kılınç da kullanılabilir. Elbette zaman zaman kullanıyoruz da ama ideal 11’e Emre’yi almak ve diğer oyuncularla uyumunu arttırmak gerektiğini düşünüyorum. Diğer taraftan ön libero oyuncumuzun yanına bir oyuncu ekleyerek de oyunumuzu geliştirebiliriz. Geliştirmemiz gereken bir diğer konu, önde baskı. Önde baskı yaparken ve ikili, üçlü sıkıştırmalar yaparken oyuncularımız pozisyon kayıpları yaşıyor. Böylece rakiplerimiz pas atacak boş alan buluyor.

Bu akşam rakip çok organize olamadığı için kalemizde çok fazla pozisyon vermedik ama Avrupa arenasında bu kadar boş alan bırakmanın faturası ağır olur. Bu ikili sıkıştırmalar ve önde baskı oyunumuz çok kaliteli olmadığı için hücum olarak da gücümüzü kaybediyoruz. Ligin ilk haftalarında rakip ceza sahası içinde çok kalabalık olabiliyorduk ama son maçlarda bunu pek başaramıyoruz. İkinci yarıda oynadığımız oyun bir büyük takım refleksiydi. Eğer ilk golümüz o hata ile gelmeseydi acaba nasıl bir oyun izleyecektik, emin değilim. O yüzden yukarıda “vadeden ve tehlike arz eden konular” ifadesini kullandım. Önde baskı, arzulu-istekli oyun hepimizin gözüne hoş geliyor ama pozisyonunuzu kaybettiğiniz zaman gözünüze hoş gelen durumlar canınızı sıkan konulara dönüşebilir.

SAVAŞMAK

Son üç maçtır Galatasaray’ın özellikle ikili mücadele istatistiklerine bakıyorum. Çünkü Galatasaray, yumuşak bir takım. Ne yazık ki Göztepe maçından önceki iki maçımızda da ikili mücadele istatistiklerinde rakiplerin gerisinde kaldık. Bu maçta çok fazla olmasa da önde kapattık. Bunu önemsiyorum. Berkan bu yüzden mi tercih edildi diye de düşünmüyor değilim. Çünkü gerçekten çok çalışıyor. Tabiri caizse âdeta savaşıyor.

TEŞEKKÜR VE SON SÖZ

Çok büyük bir hata yapıp gole sebep olan Luyindama’ya destek verilmesinden ötürü stattaki tüm renktaşlarımıza teşekkür ederim. Bu destek ikinci yarıda daha da iştahlı olmamızı sağladı. Ve geriden gelerek aldığımız bu galibiyet, hafta içi çok zor geçecek olan maçta morallerimizi yükseltti. Gollerin haricinde bulduğumuz pozisyonlar da oldu ki bunlardan biri Kerem ile karşı karşıya kaldığımız pozisyondu. Böyle bir pozisyonu uzun zamandır bekliyordum. Bilmiyorum dikkat ediyor musunuz ama karşı karşıya kaldığımız pozisyonlar epey azaldı. Bunun üzerine de gidilmeli ve ideal 11’imizi bulmamız gerek. Emre Kılınç ve Cicaldau’yu kullanarak mı köprü kuracağız? Yoksa çift 6 numarayla oynayarak savunmadan çıkışları daha kolay mı yapacağız? Bu soruların cevabı biraz da Marcao’ya bağlı gibi gözüküyor.

Twitter: https://twitter.com/ejderdilber

İletişim: 3numaraliuye@gmail.com

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız