Maç Yazıları

ALTIN PUAN

31 Ekim 2021 Pazar

173

Ligde önümüzdeki 7 takımın 4’ünün puan kaybettiği kritik haftada, deplasmanlarda sorun yaşayan rakibimizi net bir oyun, net bir galibiyetle yenmeyi başardık ve altın değerinde 3 puan aldık. Forvet oyuncumuzun tekrar Halil olmasıyla birlikte savunma arkası pasları çok fazla denedik. Morutan’ı daha rahat edebileceği pozisyonda oynatmamıza rağmen istediği pasları atamadı ancak harika bir gol ile haftanın öne çıkanlarından biri oldu. Savunmadaki oyuncularımızın dikkati ve rakibin organizasyonsuzluğu ile kalemizde çok tehlike görmedik. Fark bile atmamız gereken maçta 2 gol ile Avrupa maçı öncesi moral bulduk.

Teknik Analiz

Galatasaray, Boey hariç en ideal 11’i ile sahaya çıktı. Barış Alper solda başlayıp sağda devam etse de atak yönümüz hiç değişmedi. Van Aanholt’un da içeriye doğru katetmeleriyle hemen hemen tüm ataklar sol taraftan geldi. Derinlemesine ve savunma arkasına attığımız toplarda daha dikkatli olsaydık daha fazla tehlike yaratabilirdik. Yine de ceza sahası içinde bulduğumuz pozisyonlar vardı. Özellikle Kerem’in kenardan Moruțan’a yerden bıraktığı topta Moruțan, sol ayağını kullanmayı tercih etse ilk golü çok daha erken bulmuş olurduk. Kaçırdığımız bu net pozisyondan sonra rakip takım oyunu bir nebze dengelemeyi ve ceza sahamıza girmeyi başardı.

Ancak ilk yarının sonlarında Moruțan atamadığı paslara nazire edercesine bir vuruşla golü attı. Hücumda genelde sol kanadı tercih ederken içe doğru giriyoruz ve savunma arkasına koşuları deniyoruz ancak rakip merkezden oluşacak pozisyonlar için cepheyi çok kalabalık tutuyor. Pozisyon zenginliğimizi arttırmak için kenarlardan son çizgiye inmeyi de denemek gerek. Ayrıca hücuma kalkarken çok fazla geriye pas atıyoruz. Topu ayağında tutan oyuncumuz önünde pas seçeneği varken bekleyip sonra geriye dönüyor. Zaman zaman bu sorun, ayaktan topu çıkarma süremiz uzadığı için de yaşanıyor. En iyi pas seçeneğini ararken mevcut pas seçeneğimizden kendimizi alıkoyuyoruz.

****

Bu alışkanlığımızdan bir an önce vazgeçmemiz gerek. Zira elimizde Kerem ve Van Aanholt gibi içeriye girmeyi tercih eden oyuncularımız varken önümüzdeki duvarı ancak hızlı toplarla aşabiliriz. Her zaman söylüyorum ama yine söyleyeceğim; Feghouli’yi Feghouli yapan bu tür işleri yapabilmesi. İkinci yarı oyuna girerek bu farkını bir kez daha ortaya koydu. Sadece hızlı top çevirmesi değil nerede olursa olsun boş bir alan varsa oraya doğru gidip topu alması da yine ilk yarıda yapamadığımız genişliği yapmamızı sağladı. Bir pozisyon hatırlıyorum; Van Aanholt ve Kerem orta saha çizgisinin sol tarafında kenar çizgiye yakın bölümde etraflarında 3 rakibi varken pas yaptılar,

Kerem tam geriye doğru oynayacakken orta saha yuvarlağında bomboş durumdaki Feghouli’ye topu attı ve oyuna genişlik kazandırdık. Barış Alper çizgide beklediğinden bunu yapamıyordu. Fatih Hoca eğer güçlü set hücumu istiyorsa Barış Alper’e bunu öğretmesi lazım. Zaten takım sola kaymışken kenarda beklememek lazım. Tabi eğer Quaresma değilseniz… Aslında orada Cicaldau, Morutan veya Berkan da olabilir ama oyun görüşü böyle bir şey. Bu 3 oyuncumuz daha genç. Bu eksikliklerini giderirlerse çok başka bir seviyeye gelirler. Feghouli’nin bir diğer fark yaratan oyunu ise derinlemesine atılan toplar oldu. 2 defa Kerem’i koşturdu, birincisinde olmadı ama ikincisinde çok güzel bir pas ile Kerem’e golü attırdı. Diğer taraftan Galatasaray’ımızda değişen bir şey var ki savunmadan topu çıkarırken baskı gördüğümüzde uzun atmayı deniyoruz. “Hatalarımızdan ders çıkaracağız” demeçlerinin karşılık bulduğunu bu tercihten görebiliriz.

Kritik Haftalar

Bu hafta dahil Galatasaray’ın 3 haftasını çok önemli görüyorum. Bu haftayı önemli görmemin sebebi lig sıralamasında önümüzde olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Karagümrük, Alanya takımlarının puan kaybetmiş olması. Önümüzdeki haftayı önemli görüyorum çünkü Fatih Karagümrük gibi ayağa iyi pas yapan bir takımla oynayacağız. Ondan sonraki haftayı önemli görüyorum çünkü ezeli rakibimiz Fenerbahçe ile oynayacağız. Bu 3 haftayı kayıpsız geçersek -ki birini geçtik- zor maçların çoğunu geride bırakmış olacağız. Sonra seri galibiyetler gelecektir ve yarışta daha güçlü tutunacağız. Yanına bir de Avrupa’da yoluna dolu dizgin devam eden bir Cimbom olursa, tadından yenmez. Galatasaray’la kalın.