Altın Tepsi

0
972
Denizlispor-Galatasaray

Futbol dünyanın en ilginç sporlarından birisi… O yüzden ona bağlıyız ve kopamıyoruz. Bazen 17 yaşında bir çocuk hiç umut yokken çıkar gol atar bazen 20 yaşında bir kaleci çıkar duvar örer kaleye, ligin kaderiyle oynar. Fırsatları en çok değerlendiren, topun en çok sevdiği, tecrübesi en çok olan takım kazanır. Belki 20 puanıyla oynanmış, hakem kararlarıyla, tahkim kararlarıyla gururuyla oynanmaya kalkılmış bir takımdı Galatasaray. Tüm bunlara rağmen ben dahil çoğu taraftarın eleştirdiği, yönetimin her kanattan yalnız bıraktığı Fatih Hoca ile oyuncuları 3 puan odaklı finalleri bir bir elediler ve iddiayı son maça taşıdılar. Futbolda bir gerçek var; eğer korkmaya başlamışsanız işler ters gitmeye başlar. Biz bunu Ronaldo’lu Real Madrid’de bile gördük ki Beşiktaş’ın eksik ve kısıtlı kadrosuyla işi çok zordu. Bunu geçen hafta da bu hafta da gördük!

****

Çok inançlı bir Galatasaraylı olmama rağmen açıkçası bugün diğer rakiplerimizin aldığı sonuçları beklemiyordum. Ancak beklediğimden çok farklı sonuçlarla ligin şekli inanılmaz bir yere geldi. Herhalde Galatasaray Altıntepsispor’dan altyapısına kattığı Arda Turan’dan beri altıntepsi içinde böyle bir nimet bulmamıştır. Bu altın tepside sunulan fırsatı Galatasaray yeterince değerlendirdi mi? Bunu Malatyaspor maçından sonra göreceğiz!

Maça Gelirsek

Fatih Hoca soğukkanlı; takıma ve kendine düşeni bilircesine bol gol arayacak bir kadro kurdu. Beşiktaş maçındaki harika futbolun tek aksayanı Emre Akbaba yine sahadaydı. Oysa Emre Kılınç girdikten sonra adeta parlamış ve Beşiktaş’ın averaj üstünlüğünü kaldıran asisti yapmıştı. Her iki maçta da bir tek Emre Kılınç değişikliğiyle oyun çok yükseğe taşınabilirdi. Ama takdir Fatih Hoca’nın. Çoğumuzun havlu attığı bir ortamda Fatih Hoca tüm sorumluluğu aldı. Bu anlamda şampiyon olsak da olmasak da ayrı bir payeyi hak ediyor.

Emre Akbaba bugün maçın ilk yarısında her şey yolunda giderken hangi bakış açısıyla penaltı kullandı bilmiyorum ama ayağı kayan futbolcuların aksaklıkları dışında yine en etkisiz olanıydı maalesef. Penaltı kaçar, futbolda bu var. Kötü de oynayabilirsiniz ama bazen nerede durmak gerektiğini bilmek lazım. Eğer penaltıyı atacak cesareti olan kimse yoksa çıkar sorumluluk alırsınız. Ancak Babel ilk penaltıyı harika atmıştı, o sorumluluğu rahatlıkla alabilirdi, Emre Akbaba’nın tercihine hiç gerek yoktu.

Rakip zayıftı, elinden gelen mücadeleyi veriyordu. Rakipler mağlup durumda ama biz aşırı sakin ama yavaş oyunumuzu sürdürüyorduk. Kaleci topu aldığında bazen çok güzel pres yapıyor ama bazen de inanılmaz şekilde pres yapmakta gecikiyorduk. 4-1’e rağmen daha coşkulu bir oyunla ve daha farklı galip gelmeli ve Beşiktaş’ı iyice strese sokmalıydık. Ancak her şeye rağmen mucizevi bir gece yaşadık. Haftaya şampiyonluğu alamasak bile önümüzdeki seneye bir adım önde başlayacağız. Ama eğer şampiyonluğu alırsak Fenerbahçe’den sonra uzun yıllar travma altında kalacak bir ezeli rakibimiz daha olacak. O yüzden Malatyaspor maçı bizim için bir şampiyonluktan çok daha fazlası olacak!

Denizlispor’a Alkış

Küme düşmesi önceden kesinleşmiş, kadrosu iyice zayıflamış Denizlispor saha kenarında Ali Tandoğan öncülüğünde, saha içinde Rodallega liderliğinde müthiş bir mücadele örneği ortaya koydu. Buna genç kaleci Abdülkadir’in inanılmaz performansı eklenince, bugün Denizli’den lider dönmeyi başaramadık. Karşımızda dağınık bir takım bulup bir düzine gol atacağımıza, böyle bir mücadeleyi görmeyi tercih ederim. En az 15 puanı hakemler eliyle bıraktığımız bu ligde, lekeli tek puana bile tenezzül etmeyiz.

Sonsöz

Ben Arsenal maçını bile çok rahat izlemiş bir Galatasaraylıyım. Benim gibi çok taraftarımız olduğunu biliyorum. Ancak bu akşam yaşadığımız duygular çok farklıydı. Bir değil, iki rakibimiz birden yenildi. Hem de lider olan takım 10 kişi kalmış bir takıma karşı yenildi. Bu iki maçın sonucu da gerçekten inanılmazdı. Ortalama ömrümüzden 2 yılımızı daha Galatasaray’a bıraktık bu akşam. Bir sonraki maçlarda heyecan kat sayısı çok daha fazla olacak. Eğer şampiyon olacaksak işin averaja kalmayacağını düşünüyorum. Beşiktaş korkuyu hisseden bir ekip, Göztepe ise Ünal Karaman’la farklı hüviyete bürünmüş bir takım. Hakemler adil olsun, top zaten yuvarlak. İyi olan kazansın!

Bir Dileğim Var

Son sözü yazdım biliyorum ama bu dileğimi yazmam lazım. Eğer şampiyon olursak kupa arkasında poz veren yönetici görmek istemiyorum. Zira yapılan tüm haksızlıklara rağmen federasyona güller seren, takımını yalnız bırakan, hatta karşısına çıkan bir ekibin bizler gibi sevinmeye hakkı yok!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız