Asamoah

Asamoah

Benim için bu sezonun en zor yazısı oldu. Nihayetinde bazılarının isteği oldu “lige tekrar başlandı”. Eline gelen fırsatları tepen Tudor’a mı kızalım, Asamoah’ı vermeyen Juventus’a mı? Sonuçta 5 Gol yedik, bunun izahı yok!

Maçtan önce kadroyu gördüğümde şöyle düşündüm: Eldeki olanaklara göre çıkan kadroya saygı duyulabilir ve günün en önemli adamları Latovlevici ve Denayer olur. Denayer, Fenerbahçe ile oynanan kupa finalinde gösterdiği performansı göstermeli. Latovlevici ise Visca karşısında hayatının savunmasını yapmaya odaklanmalı. Bu görüşümün nedeni Latovlevici’yi ve Denayer’i beğenmem değil alternatifleri olan Linnes ya da Ahmet Çalık’a göre artı ya da eksileri olduğunu düşünmemem. Sezon başından beri hemen herkesin söylediği sol bek ve sol stoper büyük maçlarda Galatasaray’ın kâbusu oldu. Asamoah transferinin son anda olmaması sonucu can havliyle Latovlevici alındı. Tutsa herkes iyi diyecekti. Ondan önce daha elde cansiperâne bir şekilde oynasa da orjini sol bek olmayan Linnes tek alternatif konumundaydı. Eldeki malzemeyle ortaya çıkan ürünün sıkı maçlar karşısında ve oyunun denge anlarında sol bekten sıkıntı doğuracağı ortadaydı. Bu açığı nispeten daha zayıf takımlarda kadronun kalitesi kapatsa da her zaman durum o şekilde çözülemiyor. Fenerbahçe ve Başakşehir maçlarının en büyük handikapı ne yazık ki bu oldu. 

Tudor

Başta dediğim gibi çıkan kadroya saygı duydum. 0-0 oyununa da saygı duydum. Ama Bruma’yı taktik konusunda uymadığı için sabredemeyip oyundan çıkaran Tudor’un, Latovlevici’yi 90 Dk. oynatması, maçta hiç oyuncu değişikliği yapmayıp, taktik açıdan oyuna müdahale etmemesine saygı duyamadım. Bir hoca devre arasında ve maç anında kenarda bu kadar çaresiz olursa sahadaki oyuncular nasıl reaksiyon göstersin. Bursaspor maçında oyun olarak bir sıkıntı yokken yaptığı “çılgın” değişiklik gibi bir değişiklik yapsa sizce Galatasaray 5 gol yer miydi? Skor yazarlığı yapmak istemiyorum evet ilk golü Galatasaray atsa durum çok değişik olabilirdi. Ama bunun olmadığı durum da 5 gol yemekle açıklanamaz!

İstifa

Dünyanın birçok yerinde 5 gol yiyen hoca lider bile olsa tartışılır. İstifa etse de neden istifa etti denilemez. Ama gerçek olan şu ki çok az takım hoca değişikliği sonrasında iyi sonuçlar alır ve başarılı olur. Ayrıca; Biliyoruz ki Galatasaray yönetimi puan durumunun çok daha kötü zamanlarında bile istifa etmemişken şimdi de etmez. Ancak yöneticiler hem kendi iyilikleri hem de Galatasaray’ın iyiliği için Tudor’un yanına acilen iyi bir yardımcı hoca bulmaları yerinde olur. Burada herkes şunu diyecektir: “Ne yardımcısı? Fatih Terim gibi birisi var. İstifa etsin ya da kovulsun dışarıda bekleyen dağ gibi Fatih Terim var”. Ben Fatih Terim’e bugünkü konjonktürde başarı fırsatı verileceğini düşünmüyorum. Aksine Fatih Hoca üzerinden Galatasaray’a çok daha vurulacağını düşünüyorum. O yüzden Fatih Terim kendini bu dönemde ve bu yönetimle çalışmaya hazır hissediyorsa ve gelirse müthiş bir satranç mücadelesine hazır olmalı. Bildiğimiz Fatih Terim’e bıçağını bileyen ve O’na son vuruşu yapmaya hazır birçok insan var.

Sonsöz

Bu maçın sonucu ile birlikte klasik Galatasaray gelenekleri devreye girecektir. İstifa sesleri, geçen haftalarda övülen ve bu haftadan sonra “çöp” olan futbolcular, bunun yanında sürekli transfer haberleri ile taraftarın gazını alma çabaları. Oysa yapılması gereken basit. Devre arasına kadar artık ilk haftalarda yaşanılan romantizmden herkes vazgeçmeli. Fernando’suz Alanya maçını ne yapıp edip kazasız atlatmalı. Beşiktaş maçını kaybetmemeli ve Akhisarspor maçını almalı. Olabildiğince yüksek puanla kendini devre arasına atmalı.  Devre arasında, ama Asamoah ama başka bir sol bek, mutlaka çok kaliteli bir sol bek alınmalı. Sol stoper ve alternatif forvet transferi için de şartlar zorlanmalı. Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin bu kadar kötü yakalandığı bir sezonda daha önce Başakşehir gibi belediye olanakları ve türlü pozitif ayrımcılıklarla “yaratılmaya çalışılan” takıma şampiyonluk kaptırmak Galatasaray gibi büyük bir camiaya yakışmaz.

Bu maç için yazılacak çok şey var; “Çok beğendiğim Belhanda neden bu maçlarda gamsız ve istikrarsız, Ndiaye neden bir türlü devreye girmiyor, Tudor öyle ya da böyle çift forvet iddiasıyla çıktığı maçın öncesinde neden milli ara sonraları olumsuz sonuç olma ihtimalinden bahsediyor?”… Ama bildiğim bir şey var Galatasaray taraftarının enerjisi terse dönerse süreç geri dönülemez yerlere geliyor. O yüzden taraftarın son sezonlarda sıkça düştüğü hataya düşmemesi lazım. Takımı özellikle iç sahada ayakta tutması lazım. İç sahada ayakta kalan takım öyle ya da böyle şampiyonluk adayıdır. Tersi bir durumu düşünmek istemiyorum bile.