Benim dün akşamki maç için en büyük eleştirim Selçuk’un oyuna girmesi olur. Başka da hocayı eleştirecek bir yanım yok.
En başından bu yana yazıyorum, Afrika kupası denen zımbırtı ve transferlerin geç kalması yüzünden takım bir türlü beraber çalışamadı. Hala fizik gücü zayıf oyuncular var. Diagne gibi, Soso gibi, Hatta Emre gibi…Üstelik Soso bir de ameliyat geçirdi arada. Yeni transferler var, iki antrenmanla sahaya çıkmak zorunda kalan Nzonzi gibi…
İlk yarı çok kötü oynadık. Kötü oyunumuzun nedeni; Soso, Emre ve Babel’in yer tutamaması. Maça Soso 10 numara pozisyonunda, Emre sağ tarafta başladı. Emre sağ tarafta takım oyunundan uzak, bireysel yetenekleriyle bir şeyler yapmaya çalışınca geçtiğimiz sene Soso ile harika bir uyum yakalayan Mariano da kitlendi. Hal böyle olunca o kanadı efektif kullanamadık.
Sezon başı da yazmıştım, Belhanda satılırsa Soso’yu 10 numara düşünmek ve kullanmak intihar olur diye. Adam bariz şekilde sağ tarafta daha iyi. Dün akşamki maçta da 10 numara olarak sahaya çıktı, Emre tutmayınca ilk yarının sonlarına doğru gerçek mevkisi olan sağ tarafa geçti.
İlk yarı Babel’de ki en büyük sıkıntı Diagne ile olan uyumsuzluğuydu. Yukarıda da yazdığım gibi, takım birbiriyle oynamaya alışkın değil, fizik olarak yetersiz… Babel topu ayağına aldığında Diagne’nin ne yapacağını, nasıl yanaşacağını, nasıl döneceğini, nasıl boşa çıkacağını hala bilmiyor. Oyuncular dirilecek, bunlar oturacak. Bir de şu Diagne’yi rahat bırakın arkadaş. Adam satılamazsa takımda kalacak. Ya destek vererek moralini yerine getireceğiz ve takıma faydalı olması için arkasında duracağız ya da sonuna kadar protesto edip Galatasaray’ın kasasından çıkan 13 milyon euroya yanacağız…
İkinci yarı Emre’nin oyundan çıkması, Adem’in forvet arkasına girmesiyle taşlar yerine oturdu ve takım takır takır futbol oynamaya başladı. 45 ve 60. dakikaların arasında oynadığımız futbolu sezonun geneline yayalım ve performansı çok değil 65-70 dakikaya çıkartalım, bizi kimse tutamaz.
Taraftarın kafasındaki genel soru, golü attıktan sonra neden kontrollü futbola geçtiğimiz üzerineydi? Galatasaray takımı kurulduğu tarihten bu yana kontrollü futbol oynamayı beceremez. (Lucescu dönemi hariç) Burada herkesle hemfikirim. Lakin; her defasında yineleyerek yazacağım, Galatasaray futbol takımı tam kapasite hazır deeeeeğiiilll…
Elimizde ameliyat olmuş ve sezon başına geç katılmış Soso var, adamın performansı 45-50 dakika bile değilken büyük bir fedakarlıkla 90 dakika sahada kaldı. Keza Diagne de öyle. Golü attıktan sonra haliyle biraz frene bastık. Ne yapsaydık yani, zaten ite kaka koşturduğumuz zayıf adamlarla haldır huldur saldırsa mıydık? Maçı rölantiye aldığımız anlarda Seri gereksiz bir hareketle kırmızı gördü. 10 kişi kalmışsın, sahada iki hazır olmayan adamla 8 kişisin. Bu takım haliyle geri yaslanacak. Hoca kenardan yaslanmayın diye ömrünü feda etse de ister istemez yaslanacak. Eksiksin ve güçsüzsün…
Diagne’nin çıkmadan önce havadan gelen bir topu göğsüyle kontrol etmeye çalıştığı pozisyon vardı. Normalde çok rahat indirebileceği bu topu sırf bacaklarındaki güçsüzlük nedeniyle stop edemedi. Orada seyirci ıslıklamaya başladı. 10 kişi mücadele etmek zaten zor, bir de hazır olmayan adamlarınla direnmeye çalışıyorsun o dahada zor.
Son dakikalarda Selçuk yerine Ömer Bayram hamlesi çok daha doğru olabilirdi. Çocuk bütün iyi niyetiyle sağa sola basar, rakibin bizim yarı sahamıza geçmesine engel olabilirdi.
Puan kaybetmesek iyiydi. Enseyi karartmanın bir anlamı yok bence. Kendi kendimize iç karartıyoruz. Şikeci tayfasını hafta sonu Başakşehir karşısında izledik işte. Orta sahalarında 40 yaşındaki Emre, top kıran Tolga, göbekli Ozan oynuyor hala. 30 dakikalık takım. Dua etsinler balla, Murigi’nin bireysel gayretiyle puan aldılar. Başakşehir son topları adam gibi kullansa, yakaladığı net pozisyonları cömertçe harcamasa, Fenerbahçe sahadan fark yemiş bir takım olarak ayrılabilirdi.
Hala bu ligin şampiyonluğu için en büyük aday biziz. Yeter ki şu Kayseri maçını üç puan alarak atlatalım ve Milli takım arasına biraz olsun stresten uzak, kafamız rahat şekilde girelim.
Galatasaray zoru sever, zoru başarmak içinde inanmak gerekir.
İnanıyorum, başaracağız.
Az sabır…
Allah yolumuzu açık edecek inşallah…
twitter: https://twitter.com/emana312
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!