B Planı

0
233
B Planı
B Planı
- Reklam -

B Planı


Hafta içi eski Beşiktaş-Galatasaray maçlarına göz atarken dikkatimi en çok Hasan Kabze’nin golleriyle 2-1 ve Elmander’in son dakika golüyle 3-2 kazandığı maçlar çekti. Biri umutlar biterken yeşeren bir mucizeyken diğeri ise skor ne olursa olsun sakin kalan ve bir planı olan Galatasaray resmini gösteriyordu. Şu anki Galatasaray’la o zamanki Galatasaray arasında kadro kalitesi ve maliyetlere bakarsak bana göre bugünkü takım çok daha önde. Ama o takımın farkı neydi diye sorarsanız kenarda üç, sahada ise beş tane lider ruha sahipti derim. Bu Galatasaray sadece iyi oyun ve iyi zamanlar için kurulmuş gibi. İşler kötü giderken başını kaldırıp saza sertçe vuran yok. Kenarda bu takımı B Planı, C planı, D planı diye hazırlayan bir teknik yapı yok. Birçoğumuz maçtan önce kadroya bakıyoruz. Ona göre karar veriyoruz. Oysa  tıpkı Tudor’un da dediği gibi dizilişlerin kadroların önemi yok, önemli olan sahada olan şartlara göre ne yaptığınız.

B Planı
B Planı

Maça Dönersek;

Hepimizin yaptığı gibi maçtan önce kadroya baktım. Denayer yerine Linnes, Feghouli yerine Yasin’i bekliyordum ama tersi oldu. Tersi olduğu gibi ilk yarı bu ikili beni olumlu anlamda şaşırttı. Maç deplasman maçına uygun bir şekilde yüksek mücadele ve oyun rüzgarının Beşiktaş’ta olduğu bir şekilde başladı. Galatasaray dengeyi kurdu öne geçebilecek pozisyonları da buldu ama sezon klasiği 5-6 tane gol kaçırmadan gol atamama hastalığı devreye girdi. Anadolu takımlarını baskıya alıp üçüncü, dördüncü pozisyonda golü atabilirsiniz ama; derbi maçlar maalesef bu senaryoya çok uygun değil.  Geçen hafta: ” Bence Belhanda, Ndiaye, Rodrigues ve Yasin’in hep birlikte final pas zamanlaması, şut-pas tercihi konusunda ayrıca çalıştırılması gerekir. Sezonun kalan bölümünde maçları erken koparmak, rakiplerin direncini kırmak açısından bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.” demiştim.  Bu sorunun çözümüne yönelik bir bakış açısı geliştirilmediğini bu maçta tekrar gördük. Cuma akşamı yazılarımı seslendirmesinden de bildiğiniz Erhan Gökay Aksoy’un Sayit Ateş’le birlikte Medya FM’de yaptığı programa telefonla katılmıştım; Bana iki soru sordular:

  1. Muslera’nın yan top zaafları konusunda ne düşünüyorsun?
  2. Maçın kaderini ne belirler?

Bu sorulara şöyle cevap verdim: Muslera’nın yan topları tek başına mesele değil Taffarel de yan toplarda zayıftı. Takım halinde doğruları yaptığınızda bireysel eksikleri kapatabilirsiniz. Özellikle Serdar Aziz’in katkılarıyla Muslera kafa golü yemez, yemedi de. Ama ne yazık ki Muslera yerden de olsa bir yan topu elinden kaçırdı ve maçın kaderine olumsuz anlamda tesir etti. İkinci soruya da ilk golü atmanın, ilk pozisyonu gole çevirmenin öneminden bahsederek cevap verdim. Galatasaray bu sezon geleneksellemiş bu sorununu çözerse galip gelir dedim ama bu sorunda aynen devam edince maç Galatasaray’ın aleyhine bitti.

Gereğini Yap Tudor!

- Reklam -

Defalarca dile getirdiğim bir şey var: Hoca değişikliği Galatasaray’a zarar verir daha önceleri verdiği gibi. Şu maça hoca değişikliği ile çıkılsaydı, lider ve  iki derbide haksızlığa uğramış bir takımın hocası kovulmuş olacaktı. Bu değişiklik gelecekte “acabalarla” Galatasaray’ın peşinden gelecekti. Ama artık istifa beklemenin zamanı geldi bence. Diyeceksiniz “skora göre yazıyorsun”; hayır, oyuna göre yazıyorum. İkinci yarıdaki Muslera’nın hatasına rağmen yazıyorum. Eğer ki Galatasaray ikinci yarıdaki Beşiktaş’ın oyununun yarısını şu derbilerde oynasaydı oyunu savunup skoru görmezden gelebilirdim; ama hem oyun hem skor olmayınca ne yazık ki futbolun gerçekleri ortaya çıkıyor. Bugün itibariyle Tudor’un çıkıp: “Ben kendimi iyi bir hoca olarak görüyorum ama demek ki eksiklerim var. Takıma verebileceklerim bu kadar. Bu takımın daha iyi ellerde şampiyon olabileceğine yürekten inanıyorum.” demesini ve istifa etmesini bekliyorum. Etmiyorsa da yönetim O’nu görevinden alırsa artık tartışılacak bir şey yok. Ben bu çizgiye kolay kolay gelmem ama demek ki getirebilenler varmış…

Tebrikler Beşiktaş…

Fenerbahçe maçında imalı bir şekilde “Tebrikler Fenerbahçem” başlığı atmıştım. Bu sefer ima yok. Beşiktaş’ı tebrik ederim. Muslera’nın ikramını çok iyi değerlendirip kısa bir baskı dönemi haricinde oyuna Galatasaray’ı ortak etmediler. Birçok derbi maçta ilk golden sonra çoğu takım maçta oyun soğutma ve skor korumayı tercih ederken, Beşiktaş oynamayı seçti. Hem de tek golle maça ortak olacak bir Galatasaray varken. 1-0’dan sonra şans yanlarında olsaydı tarihi bir fark olabilirdi. Onu da acı bir şekilde Galatasaray’ın şans hanesine yazalım.

Sonsöz

Evet sahadaki Galatasaray’ın B planı yok ama taraftarın B planı haftalardır belli; Fatih Terim. Benim Terim’le ilgili ne kadar tereddütlerim olsa da dinlenmiş bir Fatih Terim dışarıda beklerken başka bir plan olamayacağını biliyorum. Fatih Terim önünde sonunda bu takıma gelecek. Bu birleşme gerçekleşmeden bir daha gelecek hoca rahat çalışamaz. Bari bu hak Lucescu’nun şampiyonluğu zamanından sonraya benzer şekilde değil de, takımın ona ihtiyacı olan zamanda kullanılsın. Tartışmalı ayrılığında bıraktığı yerden devam etsin.

Yönetim mi? Yönetimin 2018 Mayıs ayında gitmesi ve yerine Galatasaray haklarını koruyan, tarihi misyonundan haberdar, vizyoner bir yönetimin gelmesi için hep birlikte dua etmekten başka çaremiz yok. Çünkü bu yönetimin üyeleri doğduklarında isimleri kulaklarına okunurken “asla istifa etme” diye okunmuş sanırım. Yani Dursun Özbek istifa etmeyecek anlıyorum ama yönetim kurulundaki herkes mi aynı durumda olur, çok şaşıyorum. Bu uyumu kulübü yönetmek lehine bir sinerjide kullansalardı keşke…

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye

İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/

 

- Reklam -

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız