Milli aralardan sonra genelde puan yaşadığımız için açıkçası biraz kaygılıydım. Üstüne bir de ligin sıkı ekiplerinden birisiyle oynuyor olmak da bu kaygımı arttırıyordu. Ancak kadro tercihini görünce rahatladım. Halil’in ikinci forvet olarak kendine yer bulduğu, Mohammed’in yükselen form durumunu arttırma şansını bulduğu bir ortam açıkçası Fatih Hoca’dan beklediğim bir şeydi. Maç Galatasaray açısından adeta golle başladı. Konyasporlu oyuncuların hatasını değerlendiren Mohammed gol serisini sürdürdü. Ancak bu gol belki de bir oyun aramak yerine skor koruma kaygısına düşülmesine sebep olduğu için oyun üstünlüğü tamamen Konyaspor’a geçti. Aslında ilk devredeki Konyaspor oyun üstünlüğü biraz da sanal bir üstünlüktü. İlk devrede Konyaspor’un aksine Galatasaray çok net pozisyonlar buldu. Özellikle Halil’in pozisyonlarından birisi gol olsaydı belki de maç çok farklı bir yere giderdi.
İlk Devrede Tutukluk, İkinci Devre Mahkumiyet
Fatih Hoca ilk devredeki tutukluğun Taylan’dan kaynaklı olduğunu veya oyuncunun sarı kartı olduğunu düşünmüş olsa gerek ikinci yarıya Assunçao ile başladı. Bu değişiklikten sonra Konyaspor’un kısır baskısı zaman zaman pozisyon bulmaya ve top üstünlüğünü arttırmaya yaradı. Diken üstünde giderken Fatih Hoca 3 değişiklik birden yaptı. Morutan, Halil ve Kerem yerlerini Barış, Babel ve Emre Kılınç’a bıraktı. Bu değişiklik sonrası Konyaspor pozisyon bulmakta zorlandı ama baskısı yine kırılmadı. Savunmada hata yapma potansiyelimiz, geçen son iki sezonda son dakikada verdiğimiz puanları hatırlayınca açıkçası “yine mi?” demekten kendimi uzaklaştıramadım. Neticede Muslera ve Alpaslan’ın dirençli oyunu sayesinde, tek golle 3 puana ulaştık.
Taylan-Berkan
Maç yazılarımda orta saha direnci için Taylan ve Berkan’ın birlikte sahada olması gerektiğini yazıyorum genelde. Evet skora katkıları kısıtlı gözükse de takım omurgasına ve direncine birlikte yaptıkları katkının diğer oyuncuların performansına yaptığı olumlu katkıları da görmek gerek. Bugün bu ikilinin ayrı kalması, ikinci yarıda ise tamamen olmamaları halinde yaşadığımız sıkıntıları görmüş olduk. Fatih Hoca bu ikiliyi taktiksel yönden geliştirirse takım o zaman sınıf atlayabilir. Özellikle Berkan biraz daha sakin kalarak gol ve asist yönünden bir gelişim gösterirse bambaşka bir oyuncu olur.
Kısa Kısa
- Sezonun başında takımın zayıf halkası konumunda gözüken Muslera’nın katkısı ile 3 puan almak güzel
- Yerli stoperde Ahmet Çalık, Semih Kaya gibi verim alamadığımız profillerden daha ekonomik bir şekilde Alpaslan’a geçmiş olmak da bu senenin kazançlarından.
- Genç bir takımız bu yüzden inişler çıkışlar doğal. Bu genç oyuncular üzerinde baskı kurmamamız gerekir. Ancak oyuncular değer kazandıkça elden kazançla elden çıkarmakta fayda var. Özellikle yerli oyuncularda tribün baskısı, ekonomik doygunluk, “ben oldum” duyguları değer kayıplarına yol açıyor. Scout ekibi her zaman alternatifle beklemeli ki teklifler gelince değerlendirelim.
- Halil bugün ilk yarıda ikinci forvet olmanın faydalarını gördü. Ancak son vuruş sıkıntısı yaşadı. Hedefli teknik vuruşlarda vuruş hızı önemli olmayabilir ama çekip vurduğu topları daha sert vurmalı. Yumuşak vuruş kaleciye teslim demek. Ancak sert vuruşlarda gol ihtimali, kaleciden dönme ihtimali, korner ihtimali, savunmaya çarpma ihtimali çok daha yüksek. Bir de Halil’e bir tavsiyem var; Galatasaray’ın 2011-12 maçlarının tümünü izlemeli. Özellikle Elmander ve Necati ateşin orta sahaya yaptığı katkının nasıl olduğunu görmeli. Ne zaman pres yapmalı, ne zaman tek dokunuş pas yapmalı, ne zaman uzun şutlar tercih etmeli, ne zaman çapraz koşular yapmalı her türlü teorik bilgi o sezonda var. Eğer son vuruşunu geliştirir, defansif forvetlik yönünde de bir gelişme gösterirse bambaşka bir seviyeye atlar.
- Takımın yeni ve genç bir takım olduğu asla unutulmamalı. Sakatlıklar, cezalar, maç fikstürü, arayışlar derken tanıma süreci çok uzuyor. Aksaklıklara bu gözle bakılmalı.
- Bugün ciddi bir baskı yedik. Ancak hakem Arda Kardeşleri’in faul konularında takdir hakları inanılmaz kötüydü. Bu Galatasaraylı oyuncuların defansif açıdan özgüven kazanmasına engel olurken, Konyasporlu oyunculara bir rahatlık verdi. Bu açıdan bakınca Konyaspor takımın baskısında hakemin katkısının da olduğunu düşünüyorum.
- Mohammed’in gol bulmasına sevindim. Ancak topu aldığında geçen sene daha doğru tercihler yapıyordu. Bugün pas tercihleri doğru olsaydı, takımımız hücumda daha uzun süre kalabilirdi.
- Yedlin varken Morutan’ın performansı düşüyor. Yedlin’e her ne olursa olsun boşa geriye döneceğine çizgideki Morutan’ı tercih etmesi söylenmeli. Morutan daha çok topla buluşacak ki maça ısınacak, böylece baskıyı üzerinde toplayacak ve diğer arkadaşlarına alan açacak.
Sonsöz
Genç bir takıma sahibiz. Çok iyi oynadığımız ama puan kaybettiğimiz maçlar var. Bugün ilk kez kötü oynadık ve kazandık. Takımın direnç ve güven kazanması açısından bu 3 puan çok önemli. İki senedir kötü oynuyorken neredeyse hiç puan kazanamadık. Bunu bu genç takımla aşmış olmak güzel. Bir de duran toptan gol bulsak da bir yedek güç bulsak güzel olmaz mı? Bu akşama rağmen Marcao’nun dönüşü sonrası takımda yukarı bir ivmelenme bekliyorum. Belki Marcao olayı yaşanmasa çok daha pembe günler içinde olabilirdik. Ama Marcao’suz sürecin de bazı kazançları var. bu açıdan önümüzdeki iki maçı kazanırsak çok pozitif bir yere sıçrarız. İki maçta da bireysel savunma hataları yapmamayı ve gençlerin katkılarıyla kazanmayı diliyorum. Yaşasın Galatasaray!
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/