BİZ YAKARSAK SÖNDÜREMEZLER…

0
856
BİZ YAKARSAK SÖNDÜREMEZLER

BİZ YAKARSAK SÖNDÜREMEZLER…

Sevgili GALATASARAYlılar;

Kısa bir aranın ardından sizlerle duygularımı paylaşmanın mutluluğu içerisindeyim.

Son yazımdan bugüne kadar geçen süre zarfında,biraz köşeye geçip olanı biteni izlemek istedim.İlk tanışmamızda da söylediğim gibi “Ben bu sayfada elimden geldiği kadar teknik/taktik YAZMAYACAĞIM.”

Eğer başımızda Hoca’mız değil de başka bir Teknik Direktör olsaydı belki üç beş kelam ederdik; lakin iş ehlinde olduğu için başka yerlere rahatlıkla kanalize olabiliyorum.

Bendeniz, Galatasaray’ımızın her iç saha maçını uzun bir zamandır stadyumdan takip etmeye gayret gösteren bir kardeşiniz, arkadaşınızım. Geçtiğimiz haftalarda oynanan Konyaspor maçına kadar gerek tribünlerde gerekse takım içinde yazabileceğim çok bir şey yoktu. Bundan dolayı da zorlama bir yazı olmaması için de yazmayı tercih etmedim. Ta ki  Konya maçına kadar.

KONSANTRASYON

Peki ne oldu Konyaspor maçında?

Çok mu iyi oynadık,ya da oyun olarak kalan haftalara yönelik güzel sinyaller mi verdik? Maçtan çıktığımızda “Böyle oynarsak Fenere’ e üç atarız.” diyeceğimiz bir top mu oynadık? Hayır!

Olan tek bir şey vardı. O da; çok ihtiyacımız olan galibiyetin gol sevincine yansımasıydı. Galibiyet golünü attığımız ana kadar futbolcuların da, tribündeki taraftarlarında bundan haberi yoktu. Kimsenin haberi yoktu diyorum çünkü ; galibiyete koşulsuz inanan takım, birinci dakikada duran toptan gol yemez. Bir an bile KONSANTRASYONUNU bozmaz.

O golü çıkartmak isteyen taraftar da galibiyetin ateşini yakmak için takımdan bir kıvılcım beklemez.

Destekler, koşulsuz destekler… Telefonsuz, güvenle, bağıra bağıra destekler!

(Maç sırasında ellerde emzik haline gelen bu telefon hastalığımızdan nasıl kurtulacağımız tam bir muamma.)

Bu anlamda Konyaspor maçı “Şampiyonluk hikayemizin” en önemli dönüm noktalarından birisi olacak. Aynı Bursaspor maçı gibi.

Biz yakarsak söndüremezler!
Oyundan çıkan Feghuli, Hakan BALTA ,Eray ve harika Japonumuza dikkat!

Maç bittiği anda tüm dönüş çilesi ve telaşesine rağmen en az 20.000 taraftar olduğu yere çöktü ve sahanın üstünü bir duman bulutu kapladı. (Sigara sağlığa zararlıdır.) Güvenlik görevlileri bile yanımıza gelip “Hadi çıkalım arkadaşlar.” diyemedi. Varın siz düşünün halimizi.

Merdivenlerden inip stadı terk ederken herkesin aklında 3 aşağı 5 yukarı sezonun nasıl devam edeceği ve sonlanacağı kafamızda şekillenmişti. Zaten maçtan önce Konyaspor ve Fener maçlarından 4 puan alırsak sezon sonunda, 6 puan alırsak Kadıköy’de Şampiyonluğumuzu ilan edeceğimizi konuşuyorduk 1 haftadır. Kendi sahamızda başımıza gelebilecek bir kaza tamiri mümkün olmayan hasarlar açabilirdi. Şükür atlatmıştık. Bu maç takım ve taraftarın hanesine 1 , kulübe ve Galatasaray’ın hanesine 3 puan yazdı. Forveti olmayan bir teknik kadro, Selçuk-Belhanda sahadayken eğer stoperini forvete gönderecek kadar galibiyet üzerine plan yapıyor ve bu kumarı oynuyorsa… O ekibe helal olsun demekten başka bir şey yapılmaz. HELAL OLSUN !

KADIKÖY

Ve gelip çatmıştı işte 364 günün iple çekilen vakti.

Sezon başlar,kadro oturur,forvetiniz çatur çutur gol atmaya başlar,orta sahanız kemik gibi olur ve dersiniz ki “HEMEN GELSİN ŞU DEPLASMANDAKİ FENER MAÇI DA FORMDAYKEN YENELİM.” Ya da takımımızın attığı her güzel ve organize golde “ULAN VAR YA ŞU TOPU FENER’E OYNASAK … ” evet gülümsediğinizi fark ediyorum. Çünkü  hepimiz aynıyız.

Genel olarak üstümüzde oluşturulan Deplasman baskısından , bunun nasıl bugünlere geldiğinden bahsetmek istemiyorum. Hafta başı @3numaraliuye enine boyuna bunu yazdı zaten.

O yazıyı okurken  →https://www.3numaraliuye.com/2018/03/15/kadikoy-efsanesi/  oynadığımız tüm maçlar süzüldü gözlerimde. Maçı izlerken de yazı canlandı kafamda.

Kitabını okuduğun filmi izlemek, izlediğin filmin kitabını okumak gibiydi. Maçta aynı öyleydi.

20 senedir ney neden olmadı ise, yine aynı şeylerden dolayı bir şeyler olmadı.

Olmasın…

Biz ne maçlar izledik orda maç bitsin diye televizyonu ısırdığımız. Varsın son saniyede kaçan galibiyet için parçalayalım bu sefer de telefonu/televizyonu. Yeter ki sezonun sonu güzel olsun.

Fener maçındaki mücadele ve hırs 30 milyon taraftara öyle bir mesaj verdi ki:

1)Biz bu işin ucunu bırakmayacağız arkadaş,

2)Kimin ne hesap yaptığı bizi ilgilendirmez, kimden kaç puan almamız gerekiyorsa onu alırız,

3)Zor fikstür yoktur, zafere inanmayan topluluk vardır, biz inanıyoruz ,

4)KONSANTRE olduğumuz vakit değil akan oyun, duran toptan bile gol yemeyiz,

5)Şimdi gel bakalım Trabzon, Başak City ve Beşiktaş. Gel, hoş gel, sefa gel!

BİZ YAKARSAK SÖNDÜREMEZLER,

GERİ DÖNDÜREMEZLER !

Madem ki bu köşede duyguları ele alıyoruz, o zaman tarihin gördüğü en büyük duygu patlamasın atlarsak Allah bizi taş eder.

Sahi neydi o maçtan önce Cuma akşamı yaşananlar?

Ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Onun adı meydan okumaydı!

Fener’ ine , Bjk’ sine , Başak City ‘sine… TFF ‘sine ,Basınına, Hakemine, Gözlemcisine!

Alayına bir gövde gösterisiydi! Bunu defalarca yaptı ve galip çıktı nice zorluklardan.

Yine yapacak inanıyoruz, biliyoruz, aklımıza geldikçe heyecandan çıldırıyoruz!

Daha önce de bu köşeden Hoca ile ilgili yazımda şöyle ifade etmiştim duygularımı;

İÇERDE VE DIŞARDA GÖZÜNÜ DİKTİĞİ TÜM KUPALARIN SAHİBİ OLAN, RAKİPLERİNİN KORKULU RÜYASI OLAN İMPARATOR, HOCALARIN HOCASI OLDUĞUNU BELLİ ETTİ BİR KERE DAHA.
BİTTİ, YOK OLDU, BİR DAHA DİKİŞ TUTTURAMAZ DEDİKLERİ İMPARATOR, KARİYERİNE MEYDAN OKUYARAK EN BÜYÜK KUMARINI OYNUYOR.
ŞİMDİ AYAĞA KALKIN, ELLERİNİZ PATLARCASINA,
BOĞAZINIZ ÇATLARCASINA DESTEKLEYİN.
ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN!

Yazının tamamı için

Terim

Hoca tüm TÜRKİYE’YE CUMA günü dedi ki ;

İNANIRSAK , VAZGEÇİREMEZLER !

BİZ YAKARSAK SÖNDÜREMEZLER …

GERİ DÖNDÜREMEZLER !

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız