Zirve yarışından iyice uzaklaşan Galatasaray, haftanın kritik maçında kendi evinde bir kez daha geriye düştü, maçı almak için çabalasa da pozisyon bulmakta zorlandı, yaratıcı oyuncularını pek kullanamadan son dakikalarda kenar ortalara mahrum kalarak oynadı. Mostafa’nın da kafa vuruşuyla birlikte beraberliği sağlasa da maçı kazanmaya nefesi yetmedi. Son dakikalarda herkesin gol beklentisi ile ceza yayından kullandığımız serbest vuruş istediğimiz gibi sonuçlanmadı. Rakip takım da Mahmut ve Tolga ile merkezi kalabalık tutarak yaratıcı oyuncularımıza fırsat vermedi.
TEKNİK ANALİZ
İlk 11 tercihimizde kalemizde yerli oyuncu ile başlayınca Morutan ve Feghouli’yi birlikte gördük. Geçen haftaki yazımda Feghouli’nin 4-3-3 dizilişinde ileri uçta kullanıldığında onun yaratıcı özelliğinden yararlanmadığımızı iletmiştim. Başakşehir maçında ortaya çekerek doğru bir iş yaptık ama bu kez de rakibin savunma anlayışı ve Berkan’ın yanlış pasları onu kullanmaktan mahrum bıraktı. Maçın ilk 15 dakikasında önde inanılmaz bir baskı ile rakibe oyun oynama şansı vermedik. Topu kaptığımız ve tehlikeli olmaya çalıştığımız anlar da oldu ama Kerem ve Feghouli ile çok basit top kayıpları yaptık. Yine de daha 6. dakikada Morutan ile ilk isabetli şutumuzu attık.
Önde baskıyı bırakıp rakibi ikinci bölgeden itibaren karşılamaya başladığımız an da sağ tarafımızdan atak yemeye başladık. Devamında rakibin geliştirdiği atakta rakibin ilk isabetli şutu ile kalemizde golü gördük. Golden sonra Diagne ile 2 net pozisyon yakaladık ama golle sonuçlanmadı. Bitiricilik sorunu nedeniyle az pozisyona girdiğimiz bu tip maçlarda 3 puandan uzaklaşıyoruz. Bu maç da o maçlardan biriydi. Tekrar eden bir başka konu ise Van Aanholt’a atılan toplardı. Savunma arkası paslarda ve ara toplarda etkili olamadı ve atak sonlandıramadık.
****
İkinci yarıda ilk 10 dakikada neredeyse topu hiç bırakmadık. Rakibin de ilk 2 değişikliği çok erken geldi. Diagne’nin sakatlığı da eklenince 4 oyuncu birden değiştirildi. Orta saha her iki takım için de adeta otobana döndü. Değişikliklerin ilk dakikalarında Galatasaray, 3’lü savunma görüntüsündeydi. Oğulcan’ı milli takım arasında oynadığımız bir hazırlık maçında da sağ bek olarak görmüştük. Hoca sanki yeni bir devşirmeye hazırlanıyor gibi ama puan alma zorunluluğu engel oluyor diye düşünüyorum. Eğer böyle bir düşüncesi varsa haklı olduğunu bu maçta gördük. Oğulcan’ın sağ beke geçmesiyle birlikte rakip takım o kanadı daha etkili kullanmaya başladı. Kerem-Babel değişikliğinden sonra elimizdeki tüm hücum kozlarını kullanmış olduk. Babel’in şutu, rakibe çarpan top, kullanılan köşe vuruşu beraberliği getirdi.
Yapılan değişiklikler işe yaradı. Bence değişiklikler biraz daha erken yapılmalı veya artık çift forvete dönmeliyiz. Mostafa ve Halil ile çift forvet iyi bir tercih olacak gibi görünüyor. Çünkü bu oyuncular ile ileride daha hızlı oynuyoruz. Bizim de zaten hızlı top çevirmeye ihtiyacımız var. Mevcut ihtiyacımıza rağmen bu maçta bir kez daha dikkatimi çekti ki topu aldığımızda hızlı hareket etmiyoruz. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. Galatasaraylı oyuncular; özellikle Berkan, topu ayağından çıkarmakta geç kalıyor ve attığı pasların şiddeti düşük kalıyor. Hâl böyle olunca rakip de kaybettiği pozisyonunu tekrar alabiliyor. Halil oyuna girince bu durum tersine dönüyor. Diagne-Halil ikilisini denedik ama tutmadı. Mostafa-Halil ikilisini de denemeliyiz. Ne yazık ki ligin ilk yarısını bitirmeye yaklaşırken hâlâ standart ilk 11 önerisi yazıyoruz!
HOCASIZ GÜNLER
Uzun süredir sosyal medyada Fatih Terim olmadan çıktığımız maçlarda kaybettiğimiz puanların istatistiğini görüyorum. Puan kayıplarımızda saha dışı etkenler de konuşuyoruz ama hocanın olmaması da konuşmamız gerek. Cevap vereceğimiz kişiler veya kurumlara saha içinde oyunumuzla cevap verelim. Hoca en etkili olduğu yerde, kulübede olsun.
Saygılarımla.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
