Şampiyon takım olarak girdiğimiz, ezeli rakiplere göre her yönden avantajlı gözüktüğümüz sezona transfer sorunlarıyla başladık. Fakat buna rağmen ilk maçlara kötü başlamadık. Sonra Fenerbahçe maçı ile başlayan operasyonu kısmen karşıladık. Konyaspor maçıyla birlikte sinirlerimiz yerinden oynadı; içerideki maçlardaki psikolojik üstünlüğümüzü de kaybettik. Biraz dişli bir ekiple karşılaşsak belki de namağlup serimizi kaybedebilirdik. Tüm bunlara rağmen geçen hafta Eren golü atabilseydi bugünkü galibiyetin ardından “proje” takımıyla puan farkı ikiye inecekti.
Maça Gelirsek
Bugünkü maçı galibiyet ya da mağlubiyete göre değerlendirmek istemiyorum. Daha önce puan kaybedilen maçlara göre tek fark; geri düşülmesine rağmen skor üretebilmesi oldu. Üst üste gol kaçsa, hakem VAR ile sinir bozsa sıkıntı büyüyebilirdi. Özellikle yenilen gollere bakınca yine bireysel hatalara eşlik eden takım arkadaşının açığını kapayamama silsilesi devam etti. Yenilen ilk golde “Fernando’nun izleyiciliği” takdire şayandı!
Bugün Belhanda’nın dönüşü, Feghouli’nin çıkışı ile birlikte ofansif alana top taşıyabilme sorunu ortadan kalktı. Ceza sahası içinde etkin bir santrfor olmamasına rağmen özellikle skor 3-2 olduktan sonra belli bir plana hizmet etmeden, oyuncuların bireysel performanslarına bağlı ama keyif veren bir Galatasaray izledik.
Bu Son Olsun!
Sezonun ilk yarısına galibiyetle veda ettik. Fenerbahçe küme düşme hattında, Beşiktaş üç puan farkla Galatasaray’dan aşağıda, 29 puan bandında Galatasaray’la birlikte şu an için beş takım var ve lider “proje” takımla puan farkı altı. Bu koşullardan sonra sezonun ikinci yarısına doğru hamlelerle girilirse şampiyonluk geçen seneden zor değil bence. Yeter ki Galatasaray’daki herkes doğruları yapsın ve takım havaya girsin.
Devre Arasında Neler Olmalı?
Sokaktaki çocuktan yetmiş yaşındaki taraftara kadar herkesin bildiği gibi sağlam iki santrfor, iyi bir sol stoper Galatasaray’ı çok rahat havaya sokar. Bugünün koşullarında kafalarda olumsuz etiketlenmiş birçok oyuncu da yeni transfer katkısı verebilir. Örneğin şifreleri çözülmüş, özgüveni kaybolmuş Rodrigues ikinci yarının yeni transferlerinden olabilir.
- Oyun daha çok üçüncü bölgede oynanmaya başlarsa Ndiaye tekrar aktif hale gelebilir. Ki ilk sezonun ilk yarısındaki Ndiaye Galatasaray ayarında değil. Savunma ya da hücum açısından anlık parlamalar dışında ciddi bir katkısı olmadı.
- Takımda olmadıklarında takımın ne kadar sıradanlaştığını herkesin gördüğü Belhanda ve Feghouli çok daha aktif katkılar verebilir. Geçen süreçte yaptıkları hatalar, teknik heyetin zamanlama sorunları, taraftarın tepkileri sanırım artık terazideki yerini buldu. Parasını ödediğiniz kontratlı oyuncularınızdan maksimum faydayı almanın yollarını bulmalısınız.
- Galatasaray’da olduğu her sezon şampiyonluklara önemli katkılar veren Muslera son haftalardaki formsuz görüntüsünden kurtulup yine anahtar oyuncu olabilir. Ki aslında Muslera kendi geleneklerine aykırı olarak sezona çok iyi başlamıştı. Bence O’da yaşanan süreçle birlikte takımdaki düşüşten etkilenenlerden; iyi bir dönüş yapacağına inanıyorum.
- Yine sezonun sürprizlerinden Ozan Kabak yanına alınacak kalburüstü bir stoperle birlikte gelişimini katlayabilir.
- Emre Akbaba da eğer sakatlığının etkisini yaşamazsa sakatlanmasaydı olması gerektiği gibi yeni transfer etkisi verebilir.
Galatasaray’ın bir yabancı kontenjanı en az üç transfer ihtiyacı var. Sanırım para kazandırarak gidecek yabancı oyunculardan ilk aday Maicon. Brezilya basınına göre de Mariano yine gidecekler arasında. Ben Mariano’nun gitmesine karşı değilim hatta yerine sağ bek değil de sol bek alınması gerektiğine inanıyorum. İyi bir sağ bek sayılabilecek Linnes ile Nagatomo’nun da aynı zamanda sağ bek olduğuna güvenerek bek rotasyon planının değişebileceğine inanıyorum. Böylece takım Nagatomo’nun yokluğunda hem Ömer’e gebe kalmaz hem de Linnes yedeklenmiş olur.
Fernando da satış yönünden değerlendirilebilirse ben iyi bir altı numara transferi de isterim açıkçası. Bu olmayacaksa Fernando’nun acilen toparlanması ve geçen sezonun ilk yarısındaki haline geri dönmesi gerekli. Yoksa Galatasaray bugün olduğu gibi göbekten açıklar vermeye devam eder.
Yine Eren ve Sinan’ın tüm kızgınlıklarımıza rağmen sezonun ikinci yarısında kulübeden katkı verebileceğini düşünüyorum. Özellikle Sinan konusunda keşke Fatih Hoca ilk onbir konusunda bu kadar ısrarlı olmasaydı iki taraf için de daha hayırlı olurdu bence. Eren’in oynamasını ise O’nu Galatasaray’ın tek santrforu yapanlara havale ediyorum!
Fatih Hoca da cezasının bitmesi ile birlikte form durumunu yükseltmeli. Bu sezon özellikle Fenerbahçe derbisinde olmak üzere bazı maçlarda saha kenarından gelecek müdahalelerle sonuçlar değişebilir ve olumlu etkileri haftalara yayılabilirdi. Yaşadığı sıkıntıları bilmekle beraber Hoca’yı da ikinci devre de daha iyi göreceğimize inanıyorum.
Mustafa Kapı
Keçiörengücü ile yapılan maçta acemiliklerin kurbanı olarak oyuna girememiş ve “beş numara’nın” Galatasaray tarihindeki yerini silme fırsatını kaçırmıştı. Umarım Mustafa Kapı Galatasaray tarihinde olumlu anlamda katkılar verir ve Galatasaray tarihinde saha içindeki mücadelesiyle yer alır. Galatasaray tarihinde örnek alınacak ve alınmayacak bir sürü oyuncu mevcut Mustafa; yolun doğrunun yolu olsun. Buradan Ozan Kabak’ı da tebrik etmek lazım. Genç kardeşinin oyuna girmesi için topu dışarı attığında geçtiğimiz sene Donk’un O’na yaptığı güzelliği O’da Mustafa Kapı’ya yapmış oldu.
Sonsöz
Sezonun ilk yarısında yapılan yanlışlarla tarihi bir fırsat kaçırdığımıza inanıyorum. Galatasaray doğru planlamayla ligi puan farkıyla lider bitirip, Şampiyonlar Ligi’nden güle oynaya çıkabilirdi. Yapılan hataların bedeli özellikle Şampiyonlar Ligi gelirleri ve marka değeri açısından büyük oldu bence.
Ama sezonun ikinci yarısına ilk devredeki bu sorunlardan arınmış bir şekilde girip şampiyon olmak mümkün. Şampiyonluk doğal olarak ilk yarıdaki başarısızlığın telafisi. Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısızlığın telafisi için ise UEFA Kupası’nda ilerleyip, Galatasaray’ı kuruluş felsefesine yakışır bir havaya tekrar sokarak olur. Ben önümüzdeki yıllardaki Avrupa başarısı açısından bu sene geri kalan zamanda vereceğimiz görüntüyü çok önemsiyorum. Bazı başarıların gelmesi için önce bir
hikâye başlamalı ve o başlangıç bu yıl olmalı.
Evet; yazımı başlıkla bitireyim. Yaz dönemindeki gibi hayal kırıklıklarının olmadığı, VAR’larla saha içinde baş edebildiğimiz bir ikinci yarı diliyorum. Sezonun ilk yarısı için “Bu son olsun, bu son” diyor gençlerin Galatasaray’a daha çok katkı verdiği bir 2019 yılı diliyorum.
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Yeni açtığımız ana hesabı takip edin ve gücümüze güç katın: https://twitter.com/3numaraliuyecom