İskelet kadrosunun en istikrarlı oyuncularından yoksun bir şekilde, ne tesadüf ki her sene kış turizmine geldiğimiz Sivasspor deplasmanına çıktık. Bu hava ve zemin şartlarında tam kadro bile olsanız yeterli oyun, yeterli pozisyon, yeterli gol ile galibiyet almaya bakarsınız.
Geçen hafta eksiktik. Sadece Torreria dönerken Barış ve Kaan’dan da yoksun bir şekilde sahaya çıktık. Bu şartlar altında Galatasaray genç Ali Turap destekli kadrosuyla sahaya çıktık. Krizler severim, krizlerde gençlerin şans bulmasını daha da severim. Geçen hafta kadroda olmayan Torreira’nın varlığını da bir o kadar severim.
Torreira’nın varlığı ile hem savunmada hem hücumda bağlantı problemi yaşamadık. Geçtiğimiz yıl sıkça denediği derin paslarla takımı hücuma taşırken savunmada da emniyeti eline aldı. İlk pozisyonlar Galatasaray’dan geldi. Kerem Aktürkoğlu’nun vuruşu direkten döndü. Ardından Mertens’in uzaktan harika şutu kaleye doğru inişteyken direkten döndü.
Bu goller olmayınca Sivasspor yavaş yavaş dengeyi kurdu. Otuz beşinci dakikadan sonra Sivasspor iki net pozisyon buldu. Bu anlarda futbol şansı bizim yanımızdaydı. Bu sefer dengeyi biz kurduk. Devre sonu cılız denemelerle gol arıyorduk ki Kerem Demirbay ile öne geçtik. Zaha’nın pasında topa dokunmadan topa savunmanın dikkatini dağıtan Mertens adeta görünmez bir asist yapıyor, Kerem Demirbay düzgün bir vuruşla onu onore ediyordu.
İkinci Yarı
Maçın ikinci yarısına Sivasspor istekli değişikliklerle başladı. Ali Turap’ın kanadına Hayrettin’i de göndererek üç oyuncuyla hata kovaladılar. Böylece Sivas takımı baskıyı artırdı. Galatasaray karşılık veremedi. Ancak Hakan’ın kafa vuruşu dışında da çok etkili olamadı. Son dakikalara doğru baskıdan çıkma fırsatlarını değerlendiremeyince saçma ama doğru bir penaltıyla durum berabere oldu.
Mevzu Galatasaray olunca penaltı uzaydan bile görülse verilmez. Ancak tersi bir fırsatın kaçmayacağını oyuncular bilmeli. Kerem Demirbay tecrübesinde bir oyuncunun ters tarafa giden atakta kollarını kapatmadan savunma yapması ona yakışmadı.
Farkındayız!
Ezeli rakibimizle oynayan rakiplerin motivasyon düzeylerinin, taktiksel disiplin anlayışlarının, kadro istikrarlarının her iki takıma da farklı olduğunun farkındayız!
Ezeli rakibimize ceza sahasında kelebek konsa penaltı verildiğini, biz dayak yesek, rakip smaç yapsa yine de verilmediğini biliyoruz!
Rakibin sert itirazlarının adeta özgürlükleri olduğunu, bizim oyuncularımızın kıllarının kıpırdamalarının kart olduğunun farkındayız!
Rakibimiz de gücünün, güçsüzlüğünün farkında… Onlara karşı kendini zorlayan 3 takıma karşı puan kaybettiler. Evlerinde bize şut atamadıkları gibi skandal penaltılarımız verilmedi.
Bunlar geçen sene de böyleydi. Bu sene iyice kör göze parmak oldu. Tüm bunlara rağmen zirveden kopmadık. Konyaspor maçında sinir bozucu bir galibiyet aldık. Bu galibiyet halkasına bir maç daha eklemek içte bile değildi ama olmadı. Canları sağ olsun…
Gençliğe Güven
Konyaspor maçından sonra gençler konusunda Okan Buruk’a serzenişte bulunmuştum. Bugün Ali Turap eksik oyuncularımız yerine şans buldu. İlk defa on birde sahaya çıkan bir oyuncu için elinden geleni yaptı. Asıl üstün yönü hücum bek olan genç oyuncu savunmayı iyi yapmak zorunda olmamız gereken bir maçta görev aldı. Bu şartlar altında durumu kotardığını söyleyebiliriz.
Maç 1-1 olduktan sonra oyuna giren Eyüp Aydın ve Baran Demiroğlu’nun istekli ve güvenli hallerini görünce gençler konusunda elimizin korkak olmaması gerektiği kanısına vardım. “Skor yazarlığı” olacak belki ama sarı kartı olan ve oyundan düşmeye başlayan Kerem Demirbay belki de daha önce Eyüp ile yer değişebilirdi. Baran Demiroğlu 1-0’ken girse Halil’e göre daha yıpratıcı olabilirdi.
Her şeye rağmen Okan Buruk’un gençleri oyuna alması, onlardan reaksiyon beklemesi gelecek adında umut verici. Özellikle Eyüp Aydın’ın kısa sürelerde bile etkin olması beni ekstra umutlandırdı. Türkiye Kupası maçlarında on birde izlemek için sabırsızlanıyorum.
Sonsöz
Bu kadar eksikle geleceğe umutla bakan mücadeleler göstermek oyuncuların ve Okan Buruk’un başarısı… Hakemlerin tutumu hakkında sosyal ve hukuki pozisyon almayıp takımın yalnız bırakılıyor olması da yönetimin sorumluğunda. Biliyoruz kapalı kapılar ardında da takımımızı köşelere sıkıştırıyorlar. Ancak sineye çektikçe neler yaşadığımızı da geçmişten biliyoruz. “Tapeli”, “Bilonglu” sezonları andıran süreçler yaşıyoruz. Takımımız o zamanlardan iyi olmasa rakibimizin tur bindirmesi için her türlü şart oluşturuldu.
Ancak futbolda her unsuru kontrol edemezsiniz. Topun canı olduğunu, namussuz sporcular kadar namuslu sporcular olduğu gerçeğini ortadan kaldırmazsınız.
Biz böyle çalışmaya devam edeceğiz. Kötülükler elbette ayaklarına dolanacak.
Yine gururla yazacağız; Şampiyon Cimbom Bom!
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/