Yeni teknik direktörümüz Domenec Torrent’le üçüncü maçımıza çıktık. Torrent takımı yeni yeni tanıyor. Bu süre zarfında kadro tercihleri konusunda yaptığı kısmî hataları mazur görebiliriz. Dün akşamki kadroda Ömer Bayram dışında sürpriz yoktu. Aanholt’un savunma zaafları Torrent’i bu tercihe itmiş olabilir.
Maça İyi Başladık
Maça iyi başlayan, oyuna hükmeden taraf bizdik. Baskı kurarak TS’nin etkili ayaklarını kilitledik. Taraftarımızın da desteğiyle güçlü bir oyun ortaya koyduk. Henüz ikinci dakikada Emre Kılınç’la tehlike oluşturduk. Berkan, Berat’a çok yakın oynayarak etkisini kırdı ve onu hataya zorladı. Taylan’ın mücadelesi de yeterli seviyedeydi ancak Cicaldau’dan istediğimiz performansı göremedik. Çoğumuzun beklemediği güçlü ve etkili oyun, meyvesini 30.dakikada verdi. Organize bir şekilde gerçekleşen hücumda Kerem’e yapılan bariz faulü göremeyen orta hakem, neyse ki VAR müdahalesi sonrasında penaltıyı çaldı. Takımın penaltıcısı Cicaldau topu ağlara gönderdi. Golden sonra da etkili oyunumuzu sürdürerek birkaç pozisyon daha bulduk ama Uğurcan’ı geçemedik.
İkinci Yarı
İkinci yarıya Trabzonspor daha iyi başladı. Siopis’in oyuna girmesi orta sahalarını güçlendirdi. 45’le 70 arası kalemizde epey pozisyon verdik. Babel’in oyuna daha erken girmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Çünkü Halil haddinden fazla top kaybı yaptı. Halil, istisnai ve belli meziyetleri olan ama bunu bir türlü bütünleştiremeyen profile sahip. Topu eziyor gereksiz çalımlara giriyor. 70’te Feghouli, Cicaldau’nun yerine oyuna girdi. Torrent’in bu değişikliği doğruydu. Nitekim Feghouli oyuna girer girmez pas bağlantılarında yer aldı, doğru konumlanarak opsiyon yarattı. Ön alanda daha çok göründüğümüz bu anlarda ikinci golü bulamayınca ister istemez panik havası hâkim oldu.
****
84.dakikada sağ kanattan gelişen atakta Ömer’in yetersiz müdahalesi ve sonrasında Marcao’nun topu uzaklaştıramamasından ötürü golü yedik. Hiç olmayacak bir pozisyonda bu kadar basitçe yapılan hata maalesef golle sonuçlanıyor. Marcao’nun son haftalardaki düşüşü sonunda iş açtı başımıza. Golü yedikten sonra Babel’le harika bir fırsat yakaladık ama yine kaleciyi geçemedik. Atanın ve tutanın iyi olacak sözünün birebir yansımasıydı bu. 1-1’lik skor bizimkileri hayli tedirgin etti. Son haftalardaki başarısızlıklar takımı psikolojik olarak baskılamış. Özgüven konusunda inanılmaz eksiklerimiz var. Dakikalar 90’ı gösterirken Taylan’ın skandal hatasıyla maçı kaybettik. Buna benzer hataları daha önce de yapan Taylan’ın, niçin aynı hatayı tekrar ediyor sorusu takımın psikolojik çöküşüyle ilintili.
Kazanırken Kaybetmek
Üç haftadır öne geçmemize rağmen maç kaybediyoruz. Bunu, sezon boyunca birçok maçta yaşadık ve epey bir puan kaybettik. Maalesef bu hafta da aynı durum söz konusu. Bu durumu aynı oyunda ısrar ederek aşabiliriz. Bizim istikrara ihtiyacımız var. Tabii bir de sıkı çalışmaya. Torrent ve ekibine güvenmekten başka çaremiz yok. Arkalarında durmamız lazım. Takımı tanıyanların ona yardımcı olması şart. Futbolcuların birbirine güvenmesi, mental olarak müspet manada birbirlerini itmeleri gerekiyor. Galatasaray futbol takımının, içinde bulunduğu duruma topyekûn isyan etmesi ve bunu kabullenememesi lazım.
Transfere İhtiyaç Var
Ligdeki durumumuz ayan beyan ortada. Takımın kalite problemi var ama çöp diye nitelendirenlerin iyi niyetli olduklarını sanmıyorum. Ancak şu var ki bu takıma transfer yapılmalı. Özellikle oyunu geriden kurabilen altı numara olarak adlandırılan kaliteli bir oyuncuya muhakkak ihtiyaç var. Bununla birlikte bir orta saha daha alınabilir. Gönderilmesi gereken oyuncuların da iyi seçilmesi lazım. Mali anlamda darboğazdayız ancak transfer şart.
Yönetimin İmtihanı
Çanlar yönetim için çoktan çalmaya başladı. Fatih Hoca’nın gönderiliş sürecinde tepki toplayan yönetim, gelinen noktadaki başarısızlıktan dolayı istifaya davet ediliyor. Burak Başkan ve ekibi Galatasaray Başkanı nasıl olmamalı sorusunun cevabını veriyor adeta. Ülkenin en bariz FB’lisi, devlet kanalında Galatasaray’ın 12-13 puanı hakemler tarafından alındı diyor. Bizim yönetimimiz ise suspus olmuş durumda. Koskoca Galatasaray, hakemlerce hem de defaatle doğranıyor ama bunun önüne geçilememesi taraftarı hayli üzüyor. Ayrıca seçimden önce söylenen projelerin neredeyse çoğu için adım bile atılmadı. Bununla beraber yönetim içinde karmaşa, ikilik veya kaos çıktı, istifalar geldi. Bir yönetici TV ekranlarına çıkıp Galatasaray’ın temsil kabiliyetini yerle yeksan etti. Kurumsallık dendi ama en ufak kırıntısını dahi göremedik.
Transfer Yapın ve Seçim Kararı Alın
Ben istifa istemiyorum. Gerçekçi olmak gerekirse şu an için istifa etmenin GS’ye faydası olacağını da düşünmüyorum. Zira seçim süreci vs. derken yönetim boşluğu iyice ayyuka çıkar. Bir taraftar olarak şu an 3-4 tane birinci sınıf futbolcu transferi istiyorum. Öyle veya böyle bir şekilde transfer yapılması lazım. Sonrasında ise seçim kararı alınıp mayısta seçim yapılması gerektiğini düşünüyorum. Burak Başkan yeni bir ekiple aday olup başkanlık döneminin sınavını verir böylece.
Son Söz
Aslolan Galatasaray’sa tüm paydaşların bu minvalde hareket etmesi elzemdir. Yönetim, teknik heyet, futbolcu grubu ve taraftarlar sağduyuyu elden bırakmamalıdır. Herkes üzerine düşeni en doğru biçimde yerine getirmelidir. Elbette öyle veya böyle bu müşkül durumdan çıkmayı başaracağız.
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!