Benim gibi tarih sevenler Osmanlı’nın son dönemlerindeki Damat Ferit Paşa’yı hatırlarlar. O yüzden neden bu başlığı attığımı da çok iyi anlamışlardır. Galatasaray’ın geleceğini inşa edeceğini, Fatih Terim’i daha seçilmeden teknik direktör yapacağını söyleyen, takım kötü sonuçlar aldığında günlük başarılar değil uzun vadeli başarılar istediğini o yüzden yaşayan efsanemizin arkasında olduğunu yazan, sonra da Galatasaray’ın yaşayan efsanesini gönderen Burak Elmas, rakip takım başkanının 4 senede geldiği duruma daha senesini doldurmadan gelmiştir ve bu yüzden istifa etmelidir! Bu akşam alınan sonuçtan hoca da oyuncular da sorumlu değildir. Tek sorumlu vardır o da mevkiisini dile getirmek istemediğim Burak Elmas’tır!
TEKNİK ANALİZ
Adetimizi bozmamak için maçın teknik konularını çok kısa anlatacağım sonra da durum değerlendirmelerine devam edeceğim.
Galatasaray’ın ilk 11’i açıklandığında bu takım nasıl dizilecek diye düşündüm. Tek çıkar yolu 3-4-3 dizilişi olarak buldum. “Ömer Bayram’ı orta sahanın göbeğine koyacak, onun mücadelesinden yararlanacak.” dedim. Öte yandan acaba neden Boey değil de Yedlin oynuyor diye sorguladım. Dünyanın en büyük teknik direktörlerinden birinin yanında yardımcılık yapmış biri herhalde bir şey düşünmüştür. Ama yanılmışız, düşünmemiş. Orta saha da öyle… Acaba sevgili hocamız takımın önceki maçlarını izleyip de Emre Kılınç’ın orta sahanın göbeğinde oynayabildiğini, savunma ile hücum arasında köprü olabildiğini görmedi mi? Alparslan’dan daha kötü olabileceğini mi düşündü? Herhalde öyle düşündü ki kadro tercihini benim düşündüğüm gibi yapmamış. Yapmayınca o kadar başarılı oldu ki (!) Takım ilk yarının yarısından fazlasını geriye dönerek, stoperler arasında pas yaparak geçirdi. İzlerken acaba ne zaman ileriye doğru pas yapacaklar diye düşünmekten bir hal olduk. Sağ tarafta da Boey’den daha iyi olduğunu (!) defalarca bize kanıtlamış Yedlin olunca, sağ tarafı hiç kullanamadık. Bütün ataklarımız soldan yapıldı ama gol ile maç boyunca bulduğumuz pozisyonlar kaptığımız ve hızlı çıktığımız sağ taraftan geldi. Kerem’in direkten dönen topu maçın kırılma anı oldu. O pozisyondan 4 dk sonra rakip öne geçti. Yediğimiz 2. gol de yine çıkarken yaptığımız hatalı pasın yarattığı pozisyondan geldi. Yapılan değişiklikler ile Barış Alper etkili olmaya çalışsa da çabası sonuçsuz kaldı.
GALATASARAY TAKIMI BU!
Yağmurlu bir İstanbul gününde takımına antrenman yaptıran Fatih Terim’in, istediklerini yapamayan oyuncularına “Galatasaray takımı bu” diye bağırdığını hatırlıyor musunuz? Şimdi bu büyüklüğü, bu şanlı tarihi kim onlara hatırlatacak acaba? Galatasaray’ın en zor günlerinde kapısını çaldığı Fatih Terim’i takımdan göndermişken şuan kimin kapısını çalacaklar? Taraftarının “tarihimizin gördüğü en kötü teknik direktör” dediği birini getirerek hangi başarıyı amaçladınız Burak Bey? Galatasaray bu zamana kadar yaşayan efsanesini bile defalarca göndermiş, bunlardan biri tarafınızca yapılmışken siz şimdi bu başarısızlıkla ne kadar devam edebileceğinizi düşünüyorsunuz?
HANGİ GELECEK?
Seçim sonuçlandığında çok mutlu olmuştum. “Galatasaray emin ellerde.” diye düşünmüştüm. “Genç dinamik bir Galatasaraylı ve yaşayan efsane Fatih Terim bir araya gelince hem ülkede hem de Avrupa’da başarılı olacak.” diye düşünmüştüm. Avrupa’da her şey istediğimizden de iyi giderken ligde durum tam tersiydi ama (Giresun maçı hariç) bazı iyi sinyaller de yok değildi. İhtiyacımız olan bir kaç transfer ile rüzgar tersine dönebilirdi. Ne yazık ki defalarca “Ben Galatasaray başkanıyım” diye basın toplantısı düzenleyen Burak Bey belli ki bazılarının etkisinde fazla kalmış ki malum kararı verdi.
NE SAĞCIYIM NE SOLCU
Siyaset gömleği giymeyip doğru olanın yanında olan insanların lafıdır bu “ne sağcıyım ne solcu” sözü. Ben bu sözü Galatasaray’ın şu anki durumuna şöyle uyarlıyorum “ne Terimsporluyum ne anti-terimci.” Ben Fatih Terim’in yanlış olduğunu düşündüğüm her kararını sorgulayan ve eleştiren, bunun yanında büyük bir futbol aklı olduğunu ve Galatasaray’ın yaşayan efsanesi olduğunu kabul eden bir Galatasaraylıyım. Galatasaray kötüyken Fatih Terim’den daha çok kim üzülebilir? Hem taraftarı, hem teknik direktörü, hem yaşayan efsanesi… Florya’da ömrünün bu kadar uzun süresini Galatasaray’a adamış kaç kişi var? O yüzden en çok üzülen Fatih Terim’dir. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu zor günlerden çıkaracak olan bir tek o olacaktı o yüzden takımda kalmasını istiyordum. Diğer taraftan hem yetiştirici hem de oynatan teknik direktör olamayacağını düşündüğüm için ekibinin daha kalabalık olması gerektiğini düşünüyordum. Aslında bunları yazmanın bir anlamı yok çünkü Fatih Terim artık gitti ama o gitmişken kim gelebilirdi? Gelen kişi doğru kişi mi? Bu soruların muhatabı koltuğunun hakkını vermekte midir? Vermiyorsa ne zaman istifa edecektir? Saygılarımla.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!