Savunmadan çıkarken en önemli oyuncusu Marcao, hücumdaki gol yollarında ise en önemli silahı Kerem’in olmadığı, golcü değil yardımcı forvet rolünde olan Halil’in markaj altında kaybolduğu bir maçta Galatasaray, rakibini açmakta zorlandı. İlk hatasında rakip bir geldi pir geldi. Attığı golü kalan 80 dakika boyunca korudu. Cicaldau’nun oyunda kaybolması ve Moruțan’ın yalnız bırakılmasıyla orta alanda pas yapamadık. İkinci yarıda yapılan değişikliklerin hiçbiri istenilen katkıyı vermedi. Bu kadar olumsuzluğun bir araya gelmesiyle Galatasaray bildiğiniz gibi kapanan takımı açamadı ve bir kez daha sahadan yenik ayrıldı.
TEKNİK ANALİZ
İdeal 11 ile sahaya çıktığında Galatasaray’ın belli bir hücum planı oluyor ve bu hücum planı doğrultusunda gol veya pozisyon buluyordu. 1 örnek verelim; deplasmanda Lokomotif Moskova’ya attığımız gol… Forvet oyuncumuzun öne doğru gelişiyle arkada boşluk oluşuyor ve kanat oyuncumuzu o boşluğa koşturuyoruz. Bugün sahada olan Halil ile daha kolay uygulanabilecek bu hücum planı Moruțan’ın 8. dakikada Ömer’e attığı uzun pas haricinde hiç uygulanmadı. Bir de Babel’e benzer şekilde attığımız bir pas vardı Babel’in şutu savunmaya çarpıp dönmüştü. Ezber haline gelmiş bir oyunu sahada uygulayamayınca sadece top çevirmekten başka bir şey yapmadık ilk yarı boyunca.
Stoperlerimizin rakip yarı alana attığı her pas yine savunmaya döndü. Işık Kaan oyundan çıkana kadar bu durumu değiştiren tek oyuncuydu. Yerden, dikine, blok arasına toplar attı. Ne yazık ki yediğimiz gol de bu kadar iyi pas yapan Işık Kaan’ın Berkan’a attığı hatalı pas sonucunda geldi. Rakibi açmakta ve rakip stoperlerin olduğu bölgede top tutmakta o kadar zorlandık ki daha 28. dakikada dizilişimizi değiştirdik. Babel’i ileriye atıp 4-4-2 ye döndük. Bu değişiklik ile asıl mevkisine dönen Emre Kılınç birkaç kez Ömer’i rakip ceza sahasına koşturmayı başardı ama sonuç alamadık.
****
İkinci yarıya başladığımızda Halil’i 10 numara, Oğulcan’ı ise santrfor pozisyonunda kullandık. Yaptığımız bu değişiklik 58.dakikada gerçekleşen rakip kale sahasındaki karambol dışında hiçbir tehlike oluşturmadı. Zaten o dakikaya kadar yapılan fauller, kaleciden atılan uzun toplara yapılan müdahaleler sonucu gelişmeyen ataklar dışında sahada görülen başka bir şey yoktu. Hadi, Giresunspor kendi yarı alanına çekilip bekliyordu, kaptığı toplarla tehlikeli olmaya çalışıyordu ama Galatasaray ne yapmaya çalışıyordu? Oyun planı neydi? Hücum planı neydi? Hiç anlamadım.
Arda Turan oyuna girdiğinde hem takım hem de taraftar hareketlendi ama pozisyon hatası yapmayan Giresunsporlu oyuncular Galatasaray’a fırsat vermedi. Bu değişiklikle Moruțan’ın stoperlerden top alıp dağıttığını gördük. Benzer senaryoyu ilk yarıda da görmüştük. Ama Moruțan’ın pas atacak arkadaşının olmaması oynadığımız oyunun etkisiz olmasına sebep oluyor. Ne yazık ki bu sorunu böyle kapalı takımlara karşı oynadığımız maçlarda daha çok görüyoruz.
NASIL DÜZELİR
Açıkçası sadece transfer ile düzelecek gibi görünmüyor. Fatih Hoca’nın gitmesi taraftarı da değilim. Eğer gidecekse daha iyisini bulmanız gerekir. Hep bu durumlardayken Fatih Terim’i getirip tekrar ayağa kalkmasını bilen biz değil miydik? Şimdi bir düzelme olacaksa da yine Fatih Hoca ile olacak ama Fatih Hoca’nın yeni oyun ve oyunlar bulması gerekiyor. Lemina-Seri-Belhanda-Feghouli-Onyekuru ile tiki-taka oynatan Fatih Terim, bu oyuncularla da uygun oyunu bulup özlediğimiz sonuçları alması gerek! Saygılarımla.
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve isim hikâyesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!
