Her futbol severin isteği bir skordur 6-0 ama tabi ki pek fazla karşılaşmazsınız. Ama lig tarihinin en erken golünü de atınca bu tür skorları haliyle hayal etmeye başlarsınız. Bir çok maçta televizyonlarda maç esnasında veya maç sonunda şu cümleyi duyarsınız “geriye düşen takım daha çok risk alacaktır bu da öne geçen takıma daha geniş alanlar yaratacaktır.” Bu durum daha 27. saniyede olunca, Gençlerbirliği de Fatih Terim’in dediği gibi futbol oynamaya çalışınca bol gol attığımız bir maç oldu. Ama burada önemli olan verdiğimiz pozisyon sayısının da çok az olmasıydı. Bir ara top Gençlerbirliği’ndeyken, Galatasaray ikinci alanda rakibi karşılarken, sahaya o kadar güzel yerleşmişti ki Gençlerbirliği sadece yana ve geriye oynadı. Sonra sol bek sağ kanat oyuncusuna 50-60 metre uzunlukta pas attı ve etkili olmaya çalıştılar. Hatta bu seçenek iş görür gibi görününce ikinciyi de denediler ama olmadı. Bu konuyu çok önemli buluyorum, çünkü haftaya performansı yüksek ve lider olan Beşiktaş’a karşı oynayacağız. Leblebi gibi gol atan bir takıma yerleşmiş iyi bir savunma mesajı vermek önemliydi.
TEKNİK AÇIDAN
Bu maça teknik açıdan bakıldığında bariz şekilde Arda faktörünü görüyoruz. Özellikle ilk yarıda Galatasaray resmen sola kaydı. Bunun iki kanıtını anlatayım. Takımın tamamen ona göre pozisyon aldığı Taylan, neredeyse sol iç orta saha gibi oynadı. Isı haritasına bakmadım ama sol tarafta daha çok görüldüğüne eminim. İkinci kanıt ise Donk’un pas tercihleri. Ben Luyindama ve Marcao ikilisini beğeniyorum. Hatta transfer edildiklerinde askerde olduğumdan maçları izleyemiyordum, izlediğim ilk maçta da dikine paslar attıklarını görünce, özellikle Marcao’nun, ikisine hayran kalmıştım ama Donk – Marcao ikilisi olduğunda Galatasaray daha iyi pas yapıyor ve savunmadan daha iyi çıkıyor. Ancak bu maçta takım o kadar sola yanaştı ki Oğulcan da ikinci forvet gibi kaldı ve Donk ile çıkamadık. Donk da pas verebilecek arkadaşını bulamadığından geriye veya yana oynadı. Dikine oynayamadı. Galatasaray’ın bu kadar sola yanaşması da Emre Taşdemir’i tekrar gündeme taşıdı. Ancak merak ettiğim bir şey var. Saracchi yerine Emre’nin tercih edilmesinin nedeni Konya maçında soldan çok fazla gelinmesi miydi yoksa gelecek haftaki Beşiktaş maçı mıydı? Bu sorunun cevabını da önümüzdeki hafta göreceğiz.
Marcao için de bir parantez açmak isterim. Konya maçında yokluğunun ne kadar kötü olduğunu anladık ama gerçekten çok iyi bir transfer olduğunu her seferinde göstermesi çok hoşuma gidiyor. Yukarıda çok kısa bahsetmiş oldum ama ikinci gol Marcao’nun savunma arkasına Diagne’yi koşturmasının sonunda geldi. Marcao topu attı, Diagne, Arda’ya verdi, Arda Belhanda’yı gördü ve gol oldu. Rakibi üzerinize çektiğinizde bu tür pasları atabilmek ve takımın da ileride hemen çoğalarak bu pası boşa çıkarmaması muazzam. Bu pas farklı bir oyun planının da olduğunu gösteriyor.
YANILTMASIN
Belhanda’nın 3 gol birden atması tabi ki sevindirici. Ondan beklediğimiz de bu tür goller ama 3 gol attı diye geçen maçta eleştirdiğim bir oyuncuyu yere göğe sığdıramayacak değilim. Bir Gençlerbirliği atağında topu bırakıp sadece gözümü Belhanda’ya diktim. Ligin daha ikinci haftasında geçen sezon şampiyon olmuş bir takıma karşı kendi ceza sahanın içinde kayarak ciddi bir müdahale yapıyorsun ve rakibin şut atmasını engelliyorsun, çok güzel. Ama 3 puana çok ihtiyacımız olan bir maçta daha fark da açılmamışken yanından geçip giden bir oyuncuyu takip etmiyorsun ve ikinci bir top olması durumunda şut şansı oluşturuyorsun, çok kötü. Pozisyon Galatasaray solundan geldi, rakip kalabalık gelmiş, soldan bir orta geliyor, ceza sahası yayından bir oyuncu senin yanından yürüyerek ceza sahası içine giriyor ve sen takip etmiyorsun. O top dönmedi ve şut atılmadı ama bir gol olsa sorumlu sadece Belhanda olacaktı. Bu tür sorumsuzluklar Galatasaray ‘da kabul edilemez.
KRİTİK VİRAJ
Son iki maçın sonuçlarından sonra Beşiktaş maçına Gençlerbirliği maçı da kritik viraj olarak eklenmişti. Bu maç her şey istediğimiz gibi oldu. Darısı Beşiktaş maçına… Eğer o maçı da geçersek önümüz yeniden açılacaktır.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!