Millî ara sona erdi ve lige geri döndük. Bu esnada Galatasaray’da hareketlilik devam etti. Yönetim seçim kararı aldı ama henüz net bir gelişme yok. Zira COVİD-19 vakaları tüm hızıyla artmaya devam ediyor. Durum böyle olunca seçimin ertelenme ihtimali de göz önünde bulunduruluyor. Yönetimin seçim kararından sonra birçok isim başkan adaylığını açıklamıştı. Süreç bize ne gösterecek hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Galatasaray’a canıgönülden bağlı taraftarlar olarak temennimiz camiayı birleştiren, Fatih Hoca’yla devam eden güçlü bir yönetim kuruludur. Özellikle basınla ve taraftarla iletişim noktasında serzenişte bulunduğumuz hâlihazırdaki yönetimin hatalarını yapmamalarını arzu ederiz. Burada vurgulanması gereken husus şudur. Galatasaray’ın diğer kulüplerden farkı demokrasi kültürünün oturmuşluğudur. Yönetim şayet yanlış bir politika izlerse muhalif kanat sakınmadan fikirlerini dile getirir ve düşünce özgürlüğü bağlamında gereken yapılır.
****
Galatasaray’da birçok eksiğin olması Fatih Terim’i epey düşündürdü. Gerek sakatlıklar gerekse korona virüsü vakaları takımdaki değişikliği mecbur kıldı. İlk on birde Oğulcan’ı ilk kez gördük. Bununla birlikte sağ bekte Linnes, stoperde Donk vardı. Orta sahada ise Taylan, Emre Akbaba ve Emre Kılınç üçlüsü yer aldı. Oğulcan ve Feghouli kanatlarda, Diagne ise forvette başladı. Luyindama ve Etebo’nun yedekler arasında olması oynayabileceklerini ancak riske edilmediklerini gösteriyordu.
Maça oldukça etkili başlayan taraf bizdik. İlk dakikalardan itibaren topa sahip olduk ve çok önemli gol fırsatları bulduk. Dakikalar 10’u gösterdiğinde Emre Akbaba, Donk’un harika pasında topu iyi yumuşattı ama son derece kötü bir şut çekti. Kayserispor hızlı çıkışlarla etkili olmaya çalışmak dışında pek varlık gösteremedi. Sahaya dizilişe baktığımızda Feghouli’nin sağ içte oynayarak top kullanması takımın rakip sahadaki oyunu kontrol etmesini sağladı diyebiliriz. Buna Emre’nin gezgin oyunu da katkı verdi. İlk yarıda bir hayli pozisyon bulsak da kaleci Lung’u geçemedik. Lung’a haksızlık etmeyelim ancak gol vuruşlarındaki beceri noksanlığını değinmemiz şart. Fatih Hoca; Diagne’ye, Emre’ye, Oğulcan’a bilhassa şut çalışması yaptırmalı. Top nereye nasıl hangi şiddette vurulur tekrar göstermekte fayda var. Duran toplarla da gol atabilirdik fakat olmadı.
****
İkinci yarıya aynı kurguyla başladık. Taylan’a yakın oynayan Feghouli ve Emre oyunu rakip sahaya yıkmamızda kilit isimlerdi. 62. dakikada Linnes’e yapılan kural dışı hareket VAR tarafından görüldü ve penaltıdan Diagne’yle öne geçtik. Eski Galatasaraylı Muğdat bu pozisyon sonrası ikinci sarı kartla takımını on kişi bıraktı. Bu dakikadan sonra bütün Galatasaraylılar maçı rahatlıkla kazanırız diye düşündü. Zira hem etkili oynayan üretken bir takım vardı hem de rakip bir kişi eksikti. Fatih Hoca da böyle düşünmüş olmalı ki 69.dakikada üç oyuncu değişikliği birden yaptı. Emre Taşdemir, Etebo ve Ali Yavuz; Saracchi, Oğulcan ve Emre Akbaba’nın yerine oyuna girdi. Değişiklikten hemen sonra kalemizde golü gördük. Atak yapmakta zorlanan Kayserispor sol kanattan gelişigüzel bir şekilde yapılan ortanın Donk tarafından rakibe pas olacak şekilde uzaklaştırılması neticesinde golü buldu. Bu dakikadan sonra da maçın kazanılmasına dair ümitlerimizi koruduk. Dakikalar ilerledikçe pozisyona girmekte zorlanmaya başladık. Oyuncu değişikleri takımın organizasyonunu nispeten bozdu. Oysaki Fatih Hoca bunu hesap etmemişti. Maç berabere bitti ve adeta hüsrana uğradık. İstatistiksel açıdan bu denli üstün olup da maçı kazanamamak kahrediciydi.
****
Taylan bugün dinamo gibiydi. Oyunun her iki yönünü de gayet iyi oynadı. Kendini geliştirmeye devam ediyor, maşallahı var. Feghouli takımın öne çıkan isimlerindendi. Sağ kanattan ziyade orta alanın sağ iç bölgesinde oynadı. Topları doğru kullanarak pozisyon bulmamıza önayak oldu. Keşke daha doğru yerlere şut çekseydi. Saracchi ve Linnes hücuma katkı verdiler. Ortaların isabeti konusunda çalışmaları gerekiyor. Emre Kılınç ve Emre Akbaba kendilerini verilen vazifeyi yerine getirdi diyebiliriz. Diagne istekliydi, gole de yaklaştı ama beceri eksikliğine takıldı. Oğulcan’ın acemiliği göze çarptı. Takıma pek uyum sağlayamadı.
Böyle maçlarda kaybedilen haybeden puanlar hem takımda hem de taraftar nezdinde inanılmaz bir demoralizasyona sebep olur. Ligin uzun bir maraton olduğu düşünüldüğünde bu tarz maçların önemi sonraki haftalarda daha bariz anlaşılacak. Temennimiz odur ki bundan sonra üzerine koyarak gideriz ve benzer puan kayıpları yaşamayız.
https://twitter.com/BurhanAlsan BURHAN ALSAN
