Hızlı Oyun, Kırmızı Son

0
364
Hızlı Oyun, Kırmızı Son
Hızlı Oyun, Kırmızı Son

Hızlı Oyun, Kırmızı Son

Bu yazıda bir değişiklik yapalım ve Antalyaspor’dan başlayalım. Sezona flaş transferlerle başlayan Antalyaspor birçok oyuncusunu kaybetmiş, bunun yanında hoca değişikliği yapıp takımın başına Hamza Hamzaoğlu’nu getirmişti. Hamzaoğlu ilk planda “Mesut Bakkal formatı” faullerle takımını oyuna başlattı. Amacı Galatasaray’ın hızını kesip takımına bir şans yaratmaktı. Hakemin maç başındaki faulleri yumuşak uyarılarla geçiştirmesi ve özellikle Serdar’a yapılan faulü kartsız geçmesi Antalyaspor’u bu konuda biraz daha cesaretlendirdi. Bunun karşısında Galatasaray klasik bir iç saha maçına çıktı. Bu sene en önemli silahı olan iç saha maçlarında bana göre son zamanlarda 3 puan alınan; ama tatmin etmeyen oyunlar vardı. Bugün ise Galatasaray 35 dakikalık harika bir oyunla maçı bitirdi. Eğer son dakikada Belhanda’nın atılması, ele çarpan verilmeyen penaltı ve birkaç gol pozisyonu olmasa ikinci yarıyı hiç yazmasak da olur diyebilirim.

Hatırlarsanız hafta içinde Konyaspor maçında Sivaspor maçına gönderme yaparak “Zamanında Alınmış Mağlubiyeti Beraberliğe Tercih Ederim” başlıkli bir yazı yazmıştım.Yazı için → https://www.3numaraliuye.com/2018/02/09/zamaninda-alinmis-maglubiyeti-beraberlige-tercih-ederim/ Fatih Terim Sivasspor maçından gereken dersleri çıkarmış ve Konyaspor’a karşı tek ön liberolu Sivasspor maçından farklı bir ilk 11’le ve formasyonla çıkmıştı. Galatasaray bugün hemen hemen Konyaspor kadrosuyla maça çıktı. Konyaspor maçı da benim bu sene gördüğüm en iyi oyunlardan biriydi. Galatasaray bu maçta da 35 dakikalık oyunda o maçın tekrarını oynadı ve maçı orada bitirdi.

Kısa Kısa:

  • Carraso: Bugün ona çok fazla iş düşmese de yan toplara çıkış konusunda Muslera’ya bir fikir vermiştir diye düşünüyorum.
  • Nagatomo: Sezon başından beri birçok maçta rakiplerin maden olarak gördüğü sol tarafı rakipler adına korkulu bir mekân haline getirirse kimsenin şaşırmayacağını düşünüyorum.
  • Serdar ve Maicon: Birbirlerini özlemişler; eğer bir sakatlık ya da ceza durumu olmazsa sezon sonuna kadar artan oranda katkı vereceklerini düşünüyorum.
  • Donk: Ön liberoda tek başınayken 2 maçtır şaşırtıcı bir şekilde iyi performans gösteriyor. Böyle oyunculardan verim almak gerçekten “iyi hoca” olmaya bağlı. -Tudor Galatasaray maçlarını izliyorsa -ne düşünüyordur- diye merak ediyorum.
  • Linnes: Ben Konyaspor maçındaki oyunuyla Mariano’ya gözdağı verdi diye düşünmüştüm; ama Fatih Hoca O’na formayı verdi. Bu gözdağından sonra Mariano’nun dönüşünün çok sükseli olacağını düşünüyorum.
  • Rodrigues: Galatasaray bu sene şampiyon olursa herkesten çok kendisine inanan Rodrigues’in katkısını takımın çoğu oyuncusundan fazla. Bu sezon ki çıkışı özellikle şampiyonlukla sonuçlanırsa Rodrigues’in de Premier Lig yolcusu olabilir.  Ben Galatasaray’ın scoutlarının şimdiden O’nun yerine alternatifli bir liste oluşturması gerektiğini düşünüyorum.
  • Gomis: Hani derler ya “falan santrforun modası geçti, o tarz 80’lerde, 90’lar da geçerliydi.” Ben bu fikrin karşısına “Gomis’in her döneme uygun bir santrfor” fikrini koyuyorum. Gomis’in modasının hiç geçmeyeceğini düşünüyorum. O’nun önündeki tek engel yaş. Kendine iyi bakmaya devam ederse 2 yıl daha bu düzeyde performans izletebilir diye düşünüyorum.

Belhanda

Belhanda’ya bu hafta yine ayrı bir paragraf açtım. Geçen hafta bir çok olumlu özelliği ve katkısının yanında “…maç içinde zaman zaman kopması ve olmayacak pas hataları yapması, gereksiz kart görmeye yakınlık ve şut pozisyonuna çok defa girmesine rağmen ısrarlı pas tercihleri.” gibi olumsuz özelliklerinden bahsetmiştim. Bugün o zaaflardan birisi hemen devreye girdi.  Evet, Belhanda bugün takımın oynamasındaki en önemli etkenlerden biriydi ve maç sonunda onun oyunundan ve isteğinden kesinlikle olumlu bahsetmek gerekir; ancak bu kart olayı bir çuval inciri berbat etti. Öncelikle Galatasaray’ın yakalayacağı kadro ve oyun istikrarının önüne geçti. Akabinde bu kart krizi iyi yönetilemezse takımı adına kötü niyetli girişimlerde bulunacak kişilere malzeme çıkarmış oldu. Anlayamıyorum; bir oyuncu işler bu kadar yolundayken kendine ve takımına bunu niye yapar.

Barış Şimşek

Bugün maç sonucunu etkilemese de maçın başında Antalyaspor’un üst üste faullerini, özellikle finalde Serdar’a yapılan hareketi kartsız geçmesini anlayamadım. Bir de penaltı mevzuları var. Sanırım hakemler Galatasaray’a penaltı vermemek için hep beraber anlaşmış; birbirinin benzeri 3 tane pozisyonun hiçbirine penaltı kararı çıkmaması başka türlü açıklanamaz. Sezonun ceza sahasına en çok giren takımının penaltı sayısının düşüklüğü gerçekten düşündürücü.

Fatih Terim

Fatih Terim’le ilgili yazdığım iki yazıda da basına vereceği demeçlerin çok önemli olduğunu söylemiştim. İzleyince, geldiğinden beri hep düşük tansiyonlu ve pozitif demeçler verdiğini görüyorum. Bugün de bu tarz bir açıklamada bulunurken bir ekleme yapıp, taraftara maçın içine girmelerinden ötürü teşekkür etti. Bu aslında hem bir teşekkür hem de yardım çağrısı çünkü; saha içinde, saha kenarında ve maç sonu açıklamalarda en ufak agresifliğin cezasının kesildiği bu sezonda, eldeki en önemli silah olarak taraftar kalıyor. Sonuçta sahaya yabancı madde atmadığı ve toplu küfür etmediği sürece istediği kadar agresif olabilir. Bu çağrıdan sonra taraftarın bu konuda daha istekli ve arzulu olacağını düşünüyorum.

Kasımpaşaspor maçında kadro nasıl olmalı?

Bence Fatih Terim ofansif ve ileride hızlı ve baskılı oynayan bu formattan vazgeçmemeli. Cezalı duruma düşen Belhanda’nın yerine kenarda verimli olduğunu düşünmeme rağmen Feghouli’yi çekmeli ve sağ kanatta Sinan Gümüş’e şans vermeli. Böylece ikinci yarıda yeni transfer katkısı veren Donk’tan sonra Sinan Gümüş’te çıkışından dolayı ödüllendirilmiş olur.

 

Sonsöz

Sonuçta Galatasaray; Tudor’un sürekli kadroyu değiştirmesi, korkak deplasman kurgusu, sol beksizlikten ve TFF-MHK katkısı nedeniyle kaybettiği liderliği geri almış oldu. Şimdi önünde kritik bir maç var. Belhanda’sız Kasımpaşa maçından galibiyetle ayrılırsa Kadıköy’e kadar yolunun açık olduğunu düşünüyorum. Bu sezon bir daha pazartesi maçı yazmamak dileğiyle. Haftaya görüşmek üzere…

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız