Yoğun kar yağışı, tamamen çamura dönmüş bir zeminde eminim ki herkesin aklına Juventus’u Sneijder’in golüyle geçtiğimiz Şampiyonlar Ligi maçı gelmiştir. Ercan Taner’in “Allah’ım gol” anonsu kulaklarda çınlamıştır. Ne günlerdi…
Bu akşamki galibiyet de şampiyonluk yolundaki ikinci kış masalımız olacak. Çünkü futbol oynamanın, ayakta kalmanın çok ama çok zor olduğu bir maçta çok değerli bir 3 puan alarak liderliğimizi sürdürdük. Bu sezon bırakın her galibiyeti her puan altın değerinde.
TEKNİK AÇIDAN
Bu maç için teknik taktik konuşmak pek mümkün değil. Pas yapamıyorsunuz, top süremiyorsunuz, ayakta kalamıyorsunuz. Yetenek ve oyun gücünün değil fizik gücünün önde olduğu, ayakta kalanın kazanacağı bir maçtı. Biraz da futbol şansı gerekiyordu. O yüzden teknik açidan değerlendiremeyiz ama oyun dizilişi anlamında bir kaç cümle kurmak istiyorum. Babel’i forvet pozisyonunda oynattığımız maçlarda çok iyi pas yapıyorduk çünkü Babel orta sahaya yardıma geliyor, servis yapıyordu. Bu meziyete sahip bir oyuncunun 10 numara veya ikinci forvet pozisyonunda oynaması bizim açımızdan çok verimli olur diye düşünüyorum. Bence Fatih Hoca denemeli. İlk 11’i de görünce acaba Emre Kılınç asıl mevkiisi olan sol kanata geçip Babel’i Mostafa’nın yanına veya arkasına alır mi diye aklımdan geçirdim. Ama olmadı Fatih Hoca alışılmışı bozmadı. Kerem’in ise ilk 11 oynaması hafta içinde konuşulan bir konuydu ve kulübün sosyal medya paylaşımında Kerem’i görünce bu durum kesinleşmişti. Oynadığı her maçta verimli olmuştu. Hak ettiği ilk 11’i aldı. İnşallah değişilmez bir oyuncu olur yıllar boyu bize çalımlarıyla ve golleriyle futbol keyfi yaşatır.
Alışılmış oyun anlayışıyla ve dizilişiyle başladığımız maç büyük bir baskı ve etkili şutlarla başladı. Bizim yerden oyunumuzu oynamak zaten imkansızdı ama uzun toplarla, uzun topların dönüşündeki ikinci toplarla ve uzaktan şutlarla etkili olduk. Babel ve Mostafa gibi oyuncular olunca uzun topları oynamak bizim için kolaylaştı. Bu oyuncuların şutörlüğü de etkili olmamızı sağladı. Hatırlarsınız muhakkak önceki maçlarda ayağı iyi oyuncularımız olmasına rağmen uzaktan şut atmadığımızı ama atmamız gerektiğini yazmıştım. Daha ilk dakikada Mohammed vurdu. Sonra Kerem (2 defa), sonra Emre Kılınç, sonra Etebo derken köşe vuruşuyla golü bulmayı başardık. Maçı izlerken “İlk 6 dakikada 3 isabetli şut” diye not almıştım. Sonra Emre Kılınç’ın şutuyla notumu sildim “7 dakikada 4 isabetli şut” yazdım. Köşe vuruşu dönüşü Etebo bir füze çıkardı onu da sildim “5 isabetli şut” yazdım. Bu şutları zemin şartları sebebiyle artık ama umarım normal zeminde de deneriz.
Golü 9. dakikada köşe vuruşunda Kerem ile kazandık. Genelde de ilk golü erken buluyoruz zaten. Bu maçta da öyle oldu ve sonrasında çok yorulmamak, sakatlık vs olmaması için yavaşladık. Ancak ikinciyi bulmadığınız zaman işiniz zorlaşır. Hele de bu zeminler sürpriz gollere gebedir işinizi daha da zorlaştırabilir. İkinci yarıda da öyle oldu ama neyse ki çok değerli bir galibiyeti yine almayı başardık.
YAKLAŞIYORUZ
Sezonun ilk yarısı bittiğinde maç başına 2 puan ortalaması bile yakalayamadığımızı, şampiyon olmak için çok daha fazlasını yapmamız gerektiğini, sezonun ikinci yarısında en fazla 15 – 16 puan kaybetme lüksümüz olduğunu söylemiştim. Şuan 2,12 puan ortalamasına sahibiz. Bu ortalamayla sezonu bitirirsek 84 puan toplamış oluruz. Bana göre yine eksik kalır. Ama puan ortalamamızın yükseleceğine inancım tam. Yeni transferlerimiz katkı veriyor, Etebo’dan yararlanmaya başladık. Oyun çeşitliliği kazandık… Hedefe yaklaşıyoruz.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!