Kalbim Serdar’da Kaldı!
Bunları söylemeye dilim varmıyor ama son 3 yılın Galatasaray’dan çok fazla götürdüğü en büyük şey öz güven. Bugün hala şampiyonluktan bahsediliyorsa hoca, taraftar ve Galatasaray geleneğinden kaynaklı sinerjiye dua edilsin. Galatasaray dediğin takım 2-0’lık skoru bulmuşsa değil rakip takım üç-üç tezahüratı yapsın, beş yemeyelim diye dua etmeli. Bu ters rüzgârın sebebi kadro yapısına mı ilişkin, yoksa psikolojik mi ya da desteksiz bir taktik mi, her ne ise bu sene için pansumanla önümüzdeki sene ise ameliyatla çözülmeli. Evet Galatasaray’ın kadrosu sıkıntılı, form durumu ve oyuncu özelliklerine göre ligin 30. haftasında bile henüz ideal dizilişini bulamadı. Galatasaray mevcut koşullara rağmen bu sene şampiyon olursa son 15 senede gördüğüm dördüncü özel şampiyonluk olacak.
Mevcut Kadronun İdeali Nedir?
- Mevcut kadro çıkılabilecek en iyi kadro ancak dizilişte problem var. Ligin ikinci devresinin en istikrarlı ismi Donk, Fatih Hoca “Donk için gerekirse santrfor bile oynatırım” demişti. Başakşehir maçı özelinde Adebayor’ a önlem olsun diye 6 numara oynamasına taktiksel olarak saygı duysam da diğer maçlarda bunun gerekli olduğuna inanmıyorum. Diğer yandan uzun bir sakatlık arasından sonra Kadıköy’de esas mevkisinde oynayan Fernando gayet iyi bir oyun çıkarmıştı. Fernando çok futbolu aklıyla oynayan bir oyuncu ama gücü kısıtlı. Tam sahaya hakim olması gereken iki maçta da gördük ki katkısı sıkıntılı. Oysa 6 numara pozisyonunda tam bir usta; hem takımın şefi konumuna geçiyor hem de enerjisini ve fizik gücünü ekonomik kullanmış oluyor. Selçuk İnan’ın ya da aslında Ndiaye’nin görevinde de sürpriz dinamizmiyle Donk olmalı. Donk’ta olan her şeyden biraz+fizik gücü+dinamizm+pozitif form durumu O’nun Fernando ile yer değiştirmesi gerektiğini söylüyor.
- Bir diğer mevzu saha içinde oyuncuların neredeyse hiç yer değiştirmeden oynaması. Fatih Terim’de bu konuda müdahalelerde bulunmuyor. Oysa Belhanda’nın sıkıştığı ve Rodrigues’in Mariano ile uyumunu özlercesine etkisiz kaldığı zamanlarda Belhanda’yı sola, kronik etkisiz Feghouli’yi ortaya, Rodrigues’i de sağ tarafa atsa saha içinde yeni bir dinamik, rakip açısından da yeni bir problem doğabilir. Tudor, Galatasaray geriye düştüğünde Belhanda’nın sola geçtiği versiyonda baskın oyun katkıları almıştı. Şimdi neden olmasın?
- Bu kadronun en büyük sıkıntısı kulübede. Kulübeden uzun süreden beri Sinan Gümüş dışında destek gelmiyor. Başlarda ideal kadro demiş olsam da elde bir opsiyon daha var: Sinan ve Feghouli’nin yer değişikliği. İyi motive edilmiş bir Sinan bence artık kupa maçları dışında da ilk 11’de denenebilir. Böylece Feghouli hem Sinan’ı hem de Belhanda’yı yedeklemiş olur. Maça sonradan girdiğinde yorgun oyuncular karşısında daha fazla katkı verebilir.
Mesut Bakkal ve Alanyaspor
Mesut Bakkal ekolünü hepimiz biliyoruz. Fazlasıyla taktiksel faul içeren, biraz yıldırma oyunu üzerine araya bir gol sıkıştırırsa galibiyet, olmazsa beraberliğe oynayan bir anlayışla yıllardır karşımızda. Sanırım Alanyaspor’un kadro yapısından da olacak oldukça istekli ve güzel bir oyun sergilediler. Bugün en azından bir puan haklarıydı. Galatasaray’ın ölüm kalım maçına denk geldikleri için şanssızlardı. Maalesef bundan 5 hafta önce olsa tıpkı Sivasspor, Kasımpaşa maçları gibi Galatasaray’ı mağlup edebilirlerdi.
Emre Akbaba
Galatasaray taraftarı yerli transferi deyince genelde ilk sıraya Emre Akbaba’yı yazıyor. Biraz Galatasaray taraftarı olduğunu bildikleri için birazda oyununu beğendikleri için. Ben O’nun Galalatasaray’a transferi için kararsızım. Bunun iki sebebi var;
- Birincisi yerli transferlerdeki aşırı bonservis ücretlerine karşı olmam.
- İkincisi uzun yıllardır Anadolu takımlarından yapılan transferlerin yeterince katkı vermemesi.
Ancak Emre Akbaba’ya paragraf açma sebebim bugünkü güzel oyunu ve formasının hakkını vermesi. Bugün 4 büyüklerden birinde oynayan her fırsatta Beşiktaşlı olduğunu anlatmaya çalışan, Galatasaray taraftarına Trabzonspor forması giyerken “kartal pençesi” yapan Olcay Şahan gibi ‘oyuncu’ futbolculara bir örnek olsun Emre Akbaba. Bir gün Galatasaray forması giyer mi bilmem ama tam da Galatasaray ahlâkını yansıtan mücadelesi için Emre Akbaba’yı kutlarım. Umarım mücadelesinin karşılığını alır ve futbolda “giydiği formayı terletenler” kazanmış olur.
Ümit Öztürk
Ne mutlu bana, uzun süredir ilk kez bir hakemin yüzünde kötü niyet okumadım. Maçın oynanmasına gayret etti. Elinden geldiğince kart kullanmamaya çalıştı. Ama yan hakeminden kaynaklı Alanya aleyhine ve lehine iki hatalı kararı oldu. Bunun dışında oyuncu itiş kakışlarında esnekliği eksilerindendi. Bu maç derbi maç olsa işler her an çığırından çıkabilirdi. “Hakemsizlik” çektiğimiz bu dönemde tıpkı futbolcularda olduğu gibi hakemlerde de gelişime ihtiyacımız var.
Sonsöz
Başlığı “Kalbim Serdar’da Kaldı!” şeklinde atmamın sebebi Beşiktaş bu hafta puan kaybetse de kaybetmese de aynı öneme sahip bir maç. Serdar Aziz bugün sarı kart gördüğü takdirde derbide cezalı olacak oyunculardan biriydi. Buna rağmen bu maç içinde Serdar Aziz sarı görmek için durumu çok zorladı. Toleranslı bir hakeme denk geldiği için birkaç pozisyon atladı. Sonrasında Mariano’nun hatalı pozisyonunu telafi etmeye çalışırken hem penaltıya sebebiyet verdi hem de sarı kart gördü. Maicon’un formsuz, Denayer’in sağ tarafta formda sayılacak performansını görünce haftaya Beşiktaş maçında Serdar aranabilir. Serdar bu konularda daha dikkatli olmalı, bu sene ikinci kez kritik bir maçta takımını yalnız bırakacak. Bu eksikten sonra iş Fatih Hoca ve Nagatomo’da. Fatih Hoca basın açıklamasında dediği gibi Maicon konuşmasından olumlu dönüş almalı, Maicon’un dönüşünden sonra sola geçecek Denayer’in sol stoper oynarken yaptığı zaafları da Nagatomo kapatmalı.
Galatasaray bu sezon ilk defa kötü oyunla bir galibiyet aldı. Üstüne Muslera uzun süre sonra bir maça tam anlamıyla dokundu ve kaptan olarak gemisini kurtardı. Şampiyonluğun en önemli ayrıntılarından birisi kötüyken de kazanmak, ki Galatasaray bunu bu sezon ilk kez yapabildi; diğeriyse kalecisinin iyi performans göstermesi, Muslera uzun süre takıma katkı veremedi. Son olarak sağlam bir santrfor; Gomis bu anlamda beklenenin çok üstünde katkı verdi.
Önceki haftalarda olmasa da son haftalarda şampiyonluk alametleri toplanıyor. Kısacası artılarıyla, eksileriyle Galatasaray bu haftayı da lider tamamladı. Bu gözler Galatasaray’ın buradan şampiyonluk verdiğini hiç görmedi ama adrenalini yükseltmeden şampiyonluk aldığını gördüğüm de nadirdir. Kimse kalpten gitmeden şampiyonluğu görmek dileğiyle. Hikmet Pınarbaş’a selam olsun.
Not 1: Başakşehir maçında ceza alan tribünlerin çok kritik yerlerde olduğu görülmektedir. Biletlerini devredecek arkadaşlar mutlaka tanıdıkları, biletlerini Galatasaraylı olduklarından emin oldukları birilerine devretsinler. Kötü kokuların gelmeye başladığı bu dönemde saha içinde vermediğimiz şampiyonluğu başka şekillerde kaptırmayalım.
Not 2: Bu maçtaki hatalı ofsayt kararı üzerinden Galatasaray üstünde olumsuz bir hava oluşturup sonraki haftalar için özellikle hakemlere baskı kurmaya kalkanlar olacaktır. Bu konuda tüm Galatasaraylıları uyanık olmaya davet ediyorum. Teşekkürler https://twitter.com/MindCimbom
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/