Hafta sonu yaşadığımız mağlubiyet ve Fatih Hoca’nın kırmızı kart görmesi Galatasaray adına moralleri bir hayli bozmuştu. Ancak şunu unutmamak gerekir ki lig uzun bir maraton ve eşi benzeri görülmemiş bir süreç yaşıyoruz. Dolayısıyla benzer puan kayıpları ilerleyen haftalarda da olacaktır. Bir yandan salgınla mücadele ederken diğer yandan aramızdan ayrılanlara tanık oluyoruz ve üzülüyoruz. Bu vesileyle maç yazısına başlamadan önce korona virüsü sebebiyle dünyaya gözlerini kapatan UltrAslan Yurt İçi Koordinatörlerinden Ulaş Bayam’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ailesine sabırlar diliyorum.
Kadro açıklandığında Linnes ve Emre Akbaba’nın yedeğe çekildiğini gördük. Kırmızı kart cezalısı Marcao’nun yerine ise Luyindama sahadaydı. Galatasaray maça çok etkili başladı. Özellikle ön alanda yapılan müthiş baskılar art arda pozisyonları beraberinde getirdi. 4.dakikada Diagne’nin kaleciden dönen şutunu takip eden Emre Kılınç düzgün bir vuruşla takımını öne geçirdi. İlk golden sonra da oyuna hükmeden, ayağa paslarla rakibi yoran bir Galatasaray izledik. Donk’un harika pasında topla buluşan Arda 12.dakikada golünü attı ve skoru 2-0 yaptı. Maç 2-0 olunca taraftarlar haklı olarak çok rahat bir maçın bizi beklediğini tahmin etti. Ancak beklenen olmadı ve hemen iki dakika sonra Göztepe farkı bire indirdi. Emre Kılınç’ın topu ayağında fazla tutması yenen golde etkili oldu. Skor 2-1 olduktan sonra Göztepe daha etkili bir futbol sergiledi. Özellikle 15.dakikadan 35.dakikaya kadar Galatasaray kalesinde tehlike oluşurdular. Galatasaray’daki tutukluk ve durgunluk bu süre zarfında dikkat çekti. Top kayıpları ve isabetsiz paslar Göztepe adına şanslar oluşturdu.
İkinci Yarıdan…
İkinci yarının ilk on beş dakikasında da Göztepe’nin bir hayli etkin olduğunu gördük. Galatasaray’daki ağırlık ve yavaşlık sahaya net bir şekilde yansıdı. Neyse ki 63.dakikada Taylan’ın muazzam pası geldi ve Feghouli’yle golü buldu sarı kırmızılılar. Bu gol Galatasaray adına hayat öpücüğü gibiydi. Çünkü İzmir ekibi baskısını artırmış ve birçok pozisyona girmişti. Skor 3-1 olduktan sonra maçtaki tempo düştü. Cimbom oyunu rölantiye alarak ayağa paslarla maçı soğutmaya çalıştı ve bunda da nispeten başarılı oldu. Aslında skoru aldıktan sonra anında oyuncu değişikliği gerekirdi. Bu noktada kenar yönetimi biraz geç kaldı. Diagne-Oğulcan değişikliğiyle ön tarafın hareketliliği artırılmak istendi. Emre Akbaba ve Ömer’in oyuna girmesiyle birkaç pozisyon bulan sarı kırmızılar bu fırsatları değerlendiremedi. Maç Galatasaray’ın galibiyetiyle sonuçlandı.
Galatasaray’ın Oyunu
Son maçlardaki dizilişten vazgeçen teknik ekip Feghouli ve Arda’yı kanatlara çekti. Taylan Belhanda ve Kılınç orta sahası yer yer çok doğru işler yaptı. Bahusus ilk dakikalarda tıkır tıkır işleyen mekanizma sonrada tıkanır gibi oldu. Çünkü ön bölgedeki oyuncular geriye dönüşlerde ağır kaldı. Diagne, Feghouli Arda üçlüsü statik oyunu seven ve ayağa pas isteyen tipte futbolcular olduğu için top kayıplarında rakibin önüne geçemediler. Bu da Göztepe’nin yer yer baskılı ve etkili olmasına neden oldu.
Stoperlerin topu kullanmada yetersiz kalması, Galatasaray’ın pas aksiyonlarında zaman zaman tutukluğa neden oldu. Ön bölgedeki futbolcuların fiziki yeterliliklerini artırması bu oyunun gelişimini artıracaktır. Galatasaray, bu oyununu geliştirip üzerine koyar ve devam ettirirse şampiyonluğun en büyük adayı olur.
Kısa Kısa
Kaleci Okan çok kritik kurtarışlara imza atarak maçın kâbusa evrilmesine engel oldu. Donk ve Luyindama tehlikeli bölgelerde aşırı riskli hareketler yaparak rakibin pozisyona girmesine vesile oldular. Bu konuda net bir biçimde ikaz edilmeleri gerekir. Yapı olarak ağır oldukları için arkaya top kaçırma hususunda dikkatli davranmalılar. Marcao’yu az da olsa aradık.
Omar, ritmini bulduğunda daha dinamik bir oyun ortaya koyacaktır. Bunun sinyallerini verdi. Saracchi de Karagümrük maçına oranla daha iyiydi. Ofansif bakımdan pas isabetini artırır kademelere doğru yerlerde girerse tadından yenmez. Taylan yine ayakta alkışı hak etti. Feghouli’ye attığı olağanüstü pasın asiste dönüşmesine çok sevindim. Form grafiğini her geçen gün yükseltmeye devam ederse millî takımın da vazgeçilmezi olacaktır.
Belhanda orta alandaki pas istasyonunda önemli bir görevi ifa ediyor. Onun ayağına bakıyoruz diyebilirim. Bu durum kimi zaman çıldırmamıza kimi zaman da ona övgüler yağdırmamıza neden oluyor. Bugünkü performansı idare eder mahiyetteydi. Basit top kayıpları yapsa da ön alandaki baskı anlayışının önemli figürlerindendi. Emre Kılınç goldeki takipçiliğiyle alkışı hak etti. Performansının beğenildiğini düşünüyorum. Feghouli’nin kanattaki oyununu uzun süredir izlemiyorduk. Attığı gol haricinde de doğru işler yaptığını söyleyebiliriz. Arda Turan oyun içindeki yerini güçlendirmeye devam ediyor. Taktiksel zekâsı ve oyun aklı takımı rahatlatıyor. Fiziksel kapasitesini artırdıkça daha etkili olacaktır. Diagne ilk dakikalarda rakibe baskı yapsa da sonradan oyundan düştü ve hareketsiz kaldı.
Altın Gençler
Bartuğ ve Emin oyuna son dakikada dâhil oldu. Bu, onlar açısından son derece önemli. Özellikle Bartuğ’un heyecanı gözlerinden okunuyordu. Keşke daha erken sahaya sürülselerdi. En azından on dakika izlemeyi yeğlerdim ve isterdim.
Nerede Kalmıştık?
Bazı anlar vardır, tarihteki yerini alır ve unutulmaz. 21 Aralık 2017 Galatasaray adına unutulmayacak bir tarihtir. Üç yıl önce başlayan hikâye, önüne geleni silip süpürerek devam ediyor. Bazıları bundan rahatsızlık duysa da biz taraftarlar olarak Fatih Hoca’nın her daim yanındayız. Galatasaray ve Fatih Terim birlikteliğinin uzun yıllar daha devam etmesi en büyük temennimiz. Zira Fatih Terim, Galatasaray’ın yaşayan en büyük efsanesidir.
Burhan ALSAN
Twitter: https://twitter.com/BurhanAlsan
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!