Maç Yazıları

Mekânın Sahibi Uyanıyor!

2 Şubat 2020 Pazar

1198

Eksiklere rağmen her top için yapılan mücadeleyi görünce boşa geçen ilk yarıya bir kez daha üzüldüm. Oysa öyle maçlar vardı ki sadece mücadele edilseydi bile kazanılabilirdi. Sanırım oyuncular sadece yarım sezon oynama hakları olduğunu sanıyorlar ve haklarını “Mayıstan” yana kullanıyorlar. Şaka bir yana belki de Şampiyonlar Ligi takımı olamamanın asıl sıkıntısını ligde çektik. Özellikle Real Madrid ve PSG maçları takımı çok etkiledi. Bu süreçte forma adaleti de sıkıntılı olunca oyun içi yılgınlıklar oluşmaya başladı. Şampiyonlar Ligi kabusundan kurtulduktan ve forma adaletini biraz daha sağladıktan sonra sanki işler biraz daha olumlu yöne kaydı. Bugün sarı kartıyla oynarken bile top kapmaya çalışan, top aldıktan sonra hücum düşünen Belhanda’daki gelişim, Feghouli’nin arzusu, Mariano’nun şaşırtıcı iyi oyununun en önemli açıklaması forma adaleti ve forma rekabetiydi bence.

****

Kağıt üstünde kolay bir maçtı. Ancak eksik oyuncularımız vardı. Üstüne bir de geçtiğimiz yılın ikinci yarısında oynanan ve son dakikada Mitroglou’nun attığı golle kazandığımız maç geliyordu benim aklıma. Maç içinde net gol pozisyonlarını kaçırdıktan sonra artan rakibin direncini kıramamış ancak son dakikada bulduğumuz şans golü ile 3 puana kavuşmuştuk. Belki de o maç şampiyonluk yolunun en önemli dönemeçlerinden birisiydi. Bugün Lemina, Falcao ve Saracchi’nin yokluğundan kaynaklı son maçlarda gelişmeye başlayan kompakt oyunun gelmeyeceği yönünde bir olumsuz beklentim vardı. Nitekim Linnes’in kanadının yeterince etkin olamaması bile takımı etkiledi. Bu açıdan bakarsak Galatasaray tam kadro olduğu sürece göze hoş gelen ve 3 puana yakın oyunlar izleyeceğimizi düşünüyorum.

****

Bugün sahaya yayılışı ve atak opsiyonu açısından gözlerimiz en çok Saracchi’yi aradı. Ancak oyun sertliği, boşta kalan toplar, ikili mücadele kazanma oranı ve arkadaşlarının açığını kapatma açısından değerlendirince en çok Lemina’nın eksikliğini hissettik. Antalyaspor maçından beri olumlu işler yapmaya başlayan Seri’nin tüm zaaflarının ortaya çıkmasının en büyük nedeni Lemina’nın yokluğuydu. Sadece Seri değil Emre Akbaba bile bugün Lemina’yı aradı bence. Hazır sarı kart sayıları sıfırlanmışken umarım bir daha ceza almaz Lemina. Zira tek alternatifi olan Donk da takımın üç stoperinden birisi ve en formda olanı. O yüzden Lemina’yı pamuklara sarmak lazım ki zorluk derecesi yüksek maçlarda sıkıntı yaşamayalım.

****

Bugün Lemina’nın yokluğunda rakibin zayıflığına da güvenerek “Ahmet-Marcao ve ön liberoda Donk ile maça başlanır mı?” acaba diye düşünmüştüm. Hoca, Belhanda ile başlamayı tercih etti. Belhanda ilk yarıda çok olmasa da ikinci yarıda oldukça istekliydi. Açıkçası benim Mariano ile birlikte umudumu yitirdiğim oyunculardandı Belhanda. Eğer bir şekilde ilk onbiri zorlarsa bundan en çok takım fayda görür. İstesek de istemesek de parasını ödediğimiz ve yüksek bonservis bedeli ödediğimiz bir oyuncu Belhanda. Pek beceremiyoruz ama belki de yıl sonu değerlendirebileceğimiz bir forma ulaşır.

****

Tekrar Feghouli ve Mariano’yu değerlendirirsek ciddi bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Demek ki bu oyuncular Hoca’nın çarşamba-pazar oynama şikayeti konusunu haklı çıkaran oyuncular. İki sezondur haftada bir maç oynamaya başlayınca kendilerini göstermeye başlıyorlarsa ciddi fizik sorunları var demektir. Mariano’da olanı, genel fizik yapısı ve yaşı ile açıklayabiliriz. Sonuçta gençken bile fiziğinden çok zekasıyla oynamaya çalışan bir savunma oyuncusu. Ancak Feghouli’yi anlayamıyorum, sonuçta yaşı müsait, bu sene ağır sakatlık da yaşamadı. Bu süreçte güçlenmeyi başarabilirdi bence… Önümüzdeki sezon Mariano olmayacak ama Feghouli konusu mutlaka bu açıdan değerlendirilmeli. Devre arası gönderilmesini istediğim oyunculardan olan Mariano bugün çok iyi performans gösterdi. Tüm yarım sezon boyunca rakiplerin “sırtını döven ortaları” yerine isabetli hatta asistle sonuçlanan ortalar açmaya başladı. Umarım bu performasını sürdürür çünkü Linnes’in hala zamana ihtiyacı var. Son iki şampiyonluğun en etkin kanadı sağ kanattı. Rakibi yoran, oyunu ileriye yıkabilen üçgenler bu kanattan kuruluyordu. Saracchi’den ciddi katkı geleceğini var sayarsak Mariano’dan gelen beklenmedik katkının şampiyonluğun önemli anahtarlarından birisi olacağını düşünüyorum.

****

Bugün Falcao’nun yokluğunda Adem Büyük maçın kilidini açan oyuncu oldu. Alınmasına itiraz ettiğim, kanatlarda oynarken oldukça etkisiz bulduğum Adem Büyük; kısa boyuna rağmen duvar olmayı başarması, hava toplarındaki etkinliği ve ceza sahasındaki performansı ile alkışı hak ediyor. Sakatlıklar sonrasında Emre Mor’a kadar düştüğümüz santrfor pozisyonunda Falcao ve Andone’nin dönüşü sonrası kalan haftalar, Fatih Hoca’nın elini oldukça güçlendirecek. Kimsenin sakat ya da cezalı olmadığını var sayarsak bugünden sonra en zayıf halka Marcao ne yazık ki. Geçtiğimiz yılın yıldızı bu sene bir türlü bize tam olarak güven veremedi. Bereket takım savunması en azından ligde güçlendi de Marcao’nun zaafları biraz gizlenebiliyor. Ancak Marcao da bugünkü Mariano gibi bir çıkış gösterirse güzel günler yakındır.

Transfer Sezonu Bitti

Transfer sezonuna hızlı giren Galatasaray sonraki periyotta Arda Turan meselesiyle ciddi bir zaman ve konsantrasyon kaybı yaşadı. Bu arada yapılabilecek bir stoper transferi, sağ bek ya da bir ön libero transferi takımı tamamen güvenli alana çekebilirdi. Diğer yandan doğru strateji ile bazı oyuncular pazarlanabilirdi. Galatasaray’ın bu konuda ciddi bir beceriye ihtiyacı var. Burada iki mesele var:

Birincisi Diagne’nin satılamamasındaki sıkıntılı açıklamalar gibi medyayı olumsuz kullanma meselesi. İkincisi ise yaşlı oyuncularla yüksek bedelli kontratlar imzalanması. Yönetim sözleşme bedelleri konusunda gelişim içinde ancak satış stratejisi açısından gelişebilecek gibi durmuyor. Yıldız transferleri ya da galibiyetlerden sonra ortada gözüken kişilerin başarısız kısımlarıyla da yüzleşmeleri gerekiyor.

Sonsöz

Gergin transfer döneminin ardından önemli bir periyoda girdik. Galatasaray şampiyonluk geleneği olan bir hocaya ve camiaya sahip. Fatih Hoca acı çekerek başarıya ulaşmayı seviyor. Bu sene de bol acılı bir şampiyonluğa gebe… Galatasaray kazandıkça kendine gelecek ve rakiplerini strese sokacak gibi gözüküyor. Tribünlerin inanan kısmı her zaman olduğu gibi yerini alıyor. Diğer kısım da olaya dahil olduktan sonra zorluk derecesi artan maçlarda bile Ali Sami Yen geçilmez olacaktır. Ah bir de maç bitmeden rehavete girilmese…

Tüm haftanız güzel, yolun sonu şampiyonluk olsun. Galatasaray’la kalın!

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!