Topa tamamen hakim olduğumuz ama kale sahasıyla kaleciye mesafe koyduğumuz maçta uzaktan atılacak şuttan daha hızlı sonuç alamazdık nitekim de öyle oldu. Babel’in en büyük özelliğini ve Emre Akbaba’nın takipçiliğini kullanarak golü bulabildik. Şampiyonluk yarışında bu dönemlerde puan kaybetmek kabul edilebilir durum değildi. Esasen şampiyonluk hikâyesi yazarken böyle zor kazanılan 3 puanlar olur. Bu sene sorun o zor puanları bir türlü almamamız olmasıydı.
TEKNİK ANALİZ
Çift forvet ile başladık ama pozisyona girmek anlamında çift forvet oynamanın avantajını göremedik. İlk isabetli şutumuzun 45. dakikada uzaktan atılan bir şut ile gelmesi kanıt olarak gösterilebilir. Mostafa’nın oyununu gördükten sonra çift forvete geçilmesi gerektiğini ilk söyleyenlerden biriyim ancak burada gezici forvetin Babel olması gerektiğini söylüyorum. Halil’in performansından memnun olmadığımdan değil , Babel’in bu pozisyona daha uygun olduğundan bu tezi savunuyordum. Halil elinden gelen çabayı gösteriyor ama istediği topları alamıyor. Babel’in farkı o toplar atılmadığı zaman inatla gidip topu bir şekilde alması… İlk yarıda istediğimiz üretkenlik olmayınca ikinci yarıda takımın alışık olduğu tek forvetli sisteme geçtik, üretkenlik anlamında yine pek değişiklik olmadı ama daha çok uzaktan şut atarak tehlikeli olmaya çalıştık.
BEKLER YETERSİZ
Konya maçının en çok denenen hücum taktiği Etobo’dan Şener’e atılan toplar oldu. Şener önündeki koridoru koşu anlamında iyi kullandı diyebiliriz ama etkili olamadı. Bazen ofsayta kaldı, bazen Emre Kılınç’la uyumlu paslaşmalar yapamadı bazen de topu çok çabuk kaybetti. Sol taraf ise tam bir facia gibiydi. Ne zaman Ömer’e top atılsa Ömer geriye veya tekrar ortaya doğru pas attı. Zaten cepheden gelmek istediğimizde önümüzde etten bir duvar gördük, en azından kenardan gelmeyi denemeliydik ama bu paslar yüzünden olmadı. Babel’in içeri katetmeleriyle de kenar oyununu oynayamadık.
GENEL SORUNUMUZ
Sezonun sonuna geldiğimizde bu tespiti dile getirmek bir fayda getirir mi bilmiyorum ama yazmazsam kendimi kötü hissedeceğim. Galatasaray güçlü bir oyun buluyor, bu oyunu geliştirmek isterken rakipler hemen çözümünü buluyorlar. Bir kaç örnek vermek gerekirse Mostafa’ya top atıp tek toplarla rakip kaleye hızla yaklaşıyorduk, önlem alındı. Halil’in ve Kerem’in gezerek oynaması son maçlarda etkili olmamızı sağlıyordu o da alınan önlemlerle durdu. Bu sene rakiplerin aldığı önlemler hep başarılı oldu. Oyunumuzu bir türlü geliştiremedik. Önlemlere rağmen geliştirmeliydik. Büyük takımlar öyle yapmalı. Yapamadığımız için bu kadar puan kaybettik.
HAYAL DEĞİL
Şampiyonluk hayal değil. Rakip Beşiktaş sezonun ilk yarısında 16 puan kaybetti, sezonun ikinci yarısında ise şuana kadar 14 puan kaybetti. Mutlaka kaydedeceği puanlar var. Zaten Galatasarayımızla yapacağı maça sıfır yazıyorum direk. İkinci mağlubiyeti de bekliyorum. Yeter ki biz kaybetmeden devam edelim.
Ejder Dilber
Twitter: https://twitter.com/ejderdilber
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
