Maç Yazıları

Parola: Operasyon!

23 Ekim 2022 Pazar

373

Haftalardır hemen her maçta yapılan bilinçli hakem hatalarına karşı Erden Timur manifesto gibi bir basın açıklaması yaptı hafta arasında. Geçen sene de Burak Elmas’ın da buna benzer açıklamaları vardı. Hemen sonraki maçta daha da sert hakem hatalarıyla Galatasaray’ın geleceğiyle oynamaya devam etmişlerdi. Erden Timur’un açıklamalarından sonra TFF ilk hamlesini Ali Palabıyık’la yaptı. Ali Palabıyık olası bir denge anında sinsi müdahaleler yapabilecek kadar tecrübeliydi. Ancak Galatasaray hem çok gol atacak hem de çok keyif alacak şekilde hücum ediyordu. VAR’dan dönen ilk goldeki ofsayt şanssızlık sayılabilirdi. Buna rağmen tekrar pozisyonlar bulduk. Arada VAR’dan operasyon şüpheli bir gol iptaline rağmen 2-0’ı bulduk. Alanya çaresiz, maç en az beşe gidiyor derken Ali Palabıyık adeta tüm tuşlara basarak Boey’e kırmızı kart verdi. Faul bile olduğu tartışılacak bir pozisyonda, topun gidiş yönü kaleye doğru bile değilken, top hakimiyetini sağlayamamış oyuncuyla yapılan mücadelede, kaleci Muslera topa hemen yetişmişken çok iddialı bir şekilde kırmızı kart göstererek galibiyetten olmasa bile coşkudan etmeyi denedi Ali Palabıyık. Kırmızı karttan hemen sonra sağ beke geçen Kerem ve takımın verdiği reaksiyon Galatasaray’ın maçı hâlâ farklı kazanacağını gösteriyordu. Bu arada Kerem için “İsviçre Çakısı gibi adam” yorumlaması yapan 10 yaşında oğlumla gülüştük. Kerem’in reaksiyonu bana da Hasan Şaş’ı anımsattı. Belki devre bitmeden bir gol daha bulabilirdik. Böylece operasyon yapmaya çalışan Ali Palabıyık da Alanyaspor da umutlarını tüketebilirdi.

İkinci Yarı

Galatasaray ikinci yarıya değişiklikle başladı. İlk yarıda işler kötüye gitmese de kimse bu değişikliğe yanlış bir değişiklik diyemezdi. Ancak gününde bir Mertens’in hem preste hem de topun ileride kalmasında öncülük ettiği gerçeği bu değişiklik sonrası net şekilde ortaya çıktı. Ayrıca Kerem sağ bekte ekstra bir performans gösterirken Dubois ne yazık ki eskortluktan öte bir ağırlık ortaya koyamadı. İlerde baskıdan vazgeçince Alanyaspor en rahat yaptığı pas oyununu oynayarak baskıyı iyice arttırdı. Yine de şutları yoktu. İlk uyarı Ahmet Oğuz’un direkten dönen topunda geldi. Yaklaşık 20 dakika süren baskıya kenardan bir çözüm gelmeyince Alanyaspor’un frikik golü geldi. Golden önce sakatlanan Kazımcan yerine Berkan’ın sol beke geçmek zorunda kalması ve rakibin o bölgeden baskı kurması sonrası Okan Buruk bu sefer Abdülkerim’i sol beke, Emin Bayram’ı stoper çekti. Torrreia’nın yeni partnerleri sol önde Berkan, sağ önde Midstjö oldu. Bu değişiklikte çare olmadı. İcardi dışında ikinci yarıda Alanyaspor’u zorlayan oyuncu yoktu. O da yorulunca as yedek sayabileceğimiz Gomis yerine hayalet Seferoviç oyuna girdi. Zaten bir eksiktik bir de nur topu gibi etkisiz elemanımız olunca adeta 9 kişi kaldık. Muslera, Emin, Nelsson derken son dakikaya kadar galibiyeti koruduk. Kazandığımız kornerde eksik kalan bir takımken topu Kerem’le ikram edince gole adeta davetiye çıkardık. Uzatmalarda yediğimiz golden sonra ikinci yarı ilk kez aklı selim paslaşmalarla bir anda Emin Bayram’ı pozisyona soktuk. O da kaleciyi geçemeyince umutsuzluk üzerimize çöktü. “Bari bir puan kalsın ikiden üçe maç vermek olmaz” derken Abdükerim de kırmızı kart gördü. Ve adeta hakemlerle oynayan rakibimize karşı kendi evimizde berabere kaldık. Gelecek maçlarda da iki as oyuncumuzdan yoksun kalacağız…

Sonsöz

Galatasaray gibi bir takım eksik de kalsa rakibe bu kadar kolay teslim olmaz, olmamalı. Bu konuda dokunuşlar yapamayan Okan Buruk ve inisiyatif alamayan oyuncular eleştirilebilir. Ama bundan öte objektiflik bekleyeceğimiz bir akşamda değiliz. Galatasaray bugün en az 5 gol atarak zincirlerini kopararak yol alacağı sırada Ali Palabıyık’ın operasyonuna maruz kalmıştır. Biz bugün Mertens ve İcardi’nin hoş gelmelerini, Oliveira’nın şefliğini tescil ettiğini, Kazım Can’ın rüştünü ispat etmek üzere olduğunu, Rashica’nın ilaç gibi geldiğini, Kerem’in dersini aldığını konuşacakken, nelerle karşı karşıya kalıyoruz.

Mevcut konjonktürde herkes ancak karnından konuşuyor. Ben uygun dille yazayım. Galatasaray çok ciddi bir seçmen kitlesine sahip bir takım. Ülkeyi yönetenlerin bir kısmı ya da bazı koltukları bir şekilde ele geçirenler Galatasaray’ı bir sebepten cezalandırıyorsa bunun bedelinin riskiyle karşı karşıya olurlar. Bunun örneğini yakın tarihin belediye seçimlerinde bulabilirsiniz. Dünyanın ve ülkemizin farklı sebeplerle de olsa krizleri var. Savaş, ekonomi, pandemi ertesi gerilmiş bir toplum var. Bırakın insanlar futbolla gevşesin, biraz kendilerini iyi hissetsin. Siz adaletli olun da kimin şampiyon olduğunun önemi yok. Yapmayın! Yaşasın Galatasaray!