Rüya gibi

2
462
Rüya Gibi
Rüya Gibi

Rüya gibi

Rüya gibi. Hayallerimiz gerçek mi oluyor? Bu mücadeleyi o kadar özlemişim ki ilk yarı bittiği gibi yazmaya başladım. Çok para dökülmüş bu kadro hem Tudor’un, hem Özbek’lerin hem de taraftarın “Ya istiklal ya ölüm ! ” kadrosu gibi olmuş. Mücadeleden adeta mest oldum. Gereksiz faulleri bile o kadar özlemişim ki size anlatamam. Bir önceki yazımda taraftara ‘Sıra taraftarda!!!’ demiştim. (Sıra taraftarda!!! adlı yazımı buradan okuyabilirsiniz https://www.3numaraliuye.com/sira-taraftarda/ ) Futbolcular o kadar istekliydiler ki taraftarın ‘küstüm, oynamıyorum’ deme şansı yoktu. Çok depresif bir yaz sezonundan sonra böyle güzel bir girişe ihtiyacımız vardı. Hala bana rüya gibi geliyor.

Rüya gibi takla!
Rüya gibi takla!

Tudor

Benim sık sık eleştirdiğim Tudor hayatının mücadelesini veriyor. Onca  başarısızlığa, üstüne ‘üst akıl’ hoca bakılmasına rağmen istifa etmedi. Umarım bu mücadeledesinde kazanan Galatasaray olur. Tudor’a birkaç tavsiyem var; geçen sezon yaptığı gibi oyuncularla ego mücadelesine girmesin, onları iyi yönetip takımın içinde tutsun. Üç tane kanat oyuncusunu birden oynatıp birinden 10 numara yaratmaya kalkmasın. Bir de Galatasaray’ın ruhunun coşku, mücadele ve ofansif oyundan geçtiğini unutmasın. Galatasaray ruhuna uygun oynatılırsa şampiyonluk zaten gelir. Ne olur taş koyma Tudor. Takım oluştur, sen de mutlu ol biz de…

Yeni Transferler

  • Mariano: Vücut şekli ve duruşuna bakınca sanki halı sahaya son anda çağrılan eski ‘amatör topçuymuş’ gibi duran Mariano beni çok mutlu etti. Uzun yıllar sonra ne yaptığını bilen bir sağ bekimiz var. Aslında Eboue’de benim hayalimdeki beklerden biriydi. Çok da başarılı oldu ama saha içinde disiplinsiz davranışları, ceza sahasında bile anlamsız faul almaya çalışma gibi riskli hamleleri hatırlarsanız bizi Kadıköy galibiyetinden etmişti. Mariano en az onun kadar kaliteli ve oyun disiplinine çok sadık bir oyuncu izlenimi verdi.
  • Maicon: Defansın liderliğine iyice alışmaya başladı. Yanında hızlı ve sol ayaklı bir stoper gelirse kapı gibi bir ikili oluşturur.
  • Fernando: İlk maçı olmasına rağmen aldığı pozisyon ve duruşuyla takıma güven verdi. Daha az riskler barındıran bir Melo’muz oldu sanırım.
  • Ndiaye: Verilen para, yıllık ücret, Anadolu’dan gelen yabancıların Galatasaray’a uyum gösteremeyeceği tartışmaları arasında Galatasaray’da hiç izlemediğimiz başarılı bir orta saha profili çizdi. Kapanan takımlar ona özel önlem alsa da diğer delici özellikli oyunculara yol açmış olur. Sanırım beklediğimden daha fazla iş yapacak.
  • Belhanda: UEFA maçlarındaki silik görüntüyü yeni takım arkadaşlarının etkisiyle birlikte aşmış, gerçekten kaliteli işler yaptı. Sanırım Tudor’un Sneijder’de göremediği ama istediği gerektiğinde adam geçme özelliği Belhanda’da fazlasıyla var. Skora olan katkısını sürdürürse taraftar Sneijder’i unutur.
  • Gomis: Tam bir aslan. Yaptığı pres rakip takımı yıpratırken yaptığı fauller rakip takımın oyun kurmasını engelledi. Gollerine gelince; klasik Gomis golleri, öyle ayak içi, artistik ve teknik goller beklemeyin pozisyona girer ve bir şekilde etkin bir vuruş yapar.

Geri Kalanlar

  • Muslera: Uzun zamandır ilk defa takım ona ihtiyaç duymadan oynadı. Bir de yan top golü yemeseydi çok daha mutlu olurdu sanırım.
  • Linnes: İyi niyetli ve çalışkan ama maçın denge anlarında sırıtıyor. Alternatif bir sağ ve sol bek olarak tutulmalı yerine mutlaka ama mutlaka iyi bir sol bek alınmalı.
  • Serdar Aziz: Maicon’la uyumu iyiydi. Ama en iyisi derseniz bu kadar transfere açılmışken hızlı ve teknik bir sol stoper solbek transferi ile müthiş olur.
  • Rodrigues: Sezonu erken açmanın meyvelerini yiyor. Her ne kadar Feghouli geldikten sonra forma şansı azalsa da bu takımın her zaman ilk 11 ve 12. oyuncusu olacaktır. Uzun periyotta yaralı olacağı kesin.
  • Tolga: Tolga sanırım Tudor’un etiketi. Fizik gücü, koşu mesafesi takıntısı Tolga’ya şans olarak doğdu. İyi bir takımda rotasyon oyuncuları arasında kendine yer bulur.

Selçuk İnan

Sanırım Tudor Selçuk İnan’ı korumaya almış. İşler oturana kadar özellikle iç saha maçlarında mecbur kalmadıkça forma vermeyecek. Bu bence doğru bir karar. Seyirci Selçuk’a çok tepkili, Selçuk takımda kalacaksa ancak bu yöntemle takıma yararlı olur. Ancak klasik oyun stili ile bu oyun anlayışında kendine yer bulması da biraz zor gibi.

Taraftarımız

3numaraliuye.com sitesini kurduktan sonra twitter vasıtasıyla tanıştım Nevzat kardeşimin gönderdiği fotoğraf. Teşekkürler Nevzat...
3numaraliuye.com sitesini kurduktan sonra twitter vasıtasıyla tanıştığım Nevzat kardeşimin gönderdiği fotoğraf. Teşekkürler Nevzat…

Yazının başında da belirttiğim gibi takım onları oyuna çok iyi çekti. Onlar da bir daha bırakmadı. İşte oyunun içinde bir seyircinin neler yapacağının resmi. Geçtiğimiz yıl olsa Garry Rodrigues’e yapılan harekette değil kartı faul bile alamazdık.  Taraftarımız Sinan Gümüş’e tepki konusunda bence de haklı ama işler bu kadar iyi giderken yuh sesleri sinerji bozar. Bırakın Sinan artık hatasını anlamıştır. Rüya gibi başlayan akşamlar yuh sesleri ile bitmesin.

Umarım bundan sonra bu takım daha da fazla takım olmayı başarır ve iki senelik çile son bulur. Her zaman Galatasaray’la kalın. Sevgiler…

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

2 Yorum

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız