Şimdi Arkanıza Yaslanın

0
454
Şimdi Arkanıza Yaslanın

Şimdi Arkanıza Yaslanın

Sezonu ilk maçından itibaren her maçı sıcağı sıcağına yazdığım için okur arkadaşlarımda güzel bir beklenti oluştu. Ben nasıl maç yazıların ritüel haline getirmişsem bazı arkadaşlarda maçın hemen sonunda yazılarımı okumayı ritüel haline getirmişler ki maç sonunda “yazı nerede” mesajları ve tweetleri aldım. Bu beni fazlasıyla mutlu etti. Merak edenler için yazayım dün Galatasaray-Bursaspor maçını uzun bir yolculuk sonunda bir tribün buluşması haline getirdik. 3numaraliuye.com yazarlarından Gökhan Bilek (Nam-ı diğer YellowGökhan :)), Hazreti Michu ve yazılarımızı elinden geldiğince seslendirip desteklerini bizden esirgemeyen Erhan Gökay Aksoy ile güzel bir maç günü yaptık. Bu nedenle her zaman olduğu gibi yazımı sıcağı sıcağına yazamadım. Gönül Cimbom Yazar ve DoguTribün üst nickli arkadaşlarımızı da birlikte görmek isterdi; ama şartlar bu buluşmaya izin vermedi. Umarım bir daha ki maçlarda böyle bir buluşma ayarlayabiliriz.

Şimdi arkanıza yaslanıp derbiyi izleyebilirsiniz...
Şimdi arkanıza yaslanıp derbiyi izleyebilirsiniz…

Maça gelirsek;

Galatasaray’ın derbi karşılaşmaları dışında iç saha maçlarında pek sıkıntı yaşamayacağını sezon başından beri hepimiz düşünüyoruz ve görüyoruz. Buradaki beklentim skor ve oyun açısından iştahlı ve üst seviyede oyun görmek. Bunu sezon başından beri başarılsa da organize ve çalışılmış ataklardan çok bireysel performansa göre sonuca gidildi. Galatasaray-Bursapor maçı da bana göre böyle geçti. Galatasaray ilk on dakikada istenilen iç saha baskısını kuramadı. Onuncu dakikada Gomis’in bir santrfor atağı organize etmesiyle ilk kez düzenli bir atak geldi, bu atağın devamında Nagatomo’nun ve Rodrigues’in ısrar ve takipleri sonucu Gomis fırsatçılığını konuşturdu ve sol ayağıyla harika bir gol attı. Belhanda’nın presi sonucu saha da bir “Vida-Lewandovski” olayı gerçekleşti ve Ekong kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Yine Gomis ve Rodrigues’in baskısı sonucu Rodrigues, Bruma’yı andıran güzel bir gol atıp çıkışını sürdürdü. İkinci devrenin hemen 4. dakikasında Serdar Aziz’in attığı golle maç iyice formaliteye döndü. Maçta geri kalan zamanda çok pozisyon olmasa da Rodrigues ve Gomis’in istekli oyunu sonucunda ofsayt olmamasına rağmen sayılmayan gol  ve Gomis’in attığı iki golle birlikte skor belirlenmiş oldu.

Fatih Terim

Maçı izlerken bir gözümüz hep Fatih Hoca’nın üzerindeydi. Bana göre skor iyi gözükmesine rağmen oynanan oyundan memnun değildi. Ancak bazı yazarların “şanslı” ilan ettikleri Fatih Terim geldiğinden beri Ndiaye’yi transferle, Fernando’yu sakatlığı, Belhanda, Mariano ve Feghouli’yi formsuzlukları nedeniyle kaybetti. Arada Gomis’siz çıkmak zorunda kaldığı maçlarda bu aksiliklere tuz biber oldu. Hoca bu şansızlıklara rağmen önce Fernando’nun yerine Donk’u kazandı. Sonra yedek bırakıp kendisine gelmesini sağlayarak Belhanda’yı kazandı. Sonra bir Mariano’nun yerine Linnes’ten verim aldı. Bir tek Feghouli’de anlamlı değişiklikler yaratamadı çünkü yedeklerden ne Sinan ne Yasin kadroyu zorlayacak performans gösteremedi. Ayrıca Feghouli hala hazırlık kampı geçirmeden sakat olarak geldiği zamanki görüntüsünde. Sanırım kilo fazlası O’nun devamlılığını ve performansını etkiliyor. Sezona bomba gibi başlayan kadro eksiksiz bir şekilde Fatih Terim’in elinde olsaydı neler olurdu doğrusu merak ediyorum.

Kısa Kısa

  • Serdar Aziz: Maçtan sonra O’nun gözü kara müdahaleleriyle ilgili konuştuk. Serdar Aziz’in Gökhan Zan gibi “cam adam” değil de, müdahaleler esnasında kendini kollayacak melekeleri olmadığı konusunda hem fikir olduk. Bu yaştan sonra olur mu bilmem; ama jimnastik, basketbol gibi sporları yaparak bu konudaki eksiklerini bir nebze aşabilir.
  • Linnes: Kasımpaşa maçının ikinci yarısı itibariyle duran yükleyişi bence dün vasata doğru indi. Bir iki şık hareketle katkı yapmaya çalışsa da kendini çok gösteremedi. Bence Fatih Hoca derbiye kadar artık Mariano’yu tekrar devreye sokmalı. Kadıköy derbisinde en az iki maç oynamış bir Mariano olmalı.
  • Maicon: Bu maçta onu çok zorlayan olmadı, Stancu’nun sakatlığından sonra iyice rahatladı.
  • Belhanda: Bugün takımın geneline ayak uydurdu, kaptığı top sonucu Ekong’un atılmasının sağlayınca O’da oyunun devamında kendisini çok zorlamadı. Serdar Aziz’in gol sevincinde Donk’u gözünden sakatlaması her ikisi adına da şanssızlıktı.
  • Feghouli: Her topta en iyi pası atmayı ya da adam çalımlamayı deniyor. Oysa daha basit oynayıp topun Galatasaray’da kalmasını sağlayabilir.
  • Selçuk İnan: Sezonun ikinci yarısında elinden geleni yaptığını kimse yadsıyamaz; ama ciddi bir kondisyon sorunu olduğu da bir gerçek. Buna rağmen her duran topu kullanmaya gitmesi Selçuk İnan’ın yorgunluğunu bence daha da arttırıyor. Ayrıca iki haftadır çok fazla korner atılmasına rağmen kornerlerden katkı alınamadı. Zaman zaman Belhanda içinde aynı eleştirilerde bulunmuştum; bence kornerleri Belhanda dönüşümlü kullanmaları takıma çok daha fazla fayda sağlar. Bir de kendisi tabi ki bir frikik ustası; ama takımda etkili frikik kullanıp sonuçta alan bir Maicon da var, bazı açılardan frikikleri Maicon’la paylaşsa hem O’nu motive eder hem de kalecileri hangisinin vuracağı konusunda tedirgin eder.
  • Rodrigues: Müthiş çıkışını sürdürüyor. Bu sene sonunda yüksek bir bonservisle Avrupa’ya transferinin olası olduğunu yazmıştım. Yine tekrarlıyorum; scoutlar bu olası transferin alternatif planını bir an önce yapmalılar.
  • Gomis: Gomis’e artık ne denir bilmem,golü adeta kokluyor. Sonunda hat trick yaparak özlemine son vermiş oldu. Geçen hafta korku dolu anlar yaşattığı sağlık sorunuyla ilgili eleştiriler alan sağlık ekibiyle sevincini paylaşması ve taraftar desteğinden etkilediğini açıklaması güzel şeyler.  Rakiplerinin Soldado, Jansenn ve Negredo transferlerine bakınca “Gomis keşke bizde olsaydı” dediklerinden kimsenin şüphesi yoktur sanırım.
  • Bülent Yıldırım: İç saha ya da dış saha farketmez Galatasaray aleyhine hakem hatası yapılmadan bir hafta daha geçmeyeceğini herkese gösterdi. Nagatomo’nun attığı golde ne Gomis ne de Japon oyuncu ofsayt pozisyonunda değil. Bu pek fazla skor katkısı vermeyen Nagatomo’ya iyi bir motivasyon olabilirdi. Selçuk İnan’a verdiği sarı kartı anlayabilen varsa beri gelsin.

Rodrigues ve Gomis

Baros-Lincoln uyumundan beri böyle uyumlu ikili görmedim. Böyle giderse Gomis gol kralı, Rodrigues asist kralı olup takımlarını şampiyonluk mücadelesinin içinde tutup belki de şampiyonluğun anahtarı olacaklar. Tudor izliyorsa ben bu Rodrigues’i nasıl kestim diye kendini hırpalıyordur.

Farkındayız

Hafta içi Galatasaray’a yapılan “ince” doğramalara ve twitter hesabından paylaştığı fotoğrafa verilen 100000 TL cezaya karşı özellikle twitterdan çok yerinde tepkiler koyup güzel bir organizasyon gerçekleştiren Galatasaraylıları tebrik ediyorum. Bu tepkiye kayıtsız kalmayıp bu birlikteliği AMK gazetesinde haber, yazılan bildiriyi ve atılan tweetleri haber  yapan Ali Gümen, Alper Mert ve ekibine çok teşekkür ederim.

Farkındayız
AMK gazetesinde çıkan “Farkındayız Harekatı” adlı haber

Sonsöz

Galatasaray bu galibiyetle birlikte derbiyi arkasına yaslanarak rahat rahat izleyebilecek. Biraz “ince” müdahaleler, Fatih Hoca’nın tartışmalı kadro tercihleri ve yedeklerden katkı alamaması nedeniyle Sivas ve Kasımpaşa deplasmanında 6 puan bırakmış olmasaydı derbi ve Başakşehir maç skoruna göre zirveye demir atabilirdi.  Karabükspor maçı bile birlikte olumsuz deplasman zincirinin kırılacağını düşünüyorum. Üzerineyse evinde Konyaspor’u da yenip Kadıköy’de ligin geleceğinin tayin edileceği maça çıkacaktır. Bu süreçte Galatasaray’ın kaderinin Fernando’nun sakatlıktan nasıl döndüğü, Mariano’nun tekrar eski formuna kavuştuğu belirleyecek. Eğer iki oyuncu yüksek katkıyla dönerse Fatih Hoca giden Ndiaye, gelen Nagatomo dengesiyle Tudor’un ilk haftalardaki mücadele ve oyun gücüne yaklaşacaktır. Herkese iyi haftalar diliyorum, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle.

Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/  yazısını mutlaka okuyun!

Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye

Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız