TRANSFER NASIL YAPILIR?

0
657
Transfer Nasıl Yapılır?
Transfer Nasıl Yapılır?

TRANSFER NASIL YAPILIR?

3 Numaralı Üyenin Notu: Bu yazı Galatasaray Kongre Üyesi Tunç Uner tarafından 2013 yılında yazılmıştır. Hâlâ güncelliğini koruyan bu yazı Tunç Bey’in isteği üzerine sitemizde yayınlanmıştır.

DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ YA DA DANIŞMANLI ÇÖKÜŞ MÜ?

Öncelikle transfer konusunda “uzmanlarca” kabul edilmiş, tartışılmaz ve olmazsa olmaz kurallara bir göz atalım;

– Yeni antrenör transferde para harcama eğilimindedir.
– Transfer yapacaksan bir komite kur ve çoğunluğun görüşünü al.
– Uluslararası şampiyonalarda “anlık” parlama sonucu transfer yapma.
– Bazı milliyetlerin cazibesine kapılma (Brezilya-Hollanda vs)
– Yaşlı ve tecrübeli (!) futbolcuya değerinin üzerinde fiyat biçtirme
– Santrforlar ederinin üstü, kaleciler ederinin altıdır, unutma.
– Görüntü saplantılarına (sabit fikir/idee fixe) aldanma. (les hommes preferent les blondes.)
– Hiçbir futbolcuya 20 yaşın altında “ağır” yatırım yapma.
– Ederinin üzerinde fiyat bulmuş hiçbir futbolcunu satmaktan çekinme.
– Gitmesi kaçınılmaz futbolcunun yerine o gitmeden çok önce adam al.
– Problemli futbolcuyu değerinin çok altında olduğu için almaktan kaçınma ve problemini çöz.
– Aldığın futbolcunun yerleşim ve adaptasyon sürecinde yanına uzman kişiler koy.

Yukarıda yazılı adı konulmamış kuralları ben icad etmedim. Bu işten anlayan herkesin bildiği ama kimsenin uygulamak istemediği olmazsa olmaz kurallardır bunlar.

Şimdi satır satır ne demek istendiğine bir bakalım:

– Elbetteki yeni gelen teknik direktör ya da antrenör kendi ekibini kurmak isteyecek ve milyonlarca Euro harcamak için bastıracaktır. Bunun nedenleri sadece sportif başarı sağlamak değil kendi kurallarını koyup rahat yönetmek içindir. İnsanoğlunun doğasında bazı ego şişliklikleri ve bazı fırsatçılık eğilimleri vardır. İyi yönetmek, bunlara set çekmek, kuralları önceden koymak ve en önemlisi de sıkışınca antrenör değiştirmekten vazgeçmektir.
Bizde paçası tutuşan yönetim önce antrenör değiştirir. (Bu konuyu defalarca işledik zaten.) Daha sonra pahalı ve akla zarar transferler yapar, yanında da bol palavra soslu haberler fısıldarlar ki tribünler sussun.
Maalesef bu taktik yıllardır, yanlışlığı defalarca ispatlanmış olmasına rağmen sürer gider.
Kulüpler kanunu değişmeden, yüz milyonlarca dolarlarla anılan futbol ekonomisinde dernekler kanunu ile kulüp yönetmeye devam etmekten vazgeçmeden bu durumun düzelebilmesi ya da düzeltilebilmesi mümkün değildir.
Buna ilaveten yurdum garabetine bir de TFF’nin bilerek ve isteyerek değiştirilmiş yapısına bakılırsa (kulüpler birliği garabeti de işin çileği) bu durumun su anki şartlarda asla düzelmeyeceği bir gerçektir.

Transfer Nasıl Yapılır?
Transfer Nasıl Yapılır?

Bu çilek konusu beni rahatsız ediyor söylemeden geçemeyeceğim: Brüksel versiyonu bu olabilir ama Fransızca’da doğrusu “cerise sur le gateau” dur. Çileğini sevdiklerim, buyurun biraz kirazdan alın 😉

– Transfer komitesi ne işe yarar? Bunun cevabını Arsenal veya bize kültürel açıdan en yakın olan O. Lyon’un bu konudaki çalışmalarına bakarak alabiliriz. Yıllarca izlemedikleri ve ederinin üzerinde asla para ödemedikleri, star futbolcu transferinden mümkün olduğunca kaçındıkları göz önünde tutulursa ve kulüplerin bugün için finansal durumları da düşünülürse kimin doğru kimin yanlış yaptığı ortaya çıkacaktır. Bunlara kolayca Barcelona, Ajax vs gibi kulüpleri de katabiliriz.
Bu tür kulüpler alt yapılarını ciddi olarak kurmuş, dünya çapında scouting ekiplerini salmış, bazı ülkelerde “pilot” kulüpler satın almış, futbolcuyu olduktan sonra değil daha olurken kapan sistemlerini hayata çoktan geçirmişlerdir. (Bakınız: Galatasaray Dergisi Mart 2003 sayısı “Senegal Arslanları”)
Transfer komitelerinin yapısı ve bu komitelerde çoğunluğun kararı ne denli önemli siz karar verin.

– Uluslararası turnuvalarda “anlık” parlama yapan futbolcunun bilmeden izlenmeden ya da “tavsiye” üzerine alınmasının yanlış olduğunu anlamak için Galatasaray SK’nin büyük tantanalarla aldığı BRUMA örneğine bakabiliriz. Birincisi kural olarak bir turnuvada biraz oynamış genç bir futbolcuya 12 milyon Euro değer biçmek “aymazlık” bile değildir. Bu fiyata dünya çapında ve takıma “anında” katkı sağlayacak, kendini ispatlamış bir çok futbolcu alınabilirdi. Kaldı ki hem bir turnuvada iyi oynadı diye alıyorsunuz hem de 20 yaş altı bir futbolcuya bu akla zarar parayı ödüyorsunuz… Yani neresinden baksanız tutar tarafı olmayan bir transfer. Şimdi yine bazıları yine transfer konusunda hiç mi doğru bir şey yapmadık, yalan söylüyor vs… diye sallayacağı için bir kez daha yazayım:

BU YAZDIKLARIM BENİM DEGİL BU KONUDA BİR ÇOK KİTAP YAZMIŞ OLAN SIMON KUPER VE STEFAN SZYMANSKI TARAFINDAN ” Les attaquants les plus chers ne sont pas ceux qui marquent le plus” kitabında anlatılmış. Ben sadece onların yalancısıyım!

Dolayısıyla da 18/19 yaşındaki bir futbolcuya 12 milyon ödenmesi, özel uçak ile yurda getirilmesi, daha ayağının tozuyla havalananında Avrupa’nın en iyi genç futbolcusunu bulduk getirdik denilmesi tüylerimi diken diken ediyor.
BİZDE SCOUTING BÖYLE YAPILIR ÇELEBİ, yersen!…

– Gelelim Brezilya, Hollanda vs. gibi ülkelerden alınan futbolculara. Kendi deneyimime de dayanarak söyleyebilirim ki Brezilya’dan gelen her futbolcu “iyi” futbolcu değildir. Trabzonspor’da oynayan Henrique bunun en güzel örneğidir. Beşiktaş’ta nasıl oynayabildiğine hala şaştığım Bobo ayrı bir aşırı örnektir. Bu tür ülkelerde, özellikle de Brezilya’da futbolcu pazarını iyi tanımadan ve sağlam ilişkiler kurmadan futbolcu almak sadece sokağa para atmaktan ibarettir. Adını verdiğim futbolcular sıradan ve o ülkelerde 150/200 bin dolar civarında değeri olan futbolculardır. Bunlara milyonlarca dolar vermenin mutlaka bazı özel (!) nedenleri vardır. Brezilya (bu diğer örnek ülkeler için de geçerli) pazarında ya 150/200 bin dolar civarında sıradan futbolcu alırsınız ya da paraya kıyıp 5/6 milyon öder “confirme” futbolcu transfer edersiniz. Bunun yanında bir de 3. kategori var ki bunlar “Star” konumundaki Diego, Robinho, Neymar, Ghanzo vs gibi futbolculardır ve ederleri BRUMA örneğindeki gibi düzinelerce milyon dolardır 🙂
Uzun lafın kısası “milliyet” etiketine aldanmadan futbolcunun iyisini her yerde bulmak mümkündür. Yeter ki araştırılıp soruşturulsun. Yeter ki istensin!

– Yaşlı futbolcular mezarlığı Türkiye’de en önemli sorunlardan biri de bu şıktaki futbolculardır. Örnegin bir Didier Drogba’yı 24/25 yaşında 600.000$’a almayan Galatasaray SK aynı futbolcu 35 yaşını geçtikten sonra bunun 10 mislinden fazla parayı gözden çıkararak almaktan çekinmemektedir. Belki Drogba ismi ile ve durusu ile kulübe sportif başarının ötesinde bir katkı sağlayabilir. Ama bunun yanında yaptığınız Amrabat, Riera, Bruma, Melo gibi futbolcuları yan yana da üst üste de koysanız acaba kulübünüze veya takımınıza ne katıyorlar diye düşünmekte fayda var?
Düşünüyorum.
Sizler de düşünün… Bu kulüp boşuna batmadı.

– Santrfor/Kaleci fiyat orantıları ve fiyatını bulunca (ya da geçince satılması gereken futbolcular) Transfer yapılırken nedense bir santrfor talep ettiğinizde değeri 700 bin Euro olan futbolcu 7 milyona çıkmakta, halbuki bir kaleci en çok 1/2 milyona alınabilmektedir. Transfer piyasalarının bazı kendine özgü kuralları ve yapısı vardır. Bunları unutmamak kulübünüze fayda sağlayabilir. Şimdi bir kaç paragraf atlayarak sırası gelmişken ederinin üstünde değer biçilmiş futbolcu satılır mı satılmaz mı bunu düşünelim. Daha önce Arda örneğinde görüldüğü üzere eğer sportif olarak size katkısı gerçekleşmiş ve artık “doymuş” futbolcunuz varsa SAT-MA-LI-SI-NIZ. Bugün itibariyle Galatasaray’ın elinde bir de Burak örneği var. 18 milyon değer bulmuş ama takıma katkısı yavaş yavaş düşmekte olan bu futbolcuyu geçmişte yapıldığı gibi tu-kaka etmeden satması gereken kulüp nedendir bilinmez bazı kuralları bilerek ya da bilmeyerek görmezden geliyor. Eh ne yapalım, kerameti kendinden menkul danışmanların ya da araba yükü maaş alan CEO’larin bir bildiği vardır.
Her ne kadar bizler ve bu işin uzmanları aksini düşünüyor olsa da!

– Transfer piyasasından aldığınız hiçbir futbolcuyu 20 yaşın altında almayın. Transfer de minimum yas kriteri 20/22 olmalı bunun altında “olmamış veya olmayacak” futbolcularla kumar oynanmamalıdır. Bu yas kriterinin ustu ise zaten “confirme” futbolcu kategorisindedir ki ne yaptığınızı bilerek yaparsınız. Yani alınan risk sıfıra yakındır.

– Transfer dönemine geldikten sonra ve elinizdeki futbolcuyu sattıktan sonra transfer yapmak en büyük hatalardan biridir. Yani bir futbolcuyu satacaksanız (Arda örneği) bunu yerine mutlaka birisini daha futbolcunuz gitmeden doldurmalısınız. Yoksa Sneijder’e mecbur olur, oynamasını beklersiniz! O da milli takımında döktürür, size gelince dinlenir…

– Problemli futbolcu transferine gelince: Bu isin üstadlari CLOUGH ve TAYLOR’dur. Ülkemizde ise şayet futbolcu Türk ise bir derece Fatih Terim. (Engin örneği). Bu aldığınız “hesaplanmış risk” size eğer işinizin ustası iseniz (Clough&Taylor) çok para ve çok sportif başarı sağlar, dünya çapında ses getirir. Ama isinizi “alaturka: yapıyor ve aldığınız riski iyi evalue edemiyorsanız perte-total!
İyi düşünülmesi gereken bir kural daha.

Aldığınız futbolcuların özellikle yabancıların yeni şartlara alışmasını sağlamak için kulübünüzün yapısını buna uygun hale getirip bir uzman eşliginde riski sıfıra indirmeniz yine mümkün. Bunu en iyi yapan kulüplerden biri Ajax digeri de O.Lyon. İncelenmesinde fayda olan bir olgu daha.
Bu konuya girmişken transferde iyi sonuçlar elde etmenin bir diğer sayfası da kulübünüzün popülaritesini (Ajax) ve kulubun bulundugu sehrin dunyaca unlu bir takim “cazibe” etkenleri olmasi. Evet maalesef Avrupa Sampiyonu olmus, süper kupa almıs, İstanbul gibi dünyaca ünlü ve cazip bir şehrin takımı Galatasaray SK. Fransa’nın “gastronomie” şehri tarihi Lyon’da mukim OL in ne kadar gerisinde bir düşünelim derim…

IMDIIIIII : Ocak 2014 mercato yaklaşırken yine gazetelerimizde Galatasaray SK’nin bu dönem transfer listesinin hazır olduğu ve 25 milyon Euro gibi bir bütçe düşünüldüğü yazılmakta, çizilmekte.
Bir yukarıda yazdıklarıma bakın bir de kulübümüzün mali durumuna. Ayrıca kurumsallaşmakta hızla yol aldığımızı da düşünürsek… Ulu Tanrı’dan hepimize sabırlar dilemekten kendimi alıkoyamıyorum.

HAN-I YAĞMA

Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor – şu milletin hayatıdır
Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir
Şu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı zi-safa sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var
Bu sofra iltifatınızdan işte ab ü tab umar
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı can-feza sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malini
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı pür-neva sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyinYazar : Tevfik Fikret

Encore une fois: J’ai dit….

Tunç Üner Aralık 2013

Tunç Uner
Tunç Uner

Not: Bu yazı Tunç Uner’in isteği üzerine Türkçe karakter uyarlaması yapıldıktan sonra http://3numaraliuye.com’da yayınlanmıştır. Yazının orijinali için linki ziyaret edebilirsiniz→ http://tuncunerfootballworld.blogspot.com.tr/2013/12/transfer-nasil-yapilir.html

Twitter’dan takip için:https://twitter.com/tunc1184

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız