YAKIŞMADI!

0
194

Galatasaray’ın temel gayesi Avrupa’da başarılı olmaktır. Kurucumuz Ali Sami Yen, “Amacımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmektir.” demişti. Maalesef bunu gerçekleştirememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Deyim yerindeyse tam bir kâbustayız. Rangers maçından sonra üç gündür moral olarak diplerdeyiz. Bir yandan da bunun müsebbibini tartışıyoruz. 3 Numaralı Üye’ye göre Avrupa gömleği bize büyük geliyor.  →https://www.3numaraliuye.com/2020/10/02/buyuk-gomlek/ Bu görüşe sonuna kadar katılıyorum. Zira hem Türk takımları hem de Galatasaray son maçlarda hezimete uğruyor. Kendi yağımızda kavrulurken Avrupa’nın gösterişli ve belli bir sisteme dayalı futbolu karşısında eziliyoruz. TFF’nin kurumsal yapısından kulüp yönetimlerine, altyapılardan antrenman sahalarına, hakemlerden yorumculara kadar birçok sorunla karşı karşıyayız. Problemlerin çözümü için sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklersek hayal kırıklığına uğrarız. O yüzden bembeyaz bir sayfa açıp, son derece radikal kararlar alarak baştan aşağı yepyeni bir yapılanma planı hazırlamalıyız. Ancak bu sayede Avrupa ile yarışabilir hâle geliriz. Bu da ne kadar mümkün ya da ne derece uygulanabilir meçhul. Neyse, karamsar bir girişten sonra maça ilişkin değerlendirmeye geçiyorum.

****

Maçın ilk dakikalarında rakip kalede daha fazla görünmemize rağmen silik bir görüntü çizmekten öteye geçemedik. İleri uçtaki oyuncuların pas aksiyonlarını yeterince doğru kullanamaması pozisyona girmemize mani oldu. Belhanda, Feghouli, Arda ve Diagne neredeyse hiç etkili olamadı. Taylan’ın ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Diagne o topu filelere göndermeliydi. Kasımpaşa takımı ön alanda baskı yaparak Galatasaray’ı hataya zorladı ki bunda da başarılı oldular. Kuzey Afrikalıların gamsızlığı yüzünden birçok kez pas hatası yapıldı ve rakip takım ilk yarının ortalarından itibaren oyunun kontrolünü ele geçirdi. Ayrıca kontrataklarla etkili olmaya çalışan ve Galatasaray’ın zaaflarını doğru değerlendiren Kasımpaşa 45+1’de golü buldu. Emre Taşdemir’in o şutu çektirmemesi gerekirdi. Etebo ilk devrenin sarı kırmızılılar adına en dirençlisiydi, mücadelesiyle alkışı hak etti. Galatasaray kör dövüşü şeklinde bir ilk yarı oynadı ve devreye mağlup girdi.

****

İkinci yarıya oyuncu değişiklikleriyle başladı Fatih Terim. Feghouli, Belhanda ve Arda çıktı. Babel, Falcao ve Emre Kılınç oyuna dâhil oldu. Ne yazık ki bu değişikler de sahaya olumlu yansımadı. Galatasaray savruk ve statik izlenimini devam ettirdi. Organize olmakta zorlanan, rakip kalede pozisyona giremeyen, şut çekemeyen bir takım vardı sahada. Topa sahip olan ama pozisyona giremeyen takım, taraftarı daha da çok sinirlendirir. Nitekim böyle de oldu. Bunun sebeplerini teknik ekip araştıracak, analiz edecektir. Kasımpaşa ikinci devrede tamamen geriye yaslanıp alan kapattı. Bir taraftan da hızlı hücumlarla kalemizde gol aradılar. Galatasaray neredeyse pozisyon dahi bulamadan bitirdi maçı.

Takımın sorunu ne?

Galatasaray ligde ve Avrupa’da şu ana kadar 7 maç oynadı. Lige çok iyi başlayan Cimbom sonradan oynadığı futbolla taraftarını üzdü. Ne oldu da bu kadar etkisiz oynar hâle geldik gerçekten anlam veremiyorum. Yorgun olunabilir ama mücadeleden imtina etmek forma aidiyetine saygısızlıktır. Fatih Hoca aynı futbolcularda ısrar etmemeli. Kerem, Oğulcan veya Sekidika neden forma şansı bulamıyor? Bu futbolcuların kalitesini veya kumaşını değerlendirme dışı tutarak soruyorum bu soruyu. Çözüm olurlar olmazlar orası da ayrı bir konudur. Ama en azından ne oynadıklarını görmek adına sahaya sürülebilirler. Maç içinde değişik formatlara geçilebilir. Oyuncuların yerlerini değiştirerek verim almaya çalışmak yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Sahada Galatasaray’a yakışan futbolu izleyemedik. Etebo haricinde tel tel döküldük maalesef. Bir futbol takımı gününde olmayabilir ve kötü oynayabilir ama şanlı Galatasaray formasını sabote eden olursa gereken derhal yapılmalıdır. Bizler taraftar her şeyi görüyor ve takip ediyoruz. En ufak bir gelişme gözümüzden kaçmıyor. Umarım bazı futbolcuların rahatlığı ve tasasızlığı teknik ekibin de gözünden kaçmaz.

Fatih Hoca maç esnasında çok sinirlendi. Nitekim maç bitmeden de sahayı terk ederek soyunma odasına gitti. Hocanın basın toplantısında söylediklerinden birçok mesaj çıkarabiliriz. Bence en önemlisi millî aradan sonra böyle olmayacağını söylemesidir. Zira bu, ondaki hırsı ve takıma güvenmesini ortaya koymaktadır. Hoca, takımı düzelteceğine inanıyorsa bizler taraftar olarak imparatorun yanında olmalıyız. Evet, çok kötü bir oyun sergiledik ama ligin henüz başındayız. Dolayısıyla yaşayan efsanemiz Fatih Terim’e destek olmaya devam etmeliyiz.

Burhan ALSAN

Twitter: https://twitter.com/alsan_burhan

Blog’un kuruluş amacı ve isim hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/yazısını mutlaka okuyun!

Yorum bırak

Lütfen yorumunuzu yazınız
Lütfen buraya adınızı yazınız