İki sezondur Galatasaray’a gelene kadar içeride dışarıda uçana kaçana bol gol atan Fenerbahçe, ikisi kendi sahasında olmak üzere 3 maçta kaleyi bulan şut atamıyor. Bu 3 maçın ikisinde şiir gibi futbol oynayan Galatasaray, bu maçta maçın kör dövüşüne dönmesini engelleyemedi ve maç berabere bitti.
Futbolun İklimi
Son haftalarda hakemlere yapılan saldırılarla birlikte ligde büyük bir kaos vardı. Bu kaosun oluşmasını tetikleyen unsurlardan birisi Ali Koç aynı zamanda kulüpler birliğinin başkanı olarak samimiyetsiz şekilde araya girdiğinde bir şeyleri değişmeyeceğini anlamıştık. Asıl aksiyon alması gereken federasyon başkanının yaptığı açıklamalar ise evlere şenlikti. Bu iklimde hakem seçimlerinin, hakem kararlarının sağlıklı olmasını bekleyemezsiniz… Bugün de öyle oldu.
Arda Kardeşler
Arda Kardeşler maça öncelikle “ne şiş yakayım ne de kebap” diye çıkmış gibiydi. Maçın ilk düdüğünden itibaren amacı oyunu dengede tutmaktı. Orta sahadaki ikili mücadelelerin hemen hepsine faul çalarak “gol” benzeri bir sorunla karşılaşılmasını istemiyor gibiydi!
Futbolu uzun yıllardır izleyen bir futbolsever hakemin bu maçta gol, kırmızı kart ya da penaltı vermek istemediğini çok rahat görebilirdi. Bunun yanında tartışmalı bölgelerde Galatasaray lehine faulleri biraz daha görmezden gelebildi. Net penaltı pozisyonları vardı. Bunlardan İcardi’ye yapılanı görmemesini ya da çalmamasını normal karşılıyorum. Kadıköy’de bu cesarette hakem görmeyeli yıllar oldu. Ancak VAR’ın görmemesi için hiçbir maddi sebep yoktu. Mustafa İlker Coşkun son anda VAR görevine neden atandığını göstermiş oldu.
VAR kararlarının kamuya açık olmaması maalesef hakemlerin karanlık davranışlarının büyümesine neden oluyor. Galatasaray yönetimi yangına ateş taşımamak için susuyor ama bu suskunluğun uzun vadede zararı büyük olabilir.
Futbola Gelemedik
Camialardan ayırarak futbolcuların da işinin zor olduğunu yazmak isterim. Kim kaybetse eleştirilecek, emekleri yok sayılacak. Bu baskının içinden güzel bir futbol çıkmasını beklemedik. Bu iklimde ancak kör dövüşü olur. Ancak Fenerbahçe futbolcuların basit taçlar dahil her pozisyonda ortamı germeleri, kendi sahalarında neredeyse hiç etkinlik gösterememeleri güçsüz oyunlarından kaynaklıydı. Galatasaray tarafı deplasmandaydı… Deplasmanda yenilmemeyi de olağan bir sonuç olarak kabul edip defansif aksiyonları önemsemek zorunda kaldı. Bu bakış açısıyla kaleye uzak yerlerde taktik fauller yapıp, Fenerbahçe’nin kaleye yaklaşıp tesadüfi bir gol atmasını engelledi.
Oyuncu Tercihleri
Benim için Galatasaray’da oynamasını en çok önemsediğim oyuncu Davinson Sanchez’di. Onun varlığı savunmayı güvenli şekilde ileri çekecek ve Fenerbahçe’nin ağır oyuncularını kalemizden uzak tutacak, ve takımı rahatlatacaktı. Diğer yandan top uzaklaştırırken bile ofans düşünen bir stoper olması Fenerbahçe karşısında bizi avantajlı kılacaktı. Düşünsenize Manchester United takımına karşı bile gollere katkı veren Davinson, uyumsuz Fenerbahçe stoperlerini zor duruma düşürebilecek ne toplar atabilirdi. Onun yerine oynayan Nelsson bugün çok iyi savunma yaptı ama onun varlığı ile birlikte savunmadan yavaş çıkışlarımızla Davinson’u aradık.
Bizim tarafımızda Davinson belirsizken diğer tarafta Dzeko belirsizdi. Açıkçası ben Dzeko’nun çok oynamasını istedim. Zira Fenerbahçe’yi ceza sahasından uzakta tutacağımız yönünde beklentim tamdı. Dzeko’nun topla kaleden buluşmaları tehdit içermeyecekti. Onun yerine Batshuayi oynasa hızıyla Nelsson’u zorlayabilirdi.
Bizim tarafımızda ikinci önemsediğim tercih Ziyech’ti çünkü maçın bu minvalde geçeceğini tahmin etmiştim. Verilmeyen penaltı bunun ispatıydı. Bir gol atsak küçük bir temas olsa iptal olabilirdi. Ama Ziyech gibi bir oyuncu tartışmasız goller atabilir, hakemi çaresiz bırakabilirdi. Kerem Demirbay’a çıkardığı pas attığı zayıf şutta haklı çıkabilirdim ama gol olmadı. Ancak Ziyech beklenenin aksine Ferdi’ye karşı çaresiz değildi. Aksine iyi savunma yaptı.
Diğer oyuncular üzerinden çok değerlendirme yapmayacağım çünkü bu maçta daha fazlası olmazdı. Okan Buruk Yenilgiye karşı dikkatli gözükse de kazanmayı hedeflediği çıkardığı kadro ve yaptığı değişikliklerde kendini gösterdi. İcardi’yi haftalardır bu kadar zorlamasını anlamıyorum. Son 5 dakika bile değişiklik olabilir, özellikle bu maçta Fenerbahçe stoperleri daha süratli bir oyuncu ile zorlanabilirdi.
Sonsöz
Yıllardır medyada şimdi de ekstra olarak sosyal medyada kirli bir hava oluşturup, o havadan çıkmak istiyor Fenerbahçe. Bir dönem yerli oyuncuların da fazla olduğu süreçte bu tuzağa düşüyorduk. Ama artık bu tuzağa çok fazla düşmüyoruz. Birinin sırtına çarpan top, 30 metreden seke seke şansa giden goller artık bu yüzden olmuyor. Son üç maçın ikisinde altı gol attık ve bugün de Fenerbahçe’nin kaleyi bulan şutu yok. Bu demek ki kötü hakem kararlarına rağmen asıl rakibimiz kendi performansımız.
Önümüzde Süper Kupa maçı var. Ben fazla gerileceğimizi düşünmüyorum. Gerilmeyince de bugünden çok daha iyisini yapacağız… Ligin ikinci devresinde eksiklerimizi gidermiş olacağız. Evimizde “kafamız iyi” ya da ayık bir şekilde kazanacağız. Evimizde yine şampiyon olmuş bir takım olarak misafir edeceğiz!
Galatasaray’la kalın!
Blog’un kuruluş amacı ve hikayesi için https://www.3numaraliuye.com/3-numarali-uye/ yazısını mutlaka okuyun!
Twitter: http://twitter.com/3numaraliuye
Facebook: https://www.facebook.com/3numaraliuye/
İnstagram: https://www.instagram.com/3numaraliuye/